dc.description.abstract | Karadeniz'de hamsi Türkiye için ekonomik öneme sahip olup basende iki alt tür ile temsil edilen bir balıktır. Üreme ve beslenme, besin erişiminin daha yüksek olduğu kuzey sahillerinde gerçekleşmektedir. Su sıcaklığının düşmeye başlaması ile birlikte hamsi daha sıcak olan güney kıyılarına doğru göç etmektedir. Göç sırasında oluşturdukları sürüler hamsiyi balıkçılık filosu için hedef haline getirmektedir. Morfolojik benzerlikleri yüzünden avlanan hamsi miktarını alt tür bazında rapor etmek mümkün değildir. Bu durum balık stok miktarının belirlenmesinde dolayısı ile balıkçılık yönetiminde önemli problemler yaratmaktadır. Her ne kadar stoklar birbirinden genetik yöntemler, kan grupları ve parazitlenme oranları ile ayrılabilseler de bu metotlar uygulanması kolay olmayan pahalı metotlardır. Bu yüzden, gerçekleştirilen bu çalışmada stok miktarını belirleme çalışmalarında kullanılabilecek daha pratik metotlar bulunması hedeflenmiştir. Bu amaca ulaşmak için, alt türlerin beslenme ve büyüme bölgelerinde gözlenen farklılıkların yaş gruplarındaki boy frekans dağılımında ve boy ağırlık ilişkisinde farklılıklara sebep olabileceği düşünülerek kışlama alanında örneklemeler yapılmıştır. Farklı çevresel koşulların yanı sıra kışlama alanına gelirken kullandıkları farklı göç yolları ve kışlama alanına olan mesafelerinin de kondisyon faktörünü etkilemiş olabileceği düşünülmüştür.Bu çalışmanın bir diğer amacı ise, genelde stok miktarını belirleme çalışmalarında yaş tahmininde kullanılan otolit organı üzerinde yapılan şekil analizinin türlerin karışım bölgesinde stokları birbirinden ayrılmasında etkili olup olmayacağını test etmektir. Ayrıca, otolit boy/en oranı dışında stok ayırım çalışmalarında etkili olabilecek farklı otolit şekil parametrelerinin varlığı da araştırılmıştır.Biyolojik veriler 2011/12 ve 2012/13 yılları balıkçılık sezonunda sonbahar kış aylarında (Kasım ayından Ocak ayına kadar) İğneada'dan Hopa'ya kadar olan güney Karadeniz kıyılarından toplanmıştır. Boy-ağırlık ilişkisi ve otolit şekil parametrelerinin ölçümü laboratuvar ortamında yapılmıştır. Temel çevresel değişkenlerden deniz yüzey sıcaklığı ve klorofil-a konsantrasyonu (DYS, Chl-a) çalışmanın gerçekleştirildiği yıllar için uydu verilerinden aylık ortalamalar şeklinde elde edilmiştir.Çalışma sonuçları istasyonlar arasında allometrik büyüme katsayısı (b), balığın iyi durumda oluşunun işareti olan kondisyon faktörü (KF) ve avlanan balık sürülerindeki bireylerin boy frekans dağılımları açısından istasyonlar arasındaki benzemezliği göstermektedir. Fakat birbirine benzeyen istasyonlar her zaman coğrafik olarak yakın yerlerde bulunmamakta ve belirgin bir dağılım paterni sergilememektedir. Her ne kadar KF alternatif üçüncü bir grubun varlığını gösterse de genel olarak, sonuçlar iki grubun varlığına işaret etmektedir. Başvurulan metotların stok ayırımı için elverişli olup olmadığını test etmek için uygulanan kümeleme analizi (k-Means) sonuçları iki grubun varlığını desteklerken, ANOVA sonuçları, boy ağırlık ilişkisi sabiti (a) ve kondisyon faktörünün gruplandırmada etkin rol almadığını göstermektedir.Otolit şekil, balık boy ve boy-ağırlık ilişkisi parametreleri temel bileşenler analizinde (TBA) kullanılmış ve varyansın çoğunu açıklamada yardımcı olan değişkenler diskriminant analizinde yer almıştır. TBA sonuçları otolit şekline bağlı, boy/en oranınında dahil olduğu bir çok değişkenin varyansı açıklamada yer aldığını göstermiştir. Fakat ayırımda önemli katkısı olan değişkenler farklı yaş gruplarında değişiklik göstermektedir. Diskriminant analizi ile birlikte 0 ve I yaş sınıfında ait bireyler sırası ile %84.15 ve %88.51'lik oranlarda başarıyla sınıflandırılmıştır. Diğer metotlardan bağımsız olarak sadece otolit şekil değişkenleri kullanılarak yapılan kümeleme analizi de elde edilen sonuçları desteklemektedir. Kümeleme analizi sonuçları iki grubun varlığına işaret etsede, aynı istasyonu temsil eden bireyler aynı gruplarda yer almamaktadır.Kümeleme analizi sonuçlarına göre gruplar her yaş grubu için farklı değişkenler ile açıklanmaktadır. 0 yaş sınıfında otolit boy/en oranı ve ovallik, I yaş sınıfında yuvarlaklık ve balık toplam boyu gruplandırmada yer almamıştır. Literatürde de gözlendiği gibi, sonuçlar iki farklı grubun varlığına işaret etmektedir. Dolayısı ile kullanılan yaklaşımlar hamsi stoklarının ayrılmasında etkili bir yöntem olabilir. Yalnız, bu bulguların aksine kondisyon faktörü ek olarak başka bir grubun varlığına işaret etmektedir. Bahsi geçen bu grup stoklar arasında kesişimi temsil eden bir hibrit olabilir. Bu yüzden grup ayırımındaki hassasiyeti test etmek ve hibrit bir stoğun var olup olmadığını gözlemlemek adına bu çalışmada uygulanan örneklemenin ve analiz stratejilerinin kışlamadan önce alt türlerin izole bir şekilde olduğu düşünülen beslenme ve üreme alanlarında (Karadeniz'in kuzey-batı baseni ve Azak Denizi) da gerçekleştirilmesi önerilmektedir. | |
dc.description.abstract | The anchovy in the Black Sea is a commercially important fish source for Turkey, which is represented by two different subspecies in the basin. Spawning and feeding occurs in northern coasts where food supplies are more abundant. When the water temperature starts to decrease, the anchovy migrate toward the warmer waters of the southern coasts. The schools formed during this migration make them a primary target for fishing fleets. Due to morphological similarities, it is not possible to report the catches by subspecies which creates crucial problems in stock assessment and consequently fisheries management. Even if discrimination is carried out by methods such as genetics, blood types and parasitism rate, these are either impractical or very costly. Therefore, in the present study we aimed to establish more practical methods which can be applied for stock assessment studies. In order to achieve this purpose, sampling was carried out at overwintering grounds, with the notion that differences in feeding and nursery grounds may cause variation in size frequency distribution of age groups and length-weight relationships. Other than dissimilar environmental conditions, distances and different routes used to reach the wintering areas may affect the condition factor.An additional aim of this study was to test if shape analysis of otoliths, generally used for ageing in stock assessment studies, could be an effective method to discriminate between mixed anchovy stocks. Furthermore, various otolith shape parameters were studied contrary to adopting only otolith length/width ratio (aspect ratio) for stock discrimination.Biological data were collected by midwater trawls in Autumn-Winter (November to January), in 2011/12 and 2012/13 during the fishing season, in the area covering the southern Black Sea region from İğneada to Hopa. Length, weight and otolith shape variables were measured in the laboratory. In addition, environmental parameters; monthly averages of sea surface temperature (SST) and surface chlorophyll concentrations (Chl-a) were derived from satellite data for the entire study period. Study results indicate dissimilarities among stations in the allometric growth coefficient of length-weight relationship- slope (b), an indicator of well-being of fish, condition factor (CF), and also length frequency distribution of individuals in anchovy schools sampled. However, the stations showing similarities did not always show geographic proximity, and significant geographical patterns could not always be observed. In general, results indicate the presence of two groups, even though condition factor analysis illustrated the existence of an alternative third group. While, the clustering analysis (k-Means), which tests the feasibility of the applied methods for stock discrimination, supports the presence of two groups, ANOVA results indicate that the constants of length-weight relationship (a), and condition factor are not effective variables in grouping.Otolith shape, body length and length-weight parameters were used for principal component analysis (PCA), and those variables justifying most of the variance were later used for discriminant analysis. PCA results indicate that several variables related to otolith shape, as well as aspect ratio, account for most of the variance. However the variables significantly contributing to the discrimination differed in different age groups. 84.15% and 88.51% of fish belonging to 0 and I age classes respectively, were successfully classified via discriminant analysis. Cluster analysis carried out over otolith shape variables evaluated independently from the rest, produced similar results. Although clustering pointed out the existence of two groups, individuals from the same station were not distributed in the same cluster. According to the results of cluster analysis, clusters were explained by different parameters for each age group. So, within 0 age class, parameters such as aspect ratio and ellipticity did not significantly contribute grouping, while within the age I age class, total length of fish and roundness were excluded.As observed in the literature, the results denote the presence of two distinct groups. Hence, approaches already being used could be effective in separating anchovy stocks. However, contrary to this, condition factor results point out the presence of another additional group which may represent a hybrid fraction in the stocks. Therefore, to test the accuracy of group separation and determine whether or not a hybrid stock does exist, it is suggested to support the sampling and analyses carried out in this study with further sampling from the feeding and spawning grounds (the north-western Black Sea basin and Sea of Azov) before wintering, where the subspecies would in theory be isolated. | en_US |