Gebeliğin son trimesterindeki kadınlarda ruhsal hastalıklar ve ilişkili psikososyal faktörler

Abstract

Gebelik, kadınlar için doğal bir yaşam olayı olmanın yanı sıra önemli biyolojik ve psikososyal değişimlerin yaşandığı, kaygı ve stres oluşturabilecek birçok etkenle karşılaşma riskinin de yüksek olduğu bir dönemdir. Yaygın olarak bilinenin aksine, gebelik ruhsal bozukluklara karşı koruyucu olmayıp önceki ruhsal bozukluğun alevlenmesi ya da yeni bir ruhsal bozukluğun ortaya çıkması açısından riskli bir dönemdir. Gebelik döneminde ruh sağlığını etkileyen sosyodemografik özelliklerin yanı sıra tüm dünyada sıklığı giderek artan ve son derece önemli bir sağlık sorunu haline gelen şiddetin de önemli rolü olduğunu bilmekteyiz.Çalışmamızda amaç gebelik döneminde çeşitli şekillerde şiddete maruz kalan kadınlarda ruhsal hastalıkların yaygınlığını ve ilişkili sosyodemografik özellikleri saptamaktır.Çalışmamızın örneklem grubunu Mersin Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniklerine başvuran 297 gebe oluşturmaktadır. Çalışmaya katılmayı kabul eden gebelere sosyodemografik özellikleri, geçmiş ve şu anki gebelik öyküleri, gebelik süresince fiziksel, duygusal, ekonomik veya cinsel yönden şiddete maruz kalıp kalmadıkları ile ilgili bilgilerin sorgulandığı 107 soruluk anket yüz yüze görüşme yapılarak uygulandı. Ruhsal hastalıkları tespit etmek için DSM'ye göre yapılandırılmış klinik görüşme ölçeği olan SCID-I kullanıldı. SCID-I görüşmesi sonucunda çalışmaya katılan 297 gebenin %36.3'ünde (n=108) ruhsal hastalık olduğu tespit edildi. Ruhsal hastalık tespit edilen grupta daha düşük eğitim ve gelir düzeyi, işsizlik, eşinde alkol, madde veya kumar bağımlılığı, adli suç geçmişinin olması ve birlikte yaşadığı kişi tarafından psikolojik, ekonomik, fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmak ile ruhsal hastalık gelişimi açısından istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edilmiştir.Sonuç olarak gebelik dönemi gerek kadına yönelik şiddet gerekse ruhsal hastalık gelişimi açısından koruyucu bir dönem olmayıp biz sağlık çalışanlarının bu konuya gerekli önem ve hassasiyeti göstermemiz kadın ruh sağlığı açısından büyük önem arz etmektedir.

Pregnancy, besides being a natural life event for women of significant biological and psychosocial changes, is a period of high risk for so many factors that can create anxiety and stres. Contrary to conventional wisdom, the pregnancy is not protective against psychiatric disorders and is a high risk for the exacerbation of prior mental disorders or emergence of a new psychiatric disorder. As we know, violence, has increasing incidence all over the world and become a crucial health problem, has an important role on affecting mental health as well as the sosciodemographic factors during the pregnancy.Our aim in this study is determining the prevalence of mental illness in women who are subjected to violence in various forms during the pregnancy and associated sociodemographic characteristics.The sample of our study is created by 297 pregnant women admitted to Mersin University Obstetrics and Gynecology Department. The questionnaire, has 107 items that questions sociodemographic characteristics, past and current pregnancy history, history of physical, emotional, economic or sexual violence during the pregnancy, is perfomed by face to face interviews. To detect mental disorders, structured clinical interview scale SCID-I that based on DSM was used. As a result of the SCID-I interview, 36.3% (n = 108) of 297 pregnant women participating in the study were found to have one mental illness at least. İn the group identified mental illness, it was identified as statistically significant relationships between the development of mental ilness and lower education and income levels, unemployment, having a greater number of people living in the household, husband has alcoholism, drug addiction or gambling, husband has psychiatric disorder or forensic criminal history and exposure to physical, emotional, economic or sexual by the person live together.As a result, nonetheless the pregnancy period is not a protective period against development of psychiatric disorders and also violence against women, it is too important for health care workers to be sensitive and pay special attention for women's mental health.