Show simple item record

dc.contributor.advisorSönmez, Mehmet Zeki
dc.contributor.authorAtasaral, Osman
dc.date.accessioned2020-12-10T07:42:26Z
dc.date.available2020-12-10T07:42:26Z
dc.date.submitted1993
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/218421
dc.description.abstractÖZET XIX. Yüzyıl'da Osmanlı devleti bünyesinde görülen yapısal değişikliklerin sanat ve özellikle mimari alandaki yansımalarının belirli yapılar bünyesinde incelenmesi olarak hazırlanan çalışmamızda öncelikle dönemi hazırlayan siyasi gelişmeler araştırılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu, Duraklama Dönemi ile birlikte yaşanılan parlak devirlerin arayışı içine girmiştir. Her alanda görülen duraklama zamanla yerini gerilemeye bırakarak batı ile Osmanlı imparatorluğu arasında teknik ve askeri alanda bir mesafenin oluşmasına neden olmuştur. Batının sağladığı bu avantaj yaşanılan Rönesans ve Reform hareketlerinin bir sonucudur. Rönesans ve Reform hareketleri teknik gelişmeleri de beraberinde getirmiştir. Osmanlı imparatorluğu bu gelişmelerin uzağında kaldığı için askeri ve teknik alanda varlık gösteremeyerek batının gerisinde kalmıştır. XIX. Yüzyıl'a gelinene kadar çeşitli dönemlerde bu yönden yenilikler yapılması yoluna gidilmiştir. Ancak bir takım engellemelerle karşılaşılması bu girişimlerin gecikmesine neden olmuştur. Yirmi sekiz Mehmet Çelebi'nin Fransa elçiliği sonrasında siyasi ve sosyal alanda batı model alınarak yapılan yenileşme hareketleri mimari ve süsleme alanına da yansımaya başlamıştır. Zamanla bu gelişmeler, yerini üsluplaşmaya bırakarak Osmanlı mimarisi içinde belli bir dönem olarak anılacaktır. 18. Yüzyıl yapılarının bazılarında görülen bu unsurlar batı kökenli olup yerli beğeni ile karıştırılarak oluşturulan kendine özgü oluşumlardır. Barok ve Rokoko üslupları orjinal kullanımlarından bazı farklılıklarla Türk beğenisi ve geleneği ile sentez oluşturmaktadır. XIX. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu çeşitli sorunlarla birlikte toprak kayıpları ve savaşlarla da uğraşmaktadır. Her geçen gün küçülmekte olan sınırlar imparatorluğun güç kaybettiği izlenimini de vermektedir. Bu yüzyılda Fransa'da imparatorluk üslubu olarak ortaya çıkan ve askeri objelerle antik imparatorluk formlarını içeren ampir üslubu Osmanlı'da kabul görür. Buna neden olarak Fransa ile kurulan karşılıklı ilişkiler gösterilebilirse de imparatorluk üslubu olması, üslubun askeri temellere oturtulmuş olması, güç ve zaferlerin simgesel olarak kullanılması ve devletin güçlü olduğu imajının vurgulanmak istenmesi gösterilebilir. Ampir üslubun görüldüğü yapıların hemen hepsinde bu özellikler görülmektedir. Ampir üslupta diğer üsluplarda olduğu gibi orjinal şekliyle kullanılmamıştır. Özellikle Fransız Ampiri'nde insan ve hayvan figürlerininII kullanımı söz konusu iken `Osmanlı Ampiri` olarak bilinen sentez oluşumda genel olarak böyle bir kullanım görülmez. II. Mahmud dönemi yapılarında sıkça kullanılan ampir üslup daha sonraki dönemlerde de yoğun olarak kullanıldığı için sanat tarihi literatürümüzde -`Tanzimat Üslubu` olarak ta anılmaktadır. Osmanlı Ampir Üslubu XIX. Yüzyıl boyunca `yüzyılın sonlarına doğru azalarak` varlığını sürdürmüştür. Böylesine yoğun bir şekilde kabul gören bu üsluba ilişkin pek çok eser bilinmektedir. Çalışmamız zaman olarak XIX. Yüzyıl'ın başından, yüzyılın son çeyreğine kadar olan süreyi içermektedir. Bu süre içinde İstanbul'da yer alan bazı yapıların incelenmesi olarak hazırlanan çalışma İstanbul'da yer alan Ampir Üsluplu yapıların toplu bir katalogu olmadığından, XIX. Yüzyıl Osmanlı Mimarisi'nde etkileri görülen ampir üslubun özelliklerini belirgin olarak taşıyan yapılar arasında seçme yapılarak çalışılmıştır. Çeşitli yapı grupları içinde yer alan örneklerde ampir etkiler vurgulanmaya çalışılmıştır. Bu amaçla katalog kısmında yapıların tanıtıcı kimlikleri verildikten sonra, plan özellikleri, cephe ve süsleme özellikleri konusunda tanımlamalar yapılmıştır. Metin kısmında yapılan açıklamaları pekiştirmesi amacıyla yapıların fotoğraflarından yararlanılmıştır. Bu çalışma sırasında çeşitli nedenler yüzünden detaylı olarak ele alınamayan yapılar da olmuştur. Bununla birlikte ampir üslubun karakteristik yapı türlerinden olan kışlalar da aynı nedenlerle araştırma dışı bırakılmıştır. Genel olarak cephe süslemesi şeklinde görülen ampir üslup çeşitli yapı gruplarında kullanılmıştır. Dini mimariye ilişkin örneklerini Nusretiye Camisi ile birlikte gördüğümüz üslup XIX. Yüzyıl camilerinin ortak özelliği olan Hünkâr Kasrı bölümlerinde ağırlıkla ele alınmıştır. Bununla birlikte iç mekan süslemelerinde bitkisel süsleme şeklinde kendini göstermektedir. Hırka-i Şerif Camisi, Küçük Mecidiye Camisi, Dolmabahçe Camisi gibi örnekler ampir üslubun diğer üsluplarla birlikte kullanımı görülmektedir. Daha çok okul, çeşme, köşk gibi örneklerde görülen ampir üslubun yalın olarak kullanıldığı en önemli yapılardan biri II. Mahmud Türbesi'dir. Sultanahmet Divan Yolu'nda yer alan 1840 tarihli türbenin cephe süslemeleri ve iç mekan bezemelerinde tropheler, akant yaprakları, çelenk düzenlemeleri, çerçeve içine alınan kitabeler, çapraz kılıçlı zafer simgeleri, kilit taşları belirginleştirilen yuvarlak kemer düzenlemeli pencereleri gibi ampir etkiler görülmektedir. Öte yandan toplumsal ve kurumsal yapılarda da ampir kullanımlar dikkat çekicidir. XIX. Yüzyıl'ın son çeyreğinden itibaren kullanımı azalan ampir üslup eklektik biçimde yüzyılın sonuna kadar varlığını sürdürmüştür.
