dc.contributor.advisor | Gürler, Müjgan | |
dc.contributor.author | Boduç Bulunmaz, Elif | |
dc.date.accessioned | 2020-12-10T08:50:17Z | |
dc.date.available | 2020-12-10T08:50:17Z | |
dc.date.submitted | 2018 | |
dc.date.issued | 2019-10-18 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/222020 | |
dc.description.abstract | Giriş: Özofagogastroduodenoskopi; özofagus, mide ve duodenum hastalıklarının tanısında uygulanan girişimsel bir işlemdir. Çeşitli benign ve malign üst gastrointestinal sistem hastalıklarına bağlı olduğu düşünülen birçok semptom özofagogastroduodenoskopi ile değerlendirilebilir. Amaç: 2017 yılında üniversitemizin iç hastalıkları ve gastroenteroloji kliniğine, gastrointestinal sistem şikâyetleriyle başvuran 500 hastanın, endoskopi ünitemizde yapılan özofagogastroduodenoskopi sonuçları ile tanı konulan patolojik lezyonların yaşa ve cinsiyete göre dağılımını tespit etmeği amaçladık. Ayrıca çalışmamızın bölgemizde sık görülen endoskopik lezyonları tespit ederek; ileride planlanacak çalışmalara ışık tutmasını amaçlamaktayız. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya, 2017 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç hastalıkları ve gastroenteroloji kliniğine gastrointestinal sistem şikâyetleriyle başvuran 500 hasta dahil edilmiş olup; hastanemizin endoskopi ünitesinde yapılan özofagogastroduodenoskopi (ÖGD) ve biyopsi sonuçları retrospektif değerlendirildi.Bulgular: Çalışmamıza dahil edilen olguların %60'ı kadın, %40'ı erkek olup kadınların yaş ortalaması 54.9±17.7, erkeklerin yaş ortalaması 53.9±17.9 olarak saptandı. Çalışmaya dahil edilen 500 hastanın sadece 18'i (%3,6) normal bulundu. Olguların 111'inde (%22,2) özofagus hastalığı, 474'ünde mide hastalığı (%94,8), 109'unda (%21,8) duodenum hastalığı vardı. Özofagus lezyonları arasında en sık görülen lezyon özofajit, 2. sıklıkta ise LES gevşekliğidir. Tüm olgular içinde en sık, gastrik lezyonlar görülmekte olup gerek gastrik hastalıklar, gerekse endoskopi yapılan tüm olgular içinde en sık rastlanan hastalık gastrittir (%93,4). Sydney sistemine göre gastritlerin endoskopik topografik dağılımına bakıldığında; en sık %74,6 ile pangastrit görülmekte olup, 2. sırada %18,2 ile antral lezyonlar görülmektedir. Gastrit tipi dağılımına bakıldığında ise; en sık %59 ile süperfisiyal gastrit görülmekte olup, 2. sırada %19.4 ile alkalen reflü gastrit görülmektedir. Peptik ülserler anatomik bölgelerine göre değerlendirildiğinde; mide ülseri görülme oranı %5.2, duedonal ülser görülme oranı %8.6 olarak saptanmış olup, duedonum ülseri mide ülserine göre daha sık gözlenmiştir. Mide lezyonlarının histolojik olarak değerlendirilmesinde, biyopsi alınan tüm hastalarda (281'i kadın, 170'i erkek toplam 451 hasta) inflamasyon gözlenmekte olup H.pylori %36.6, atrofi %10, intestinal metaplazi %16, displazi %3.2, malignite %1 olarak görülmüştür. Tartışma: Çalışmamızda, tüm olgular içinde en sık gastrik lezyonlar görülmekte olup gerek gastrik hastalıklar gerekse endoskopi yapılan tüm olgular içinde en sık rastlanan hastalık gastrittir (%93,4). Ülkemizde yapılan diğer çalışmalara nispbeten bizim çalışmamızda saptanan yüksek oranın, ön planda bölgemizde şehir merkezine ulaşım imkanı daha kolay birden fazla sağlık kuruluşunun olmasından kaynaklandığını düşünmekteyiz. Özofagus lezyonları arasında en sık görülen lezyon özofajit, 2. sıklıkta ise LES gevşekliğidir. Hiatal herni ve özofagus varislerinin görülme sıklığı 50 yaş üzerinde istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksektir. Hiatal hernilerin genellikle 50 yaş sonrası görülmesi hiatusu oluşturan yapıların yıpranmasını düşündürmektedir (72). Çalışmamızda özefagus varislerinin genellikle 50 yaş sonrası görülmesi, sirozda varis gelişiminin tanıdan sonra zaman içinde oluşan komplikasyon olmasından kaynaklandığını düşündürmektedir. Çalışmamızda gastritleri Sydney sistemine göre sınıflandırdık. Bu sınıflamaya göre gastritlerin endoskopik topografik dağılımına bakıldığında; literatürle uyumlu bir şekilde en sık %74,6 ile pangastrit görülmekte olup 2. sırada %18,2 ile antral lezyonlar görülmektedir. Gastrit tipi dağılımına bakıldığında ise en sık %59 ile süperfisiyal gastrit görülmekte olup, 2. sırada %19.4 ile alkalen reflü gastrit görülmektedir. Çalışmamızda da, literatürle uyumlu olarak peptik ülserler anatomik bölgelerine göre değerlendirildiğinde; mide ülseri görülme oranı %5.2, duodenal ülser görülme oranı %8.6 olarak saptanmış olup duedonum ülseri mide ülserine göre daha sık gözlenmiştir. Çalışmamızda, mide lezyonları içerisinde malignite görülme oranı %1 olarak saptanmıştır.Mide lezyonlarının histolojik olarak değerlendirilmesinde; morfolojik dağılımına bakıldığında, H.pylori %36.6, atrofi %10, intestinal metaplazi %16, displazi %3.2, malignite %1 olarak görülmüştür. Bölgemizde ülkemizdeki diğer çalışmalara nispbeten daha düşük H.pylori pozitifliğinin saptanması, şehirleşme ve sosyoekonomik durumun etkisini düşündürmektedir. Çalışmamızda HP sıklığının yaş gruplarına göre farklılık göstermemesi ise enfeksiyonun genç yaşlarda kazanıldığını, tedavinin yetersizliği ve reenfeksiyonun sıklığını düşündürmektedir. Atrofi, intestinal metaplazi ve displazi görülme oranı 50 yaş üzerinde daha fazla olup, istatistiksel olarak anlamlı derece farklılık göstermektedir. Sonuç: Çalışmaya dahil edilen 500 hastanın sadece 18'i (%3.6) normal bulundu. Olguların 111'inde (%22.2) özofagus hastalığı, 474'ünde mide hastalığı (%94.8), 109'unda (%21.8) duodenum hastalığı vardır. Gerek gastrik hastalıklar gerekse endoskopi yapılan tüm olgular içinde en sık rastlanan hastalık gastrittir. Helicobacter pylori tüm olguların 165'inde (%36.6) görülmüştür. Çalışmamız ve çeşitli çalışmalar göz önüne alındığında, gastrointestinal sistem şikayetleri ile başvuran hastalarda üst GİS endoskopi işlemi genel olarak güvenilir bir prosedürdür (94,95,96,97). Çalışmamızın bölgemizde sık görülen endoskopik lezyonları tespit ederek; ileride planlanacak çalışmalara ışık tutabileceğini düşünmekteyiz.Anahtar Kelimeler: Duodenit, endoskopi, gastrit, gastroözofageyal reflü, Helicobacter pylori, özofagogastroduodenoskopi, peptik ülser. | |
dc.description.abstract | Introduction: Esophagogastroduodenoscopy is an interventional procedure performed in identifying oesophageal, gastricus and duodenal diseases. A whole range of symptom considered to be caused by various benign or malignant upper gastrointestinal system diseases can be examined.Objective: We aimed at identifying age and gender distribution of pathological lesions detected by esophagogastroduodenoscopy performed in our endoscopy unit on 500 patients who presented to internal medicine clinic and gastroenterology clinic with gastrointestinal symptoms in our university in 2017. In addition, by detecting endoscopic lesions that are common in our region; we aim to shed light on the works to be planned in the future.Material and method: This study included 500 patients with gastrointestinal symptoms who presented to internal medicine clinic and gastroenterology clinic at the Abant İzzet Baysal University Medical Faculty Hospital in 2017. Esophagogastroduodenoscopy(OGD) results performed in the endoscopy unit of our hospital and biopsy results were retrospectively evaluated.Findings: From the patients included in our study, females are %60 and males are %40, and age average of the females is 54.9±17.7 and age average of the males is 53.9±17.9. Only 18(%3.6) of the 500 patients included in the study was considered as normal. Of the 500 patients, 111(%22.2) had an oesophagus disease, 474 (%94.8) had a gastricus disease and 109 (%21.8) had a duodenal disease. The most frequently observed lesion among the oesophageal lesions is esophagitis and the second is LES laxity. Gastricus lesions are the most frequently observed among all cases. Both among the all gastricus cases and among the all endoscopy cases gastritis is the most frequently observed entity (%93.4). When we look at endoscopic topography distribution of the gastritis cases using the Sydney system, the most frequently observed is pangastritis with %74.6 and the second is antral lesions with %18.2. When we evaluate distribution of gastritis type, the most frequently observed is superficial gastritis with %59, and the second is alkaline reflux gastritis with %19.4. When peptic ulcers are evaluated according to anatomic regions, stomach ulcer occurrence rate is %5.2, and duodenal ulcer occurrence rate is %8.6. Duodenal ulcers were more frequently observed than stomach ulcers. When we histologically examine stomach lesions; inflammation is observed in all biopsy patients (of these, 281 females, 170 males, 451 totally), H.pylori is %36.6, atrophy is %10, intestinal metaplasia is %16, dysplasia is %3.2, and malignancy is %1.Discussion: In our study, among the all cases gastricus lesions are the most frequently observed and both among gastricus diseases and among the all endoscopy cases the most frequently observed disease is gastritis (%93.4). We primarily attribute the substantial rate in comparison to other studies in our country to that there are several health care facilities downtown to which people have easy access. Oesophagitis is the most frequently observed lesion among all oesophageal lesions and the second comes les laxity. Hiatal hernia and esophageal varices incidences are statistically high over 50 years of age. That hiatal hernias generally occur over 50 years of age suggests that constituent parts of hiatus are worn (72). That esophageal varices occur over 50 years of age in our study suggests that varix occurence within cirrhosis is a complication which develops in time after diagnosis.We classified gastritis according to the Sydney system. When we look at endoscopic topographic distribution of gastritis according to the Sydney system, in line with literature pangastritis is the most frequently observed with %74.6, and the second is antral lesions with %18.2. When gastritis type is evaluated, the most frequently observed is superficial gastritis with %59, and the second is alkaline reflux gastritis with %19.4.When peptic ulcers are examined according to anatomical regions, in our study in accordance with literature we found that stomach ulcer occurrence rate is %5.2 and duodenal ulcer occurrence rate is %8.6 and duodenal ulcers are more frequent than stomach ulcers. Malignancy rate among stomach lesions is %1 in our study. When histologically evaluating lesions, according to morphologic distribution, H.pylori is %36.6, atrophy is %10, intestinal metaplasia is %16, dysplasia is %3.2 and malignancy is %1.The lower H.pylori occurrence rate compared to other studies in our country may be attributed to urbanization and socioeconomic status effects. That the HP occurrence rate in our study doesn't differ among age groups shows that the infection develops in early ages and treatment of the infection is insufficient and reinfection is frequent. While atrophy,intestinal metaplasia and dysplasia occurrence rate is bigger over 50 years of age, the rate doesn't statistically differ.Conclusion: Of the 500 patients, 111(%22.2) had an oesophagus disease, 474 (%94.8) had a gastricus disease and 109 (%21.8) had a duodenal disease. Among both gastric diseases and all patients examined by endoscopy the most frequent is gastritis. Helicobacter pylori was seen in 165 (%36.6) of all cases. Considering our study and various studies, upper gastrointestinal endoscopy is generally a safe procedure in patients presenting with gastrointestinal complaints (94, 95, 96, 97). In addition, by detecting endoscopic lesions that are common in our region; we supposed that our study shed light on the works to be planned in the future.Key words: duodenitis, endoscopy, esophagogastroduodenoscopy, gastritis, gastroesophageal reflux, helicobacter pylori, peptic ulcer. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Gastroenteroloji | tr_TR |
dc.subject | Gastroenterology | en_US |
dc.title | Endoskopi ünitemizde 2017 yılında yapılan özofagogastroduodenoskopilerin retrospektif analizi | |
dc.title.alternative | A retrospective analyse of esophagogastroduodenoscopy interventions conducted in our endoscopy unit in 2017 | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2019-10-18 | |
dc.contributor.department | İç Hastalıkları Anabilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Endoscopy-gastrointestinal | |
dc.subject.ytm | Gastrointestinal diseases | |
dc.subject.ytm | Esophagus | |
dc.subject.ytm | Duodenal diseases | |
dc.subject.ytm | Duodenitis | |
dc.subject.ytm | Gastritis | |
dc.subject.ytm | Gastroesophageal reflux | |
dc.subject.ytm | Helicobacter pylori | |
dc.subject.ytm | Peptic ulcer | |
dc.subject.ytm | Retrospective studies | |
dc.identifier.yokid | 10229110 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | BOLU ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 531904 | |
dc.description.pages | 192 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |