Hormon reseptörü pozitif her-2 negatif, opere meme kanserli hastalarda sağ kalımı etkileyen faktörler

Abstract

GİRİŞ-AMAÇ:Meme kanseri kadınlarda en sık görülen ve en sık ölüme neden olan kanserler arasında ilk sıradadır. Gelişmekte olan ülkelerde meme kanseri görülme olasılığı yüksektir. Son yıllarda tarama programları ile meme kanserinde erken tanı ve tedavide ilerleme meydana gelmiş ve mortalite oranlarında düşüş saptanmıştır. Prognostik ve prediktif faktörler hastaya uygun tedavi planı oluşturmada hekime yol gösterir. Prognostik faktörler tanı anında tedaviden bağımsız olarak hastanın klinik seyri hakkında bilgi verirken; prediktif faktörler tedaviye bağımlı olarak sağ kalımla ilişkili faktörleri içerir. Tümör boyutu, aksiller lenf nodu metastazı, histopatolojik tümör tipi, grade, hormon reseptörleri, tümör proliferasyon hızı, moleküler prognostik faktörlerdir. Biz bu çalışmamızda hormon reseptörü pozitif, HER2 negatif opere meme kanserli hastalarda sağ kalımı etkileyen faktörleri incelemeyi amaçladık. Materyal ve metod: Bu çalışmaya, 01 Ocak 2012-31 Aralık 2018 tarihleri arasında tıbbi onkoloki polikliniğine başvuran hormon pozitif, HER2 negatif, opere meme kanserli hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. 18 yaşından küçük, neoadjuvan tedavi alanlar, metastatik evrede olanlar, hormon negatif ve HER2 pozitif olan hastalar değerlendirilmeye alınmadı. Ayrıca dosya bilgisine ulaşılamayan hastalar da çalışma dışı bırakıldı.Bulgular: Hastanemizde bu süre içinde hormon pozitif, HER2 negatif opere 165 meme kanserli hasta olduğu bulundu. Hastaların tanı konma yaşı median olarak 55 (minimun 22-maximum 85) yıldı. Hastaların 61'i (%37) premenopozal, 104'ü (%63) postmenopozal idi. Hastaların 124' ü (%75,2) invaziv duktal karsinom, 21' i (%12,7) invaziv lobüler karsinom, 8' i (%4,8) papiller karsinom, 6' sı (%3,6) müsinöz karsinom, 2' si (%1,2) tübüler karsinom patolojisine sahipti. Lenf nodu sayısı (p=0,003), tümörün patolojik evresi (p=0,004) ve TNM (p=0,004) evrelerinde takipte yaşayan ve ölen hasta oranlarında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı. Nüks olan hastaların Ki 67 ≥%20 oranı, nüks olmayan hastalara göre istatistiksel olarak anlamlı yüksekti (p=0,002).Sonuç: Tüm meme kanserli hastaların prognostik faktörleri tanı konduğu andan itibaren belirlenmeli ve tedavi planı bu doğrultuda uygun bir şekilde yapılmalıdır. Aksiller lenf nodu tutulum durumu ve sayısı, tümörün büyüklüğü, östrojen-progesteron reseptör durumu ve HER2 durumu başlıca prognozları belirlemede kullanılabilecek güvenli belirteçlerdir. Bizim çalışmamızda diğer çalışmalara benzer şekilde tümör boyutu artışı, lenf nodu tutulum sayısının artışı ve Ki-67 yüzdesinin artışına bağlı sağkalımı olumsuz etkileyen faktörler olarak bulunmuştur.Anahtar kelimeler: hormon pozitifliği, HER2 negatifliği, memem kanseri, sağ kalımAnahtar kelimeler: hormon pozitifliği, HER2 negatifliği, memem kanseri, sağ kalım

INTRODUCTION-AIM:Breast cancer is the most common and the most common cause of death among cancers. In developing countries, the risk of breast cancer is high. In recent years, early diagnosis and treatment progressed in breast cancer with screening programs and mortality rates decreased. Prognostic and predictive factors lead the physician to the appropriate treatment plan. Prognostic factors give information about the clinical course of the patient regardless of treatment; predictive factors include survival-related factors associated with survival. Molecular prognostic factors are tumor size, axillary lymph node metastasis, histopathological tumor type, grade, hormone receptors, tumor proliferation rate. In this study, we aimed to investigate the factors affecting survival in patients with hormone receptor positive and HER2-negative breast cancer.Materials and Methods: We retrospectively evaluated the hormone positive, HER2 negative and operated breast cancer patients who applied to the medical oncology clinic between January 1, 2012 and December 31, 2018. Patients under the age of 18, who received neoadjuvant therapy, those with metastatic stage, hormone negative and HER2 positive were not evaluated. In addition, patients who could not access the file information were excluded from the study.Results: In this period, we found 165 breast cancer patients who operated HER2 negative hormone positive during this period. The median age of the patients was 55 years (minimun 22-maximum 85) years. 61 (37%) of the patients were premenopausal and 104 (63%) were postmenopausal. Of the patients, 124 (75.2%) were invasive ductal carcinoma, 21 (12.7%) were invasive lobular carcinoma, 8 (4.8%) were papillary carcinoma, and 6 (3.6%) were mucinous carcinoma. 2 (1.2%) had tubular carcinoma pathology. The number of lymph nodes (p = 0.003), pathological stage of the tumor (p = 0.004) and TNM (p = 0.004) showed statistically significant differences in the number of survivors and survivors. The rate of Ki 67 ≥ 20% of the patients with recurrence was significantly higher than the patients without relapse(p=0.002). Conclusion: The prognostic factors of all breast cancer patients should be determined from the time of diagnosis and the treatment plan should be performed accordingly. Axillary lymph node involvement status and number, size of the tumor, estrogen-progesterone receptor status and HER2 status are the safe markers that can be used to determine the prognosis. Similar to other studies in our study, tumor size increase, increase in the number of lymph node involvement and Ki-67 percentage was found to be adversely affecting survival due to the increase in percentage.Key words: Hormone positivity, HER2 negativity, breast cancer, survivalKey words: Hormone positivity, HER2 negativity, breast cancer, survival