dc.description.abstract | Her ne kadar `iletişim' olgusu kapsamlı olarak incelense de bu çalışma özellikle resim sanatında tematik ya da biçimsel olarak ortaya çıkan `iletişimsizlik' olgusunun açığa çıkarılması düşüncesinden yola çıkılarak oluşturulmuştur. Bu doğrultuda üzerine sayısız görüş ve düşünce üretilen iletişim olgusunu, karşıtlıkları ifade ettiği durumlarda tanımlama ya da açıklama konusunda kimi zorluklarla karşılaşılmıştır. Dolayısıyla iletişimsizliğinde bir iletişim biçimi olduğu yaygın görüşü hem bu zorluğun, hem de böyle bir kavramın olup olmadığı konusunda yaşanan bir ikilemin kaynağını oluşturmuştur. Ancak iletişim-sanat etkileşimin ardalanı incelenirken ortaya çıkan kimi kavramlar belirli görünümler altında bizi böyle bir kavramın varlığından haberdar etmeye yetmiştir.İronik olarak iletişimin tarihi, dolayısıyla gerçekliğin yadsınmasıyla bu olguya kaynaklık etmiştir. Nesnel görünümleri altında araçsallaşarak modern yaşamı derinden sarsacak bir dünya görüşünü şekillendirecek kimi ideolojilerle bu olgunun 20. yüzyıla kadar taşındığı görülmüştür. Dolayısıyla etkileşim biçimiyle en fazla maruz kalan modern dönem içerisinde yeni bir gerçeklik anlayışıyla birlikte iletişim, bu dönemin bir belirleyici öğesine dönüşmüştür. Bu dönüşüm resim sanatı üzerinde son derece etkili olan bir rol özellik üstlenmiştir. Bundan sonra geçmişten bugüne iletişimle olan etkileşiminde boyut değiştiren sanat, artık kendine özgü bir iletişim boyutuyla değil, iletişime özgü bir sanat boyutuyla anılır olmuştur. Bunda iletişimsizliğin sürekli gerçekliğin yadsındığı bir beceriye dönüşmesinin ve içine doğduğu zamanı doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyerek bir süreklilik kazanmasının büyük payı olduğu görülmüştür.Bir süreklilik içinde resim sanatında özellikle kaynağını Rönesans'a dayandırdığımız iletişimsizlik, bir figüratif ifadeci gelenek içinde 19. yüzyıla kadar çoğunlukla bir temayı oluşturmasıyla değerlendirilmiştir. 20. yüzyıla gelindiğinde ise doğrudan bir sorun olarak iletişimsizliğin bir temayı oluşturmasının yanı sıra biçimsel olarak da resim sanatında, kimi zaman bilinç düzeyinde ya da modern dünya görüşünü şekillendiren farkındalıklarla, kimi zaman aykırı çeşitlemelerle ya da çarpıtmadan soyutlamaya giden bir eğilim içinde yine dışavurumcu sanatçılar tarafından tekrar tekrar üretildiği gözlemlenmiştir. Bu nedenle kavram, değişen dünya görüşlerine ve gerçeklik olgusuna paralel olarak resim sanatında hem bir temayı hem de bir biçimi ifade ettiği durumlarda düşünsel tüm boyutlarıyla ele alınmıştır. Dolayısıyla iletişimsizlik temasının ele alındığı ya da bir motifi oluşturduğu resim sanatında kavramla ilgili özellikle dışavurumcu bir gelenekle kapsamının belirlendiği bir sınırlandırılmaya gidilmiştir. Bu kapsam dahilinde figüratif dilin imalı yapısı özellikle tercih edilse de zaman zaman soyutlamaya da gidilmiştir. Soyutlamaya giden bu dilde iletişimsizlik olgusuyla olan ilişkisi de ortaya konulmaya çalışılmıştır.Tüm bu ilişkilendirilmeler doğrultusunda birinci bölümde iletişim olgusu felsefi, sosyolojik ya da psikolojik olarak bilinen tüm anlamlarıyla tanımlanan bilimsel bir yaklaşımla ortaya konulmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde ise sanat ve iletişim olgusunun iç içeliklerine karşılık gelen sanat kuramları açısından incelenmiş ve iletişimin ifade edilemediği durumlarda ise resim sanatı temel alınarak değerlendirilmiştir. İletişimin daha nesnel görünümler altında hem bir oluşumu hem bir bozuluşu ifade ettiği anlamlarına ise üçüncü bölümde değinilmiştir. Yine resim sanatı özellikle dışavurumcu anlayışın ifade ettiği tüm yönelimleriyle ele alınmıştır. Karmaşık bir yapının çözümlenmesine ayrılan bu bölüm ayrıca yaşamın sanata uyarlanması üzerinden gidilerek oluşturulan kimi belirleyicilikler bu bölümün şekillenmesinde son derece etkin olmuşlardır. Bu çıkarımlar kimi zaman gerçekliği yadsıması dolayısıyla iletişim olgusunun yokluğuyla adlandırdığımız düşsel yorumlamalarla, kimi zaman aşırı sergilenme yoluyla kimliksizleştirmeye yol açan süslemeci bir tavır içinde oluşturulmuş figür betimlemeleriyle yağlıboya resmin kendi özsel nitelikleri de dikkate alınarak tekli ya da çoklu figür çeşitlemeleriyle oluşturulan resimsel yorumlarla desteklenmiştir. Resimlerin yaratma sürecinde kimi zaman iç içe geçmiş yapılarla eklektik kurgulara da yer verilmiştir. Çalışmanın son aşamasını oluşturan bu denemelerin düşünsel boyutlarına da değinilmiştir. | |
dc.description.abstract | No matter how extensive the fact of ?communication? is studied, this study has been constituted stemming from the idea of exposing the fact of ?lack of communication?, which came into existence especially in painting thematically or formally. In this context, some difficulties have been met in terms of defining or explaining the fact of communication, on which countless point of views or ideas have been produced, when it expresses contrasts. Based on this difficulty lies the widespread idea that lack of communication is also a kind of communication; consequently, there is a dilemma whether such a term exists or not. Yet, some concepts, which came out while background of communication-arts interaction was being studied, made us aware of such a concept under some certain views.Ironically, the history of communication became a source for this fact with the denial of reality. It was seen that this fact has been carried until 20th century with some ideologies, which will shape a new world view that will shake the modern life by being a device under their objective appearances. Consequently, communication, with a new conception of reality in the modern term which was exposed the most in terms of interaction, has turned to a designative element of this term. This turn has taken a very important role-characteristic on painting. From then on, arts, which changed dimension in interaction with communication, has been called with a kind of arts special to communication, not with a dimension of communication special to itself. It was seen that lack of communication?s turning into ability, in which reality is denied, and by effecting the period in which lack of communication is born directly or indirectly gaining continuity has a great role in this.In continuity, lack of communication, whose source we bind to Renaissance especially in painting, has been appreciated by constructing a theme until mostly 19th century in a figurative expressionist tradition. When it comes to 20th century, it was observed that lack of communication?s was produced besides constructing a theme as a direct problem, formally in painting, sometimes in the awareness which shapes the modern world view or in consciousness level, sometimes with transverse variations or in a tendency going from distortation to abstraction by the expressionist artists again and again. For this reason, the concept has been taken up with all its intellectual dimensions in situations where it expresses both a theme and a form in painting parallel to the fact of reality and changing world views. Consequently, in painting where lack of communication theme has been taken up or forms a motif, a restriction, which determines the range in an expressionist tradition about the concept, has been gone through. Included in this concept, although the implicit structure of the figurative language has especially been preferred, abstraction has also been chosen from time to time. In the language where abstraction has been chosen, the interaction with the lack of communication concept has been tried to put forward.In the direction of all these relationships, the fact of communication has been tried to put forward with a scientific approach defined with all the meanings known as philosophical, sociological or psychological in the first chapter. In second chapter, the fact of communication has been studied from the aspect of the art theories which is the equivalent of the one in another of arts and communication; and in the situations where communication could not be expressed, the fact of communication has been evaluated by taking painting as a basis. The meaning where communication means ? under more objective appearances ? both a construction and a corruption has been mentioned in chapter three. Again, the art of painting has been taken up with all the tendencies which especially expressionist understanding explains. This chapter deals with the analysis of a complex structure, and also some determinations, which were composed by following the adaptation of arts to life, have been extremely active in the shaping of this chapter. These inferences has been supported sometimes with imaginary comments which we name after the fact of lack of communication because of the denial of the reality, sometimes in figure descriptions which are made in a decorator style opening the way to no-identification by show with photographical comments which was formed by single or multiple figure variations by taking the oil painting?s self-characteristics. In the creation process of paintings, there are sometimes eclectic fictions which are in one another. These intellectual dimensions of these trials which make the last section of the study are mentioned. | en_US |