Show simple item record

dc.contributor.advisorÖzcan, Cengiz
dc.contributor.authorErdoğan, Osman
dc.date.accessioned2020-12-10T08:03:48Z
dc.date.available2020-12-10T08:03:48Z
dc.date.submitted2018
dc.date.issued2019-08-01
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/219245
dc.description.abstractNon-neoplastik tükürük bezi hastalıklarının en sık sebebi siyalolitiyazis, stenozis ve kanal anomalilerinin yer aldığı obstrüktif hastalıklardır. Siyalendoskopik yöntemlerin yaygınlaşmasından önce bu hastalıkların tedavisinde genellikle bez eksizyonu yapılmaktayken, siyalendoskopinin yaygınlaşması ve girişimsel tedavide kullanılan enstrümanların gelişmesiyle bez eksizyonu oranlarında azalma görülmektedir. Diğer enflamatuvar hastalıklardan radyoiyodin siyaladeniti, Sjögren hastalığı ve jüvenil rekürren parotitinin tanı ve tedavisinde siyalendoskopi kullanımı da giderek yaygınlaşmaktadır.Bu çalışmada Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı'nda 2008 ile 2015 tarihleri arasında non-neoplastik tükürük bezi hastalıkları nedeniyle siyalendoskopi yapılan 61 hasta geriye dönük olarak değerlendirilmiştir. Hastaların demografik bilgileri, siyalendoskopik bulgular, radyolojik görüntüleme verileri, hastaların işlem sonrası yaşam kalitelerini ve şikayetlerini sorgulayan anket verileri değerlendirilmiştir.Hastaların 38'inde submandibüler beze, 23'ünde ise parotis bezine siyalendoskopi uygulanmıştır. Siyalolitiyazis nedeniyle siyalendoskopi yapılan hastalarda taş çıkarma oranı %85,7, bez eksizyon oranı ise %7,1'dir. Kombine yöntem kullanılan siyalolitiyazis hastalarında taş çıkarma oranı %82,3'tür. Siyalendoskopi işleminden sonra uygulanan anketlere göre hastaların %91,8'inde şikayetlerinde azalma olduğu, %88,5'inin siyalendoskopi işleminden memnun kaldığı ve %83,6'sının yaşam kalitelerinde iyileşme olduğu saptanmıştır.Siyalendoskopik yöntemlerin taş çıkarmada oldukça etkin olduğu, bez eksizyon oranlarını düşürdüğü ve kombine yöntemlerde başarı oranının daha da yüksek olduğu görülmektedir. Minimal invaziv bir işlem olması nedeniyle hastaların işlemden memnuniyet oranlarının yüksek olması, yaşam kalitelerindeki ve şikayetlerindeki düzelme oranının yüksek bulunması nedeniyle non-neoplastik tükürük bezi hastalıklarının tanı ve tedavisinde siyalendoskopinin önemli bir yeri olduğu düşünülmektedir.Anahtar sözcükler: parotis bezi, siyalolitiyazis, submandibüler bez,yaşam kalitesi.
dc.description.abstractThe most common cause of non-neoplastic salivary gland diseases is obstructive diseases like sialolithiasis, stenosis and duct anomalies. Before the using of sialendoscopic methods widely, the treatment of these diseases was the gland excision surgery. After the use of sialendoscopy and the development of new instruments used in interventional sialendoscopic treatment, a reduction in the rate of gland excision surgery was observed. The use of sialendoscopy for the diagnosis and treatment of other inflammatory diseases of salivary glands such as radioiodine sialadenitis, Sjögren's disease and juvenile recurrent parotitis has also been used widely nowadays.In this study, 61 patients who underwent sialendoscopy for non- neoplastic salivary gland diseases between 2008 and 2015 at the Mersin University Department of Otolaryngology were evaluated retrospectively. Demographic data, sialendoscopic findings, radiological imaging data, questionnaires about the quality of life and complaints of the patients were evaluated.Sialendoscopy was performed to the submandibular and parotid glands in 38 and 23 patients, respectively. Sialendoscopic treatment of sialolithiasis was revealed succes rate of stone extraction in 85,7% and the rate of gland excision in 7,1% of cases. When the combined approach was performed for the treatment of sialolithiasis, stone extraction was achieved in 82,3% of patients. According to the questionnaires performed after the procedure, the complaints were decrased in 91,8% of the patients, 88,5% of patients were satisfied with the result of sialendoscopy procedure, and 83,6% of the patients were improved their quality of life.It was found that sialendoscopic methods were highly effective in stone extraction, decreased gland excision rates, and the success rate was higher in combined approach. Because of the high rate of improvement in the complaints, quality of life and satisfaction rate of patients, sialendoscopy which is a minimally invasive procedure has an important role in the diagnosis and treatment of non-neoplastic salivary gland diseases.Key words: parotid gland, quality of life, sialolithiasis, submandibular gland.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectKulak Burun ve Boğaztr_TR
dc.subjectOtorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)en_US
dc.titleNon-neoplastik tükürük bezi hastalıklarında siyalendoskopinin diagnostik ve terapötik yeri
dc.title.alternativeDiagnostic and therapeutic sialendoscopy for NON-neoplastic salivary gland disorders
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2019-08-01
dc.contributor.departmentKulak Burun Boğaz Anabilim Dalı
dc.subject.ytmQuality of life
dc.subject.ytmParotid diseases
dc.subject.ytmSubmandibular gland diseases
dc.subject.ytmSalivary glands
dc.subject.ytmSalivary glands diseases
dc.subject.ytmEndoscopy
dc.identifier.yokid10220917
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityMERSİN ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid531684
dc.description.pages97
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess