dc.contributor.advisor | Şekeroğlu, Sami | |
dc.contributor.author | Er(Şarman), Dilek | |
dc.date.accessioned | 2020-12-10T07:42:47Z | |
dc.date.available | 2020-12-10T07:42:47Z | |
dc.date.submitted | 1992 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/218464 | |
dc.description.abstract | ÖZET insanın yüzyıllardır süren özlemi görüntüyü kaydetmek olmuştur. Henüz ko nuşma dili gelişmemişken/ insan duygu ve düşüncelerini çeşitli materyaller üzerine resim çizerek anlatmıştır. Yüzyıllar sonra bilginler, gözün çalışma prensiplerini keşfetmiş ve bu özellik lerden faydalanarak kamerayı bulmuşlardır. Kameraların temeli sayılan Kamera Obscura'nın bulunmasından sonra gö rüntüyü kaydetme çalışmaları daha da hızlanmıştır. Devam eden fotoğrafik çalışmalar sonucunda görüntü ışığa duyarlı kağıt üzerine kaydedilmiş, bir sü re sonra da film malzemesi bulunarak hareket sağlanmıştır. Sürekli gelişmek için çabalayan insanoğlu görüntüyü kaydettikten sonra da çalışmalarına devam ederek önce ses teknolojisini filmle birlikte kullanmaya başladı. Gelişen sesli film teknolojisi büyük ilgi görürken bir taraftan da renkli film çalışmaları yapılıyordu. Bir süre sonra ses ile birlikte renk te sinemaya girdi ve büyük gelişmeler kaydetti. Sinema bulunuşundan hemen sonra ülkemize gelerek dünya sinemasıyla eşit şartlarla uygulanmaya başlandı. Tahta bir kamerayla dünya şaheserlerini fil me alan ve sinemanın babası sayılan Griffith ile aynı zamanda Türk sinema cıları da çalışmalarını sürdürüyordu. Türk sineması teknolojik anlamda ilk atağını Muhsin Ertuğrul ile yaptı. Muhsin Ertuğrul sinemanın ciddi bir iş olduğunu, teknolojik altyapı kurulmadan film yapmanın doğru olmadığını belirten ve Türk Sinemasına teknolojik altyapıyı getiren ilk kişidir. Muhsin Ertuğrul, Türk Sinemasına teknolojik altyapıyı getir mesine rağmen, gerek sinemayı sadece kâr getiren bir araç olarak görmesi, gerekse tiyatrocu olması nedeniyle sinema anlatımına önem vermemiştir. An cak Türk Sinemasının sanayileşmesi için çalışan, teknolojik altyapıyı ülkemize getiren ve sinemanın ciddi bir iş olduğunun bilincine varan ilk kişi olması ne deniyle en önemli sanatçılarımızdan birisidir. 112Çalıştığı dönemlerde Türk Sinemasını 1 7 yıl tekelinde tuttuğu ve sinemanın ge ri kalmasına neden olduğu için Muhsin Ertuğrul eleştirilere uğramıştır. Ancak bu eleştirileri kabul etmek yanlış olacaktır. Çünkü onunla aynı dönemde sine ma yapmak isteyen kişileri engelleyici hiçbir unsur yoktu. Nasıl Muhsin Ertuğ rul sinema yapmak için finans kaynakları bulabildiyse başkaları da bulabilir di. Bu yüzden Türk sinemasının geri kalmışlığı Muhsin Ertuğrul'un üzerine yı- kılmamalıdır. Muhsin Ertuğrul'a tepki olarak gelişen ve Geçiş Dönemi olarak adlandırılan kuşak, Ertuğrul'un getirdiği teknolojiyi tamamen terk ederek çok daha ilkel şartlarla çalışmaya başladılar. Öyle ki o güne kadar yapılan sesli çekimleri ve modern teçhizatı kullanmadan filmler yapmaya başladılar. Modern teknoloji nin terkedilmesinin en büyük nedenlerinden biri, teknolojiyi kullanacak ele manların olmamasıydı. Uzun yıllar teknolojinin getirdiği imkanların dışında çalışan Türk sinemacıları, dünyada gelişen sinema teknolojisine ayak uydura- madılar. Ellerindeki teknolojiden bilerek ve isteyerek vazgeçen sinemacılarımız, bugün sürekli altyapı eksikliğinden söz ediyorlar. Eksikliğin tersine günümüzde bü yük bir alet birikimi olmuştur. Gerek sinema gerekse elektronik teknolojisinin en gelişmiş ve yeni aletleri ülkemizde fazlasıyla mevcuttur. Bu nedenle Türk si nemasının gelişemem esini altyapının dışında nedenlere bağlamak gerekir. Son yıllarda gerek ülkemizde gerekse Dünyada sinemanın ölmeye başladığı iddiaları oldukça yaygın. Bilinmelidir ki hızla gelişen teknoloji içinde film mal zemesi ölmeye mahkumdur, ama sinema değil. Sinema sadece şekil değiştire rek yaşamını sürdürecektir. Önce televizyonlar ile başlayan optik-elektronik savaşı, elektronik görüntünün kalitesi film düzeyine geldiğinde, elektronik tek- nojinin zaferiyle son bulacaktır. Ama unutulmamalıdır ki, sinema görüntü sanatının temelidir. Şu andaki tek noloji sinemanın gelişmesinden yararlanarak günümüze ulaşmıştır. Eğer gö rüntü kaydının gelişmesini bilmiyorsak günümüzdeki teknolojiye ayak uydur mak son derece zor olacaktır. Burada değerli hocam Prof. Sami Şekeroğlu'un bir sözünü aktarmanın yerinde olacağını düşünüyorum. `Geçmişi iyi araştırıp, günümüzü de değerlendirerek geleceğe öyle hazırlanmalıyız`. 113 | |
dc.description.abstract | SUMMARY Mankind has for centuries longed for recording of images. Even before naturation of a formal speaking language painting on various kinds of materials was a way of expressing ones ferlings and thoughts. Many centuries later, scientists discovered the principles of functioning of the human eye and discovered the camera thereafter making use of this knowledge. Upon discovery of the `Camera Obscura`, accepted as the basis of cameras, studies, on image recording gained expedition. As a consequence of persistent photographic studies, image was recorded on light sensitive paper and later upon discovery of the film material, motion was achieved. Continuosly fighting for improvement and progress man succeeded using sound technology together with recorded images. While the consistently progressing sound film technology was being received with wide interest, colour film studies were continuing. Consequently colour accompanied sound in the motion picture and recorded great progress. Cinema came to our country concurrently with its dicovery and started to be applied under similar conditions. At a time when D.W.Griffith, believed to be the father of cinema, was creating masterpieces in the united states of America. The Turkish cineastes were also working continuosly. The first breakthrough of the Turkish cinema, in a technological sense, was achieved with Muhsin Ertuğrul. Mr.Muhsin Ertuğrul, Stating that cinema was a serious pursuit, and it would not be right to make films without the support of technological basis, was the person to bring technology to the Turkisn cinema. 114However, although Mr.Ertuğrul, was the person to encourage technological support, he did not pay the requered importance to the cinema language, due to his being a theater director, writer, and actor conceiving cinema as only a tool for profit. On he other hand, the is one of the most important personalities of our cinema as regards to his involvement. In initiation of an industry, bringing technological basis to our country and his concious attitute that cinema is a serious occupation. Mr.Ertuğrul was criticised with he belief that the kept the Turkish cinema under his domination for 1 7 years. However, acceptance of these criticisms will be misleading. As there were no obstacles to interfere with anyones. Attempts in the way of making films. Others could also find financial sources if Mr.Ertuğrul could. Therefore, underdevelopment of the Turkish cinema should not be attributed to Mr.Ertuğrul. The generation born out of a reaction against Mr.Ertuğrul, the so called `Transition Era` directors, completely denied the technology initiated by Mr.Ertuğrul and worked under much more primitive conditions. Films were made without utulization of existing technology such as shooting with sound. The reason for leaving modern technology was absece of technicians to make use of existing technology. The Turkish cineastes, working for years beyond possibilities of modern technology could not make up for the progressing mo tion picture technology in the world. Our cineastes, who had in the past conciously and willingly given up the technology they owned, area today continuosly complaining about absence of a technological basis. On the contrary, there has been an overaccumu- lation of equipment in our country. Our country is very well equipped with the latest and sophisticated equipments of both cinema and electronic technology. In this connection, under development of the Turkish cinema should be attributed to some other reason. In recent years, it is a worldwide argument that cinema is dying. It should be understood that within the rapidly progressing technology the film material is bound to die, but not the cinema. 115Cinema will continue to live only in another form. The optical-electronical fihgt which started with televisions. Will end with the victory of electronical technology when electronic image quality reaches film quality. But it should be noted that cinema is the base of image art. Current technology has reached its place making use of progress in cinema. If we are not well informed on the progress of image recording, it will be very difficult to be in line with the technology of our day. I hereby would like to quote form my noted teacher Prof.Sami Şekeroğlu, `We Must Prepare Ourselves For The Future, By a thorough investigation of our past with a goods understading of the dam we live in.` 116 | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Sahne ve Görüntü Sanatları | tr_TR |
dc.subject | Performing and Visual Arts | en_US |
dc.title | Sinema teknolojisinin gelişimi içinde fotoğrafik malzeme | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.subject.ytm | Turkey | |
dc.subject.ytm | Photographic material | |
dc.subject.ytm | Cinema | |
dc.identifier.yokid | 21475 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | proficiencyinArt | |
dc.identifier.thesisid | 21475 | |
dc.description.pages | 118 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |