Depresif bozukluğu olan çocuk ve ergenlerin sosyodemografik değişkenleri ve risk etmenleri

Abstract

Çocuk ve ergenlerde görülen majör depresif bozukluk (MDB) çocukların ve ailelerinin yaşantılarını, sosyal, akademik ve ailesel işlevlerini olumsuz yönde etkileyen, ciddi bir ruhsal bozukluktur.Bu çalışmada, 2001-2009 yılları arasında, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları polikliniğinde, klinik görüşme ve psikometrik incelemeler sonrası, DSM-IV-TR tanı ölçütlerine göre, MDB tanısı alan çocuk ve ergenlerin olgu değerlendirme formları ve psikometrik ölçekleri geriye dönük incelenerek, olguların sosyodemografik ve klinik özellikleri değerlendirilmiştir.Çalışmamıza alınan 657 olgunun, 252(%38,6)`sinin erkek, 401(%61,4)'inin kız, olguların yaş ortalamasının 13,23±3,21 yıl olduğu bulunmuştur. Olguların %35,4'ünün eş tanısı olmadığı bulunurken; %39,7'sinin MDB `ye eşlik eden bir eş tanısı, %19,3'ünün iki eş tanısı, %5,3'ünün üç eş tanısı olduğu bulunmuştur. Olgulardaki en sık eş tanılar; kaygı bozuklukları (%26,3), yıkıcı davranış bozuklukları (%22,7), dışa atım bozuklukları (%4,1) olarak saptanmıştır. Grubumuzdakilerin %92,1'i tedavi takibine düzenli gelmemiştir. Risk etmeni olan çocuklarda Çocuklar için Depresyon Ölçeği (ÇİDÖ) puan düzeyi, risk etmeni olmayanlara göre anlamlı bir şekilde daha yüksek bulunmuştur. ÇİDÖ puanlarının ortalaması ve intihar girişimleri arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. Buna ek olarak benzer şekilde çocuklar için sürekli kaygı ölçeğinin ortalama puanları ile intihar girişimi olanlar arasında anlamlı şekilde bir korelasyon saptanmıştır.Çocuklarda MDB'yi en kısa sürede tedavi etme, relaps ve rekürrenslerini önleme, intihar girişimlerini azaltma oldukça önemlidir. Bundan daha önemli olan ise MDB oluşmadan koruyucu ruh sağlığı hizmetleri ile MDB oluşumunu engellemektir. MDB açısından riskli olguları ve MDB'li olguları tanımanın çok önemli olmasının yanında onların takip ve tedavilerinin yapılması adına her gayret ve bu yöndeki çalışmaların ayrı bir öneminin olduğunu düşünüyoruz.

Major depressive disorder (MDD) Major depressive disorder in children and adolescents is a serious psychiatric disorder that unfavorably affects both children and their families? social, academic and family functions.We have retrospectively assessed the sociodemographic and clinical features by investigating the files of children and adolescents who were diagnosed primarily as MDD according to DSM-IV-TR, at the outpatient clinic of child and adolescent psychiatry department of Mersin University, School of Medicine, between 2001-2009.401 (61,4%) of 440 cases in our study were determined to be girls while 252 (38,6%) boys; the mean age was 13,23±3,21 years, 35,4% of the cases had no comorbid disorder, 39,7% of the cases had one comorbid disorder, 19,3% of the cases had two comorbid disorders, 5,3% of the cases had three comorbid disorders. Anxiety disorder (26, 3%), disruptive behaver disorder (22,7%) and elimination disorders (4,1%) have been found to be the most common comorbidities among our cases. 92,1% of our group has not participated in the treatment. The children?s depression inventory (CDI) score with risk factors has been found significantly higher than the ones without risk factors. A meaningful correlation has been determined between the scores of the mean values of CDI and suicide attempts. In addition, a similar correlation has been detected between the mean scores of the trait children?s anxiety inventory and suicide attempts.It is very important to begin the MDD treatment as soon as possible, to prevent the relaps and recurrence of it, and to decrease the number of suicide attempts. However, a much better approach is to provide preventive psychiatric health services before MDD. The early diagnosis of high risk cases for MDD is really essential. Furthermore, we think that every attempt and effort for the follow up and treatment of MDD is really important.Keywords: Comorbidity, Suicide attempts, Major depressive disorder, Risk factors, Sociodemographic variables