dc.description.abstractIll SUMMARY In our work, we searched the political developments and structural changes in the XIX. century Ottoman Empire and their reflections on the artistic and espicially architectural field of art. After the unproductive Era period, Ottoman empire began to look for the bright times past. Unproductivity in all institutions and field preceeded The Regression Era in time, thus the space between the technical and militaristic fields of the Western and Ottoman Empire increased. The Renaissance and Reform activities opened the way for the advantages for the West. As the Ottoman Empire was for away from these developments, the state colud not perform any sign of existance in the militaristic and technical field, thus remaining behind the West. Till XIX. century, in various times, innovations in the these regards had been realized. Yet, due to some hinderings, these initiatives appeared lately. The novelty activities modelling Western political and social fields seen after the embassy mission of Yirmisekiz Mehmet Çelebi in France brought some Western taste to the Architectural and Adorning field. In time, these developments will become the name of an Era in the Ottoman Architecture, leaving its place to `stylizing`. These elements seen on some of the XVIII. century Ottoman building are of Western origin mixed with the local teste appearing as special structures. For example, Baroc and Rococo styles form a synthesis with the original usage and Ottoman taste and tradition with some differences from the original. XIX. century saw many problems as well as land losses and wars for the Ottoman Empire. With every day the Empire was loosing land giving an image of loosing power. Ampiric style appeared as the Empire Style in France within this century including the militaristic objects and antic empire forms was also accepted in Ottoman. Among the reasons for accepting the ampiric style are then newly established relations between France and Ottomans, its being empire sytle, its having a militaristic background, its usage for the power and victories symbolically, and the desire to reflect the state as powerful. All structures havin Empire Style carry such chracteristics. empire Style as well as other styles had not been used in its original form. In especially French Empire Style, human and anilam figures are the main styles, but Ottoman Empire Style do not contain such figures. Empire Style can also be named as `Reformation Era Style` in our history of Art as Empire Style were widely used in later times after the II. Mahmud Era structures often used this style. Till the endIV of the XIX. century, we see that Ottoman empire Style is disappearing gradually. There are numerous structures regarding to this style which accepted so widely. Our search covers a period of three quarters beginning with the first years of the XIX. century ending the third quarter of the century. In our work which includes the structures built in this period in Istanbul selected the structures reflecting the characteristics of the XIX. century Ottoman Architecture having Empire Style as we could not find any complete cataloques regarding the Empire Style Istanbul structures. As it is our subject, Empire Style effects have been emphasized on our samples leing among the various structure groups. In this regard, the cataloque part contains the identifying characteristics of the structures together with plan specifications, front and adorning specialities have been described. Photographs have been used in oder to emphasize the explanations in the text part. In this research we colud not find means to evaluate all structures in a detailed way due to various reasons. Likewise the barracks having Empire Style have not been worked upon due to the same reasons. The Empire Style seen on the front adorning generally has been used within the various structure groups. Nusretiye Mosque is a religious example of such kind. This style has always been used in the structure of Turkish Sultan's place in the mosque belonging to XIX. century. In addition, inner decorations have vegetal figures. Empire Style is mixed wiht the other styles in Hırka-i Şerif Mosque, Small Mecidiye Mosque and Dolmabahçe Mosque. II. Mahmud Tomb is one of the most important structures in which Empire Style was used completely though this style is used especilly in scholls, fountains and richly decorated hunting lodges. The tomb located in Sultanahmet Divanyolu and built in 1840 has trophes, akant leaves, wreat arrangements, inscriptions within a frame, victory symbols wiht crossed swords, round arch arrangements of which cornerstones are emphasized used in windows havin Empire Style. In addition, Empire Style structures can be seen in social and institutional structures. This style had gradually disappeared beginning with the third quarter of the century eclectically continuing till the end of the century.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectSanat Tarihitr_TR
dc.subjectArt Historyen_US
dc.titleAmpir üsluplu bazı İstanbul yapıları
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentDiğer
dc.subject.ytmAmpiric style
dc.subject.ytmIstanbul
dc.subject.ytmArchitectural works
dc.subject.ytmArt history
dc.identifier.yokid26300
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityMİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid26300
dc.description.pages188
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess