Avrupa Birliği siyasi koşulluluk mekanizmasının batı balkan ülkelerinin avrupalılaşmasındaki rolü: Sırbistan örneği

Abstract

ÖZETBu çalışma, Avrupa Birliği'nin genel olarak Batı Balkan ülkeleriyle, daha spesifik düzeyde ise Sırbistan ile olan ilişkilerini ve bu ilişkileri yürütürken siyasi koşulluluk mekanizmasını kullanma yöntemini ele almayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda tez boyunca sıklıkla ele alınan `siyasi koşulluluk`, `Avrupalılaşma` gibi kavramlar tarihsel bakış açısı ile ele alınıp incelenmektedir. Aynı şekilde, Avrupa Birliği'nin hem Batı Balkan ülkeleri ile olan hem de Sırbistan ile olan ilişkileri, adaylık süreci çerçevesinde tartışılmaktadır. Tezin ulaşmak istediği asıl nokta ise, Avrupa Birliği'nin, adaylık süreci boyunca müzakerelerde sıklıkla vurgu yaptığı `siyasi koşulluluk` mekanizmasının her ülkeye özgü farklılıklar arz etmesi ve Birliğin bu mekanizmayı ülkeler nezdinde farklılaştırmasıdır. Dolayısıyla, Avrupalılaşma sürecinde, siyasi koşulluluk mekanizmasının her bir aday ülke için ayrı ayrı işletilmesi, adaylık statüsü verilmesinden üyelik müzakerelerinin başlamasına kadarki süreçte aday ülkeleri motive eden en önemli başlık olmaktadır. Bu anlamıyla, Batı Balkan ülkelerinden Sırbistan'ın Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde siyasi koşulluluk mekanizmasının hem adaylığı onaylanana kadar ve hem de müzakereler boyunca nasıl kullanıldığı tartışılmakta; tezin aynı zamanda temel argümanı olan siyasi koşulluluk mekanizmasının Sırbistan'ın üyelik sürecini olumlu biçimde etkilediği ileri sürülmektedir.

ABSTRACTThis thesis aims to discuss the European Union's relationship with Western European countries in general, specifically with Serbia, and the application of political conditionality mechanism to conduct those relations. In this context, the concepts of `political conditionality` and `Europeanisation` which are frequently emphasized throughout the thesis will be examined from a historical perspective. In a similar way, the European Union's relations with both Western Balkan countries and Serbia are discussed within the framework of the candidacy process. The main point that this thesis tries to achieve is that the `political conditionality mechanism, which is emphasized in negotiations during the candidacy process, differs for each country. In other words, the European Union applies this mechanism differently in the countries. Therefore, in the process of Europeanisation, the different functioning of the political conditionality mechanism for each candidate country becomes the most important issue that motivates the candidate countries until they achieve the candidate status and start the membership negotiations. In this sense, the discussion is about how the political conditionality mechanism of the Western Balkan countries in the process of Serbia's harmonization with the European Union was used until its candidacy was approved and during the negotiations. The main argument of the thesis is that political conditionality mechanism has positively affected and is still affecting Serbia's membership process.