Show simple item record

dc.contributor.advisorTaraşlı, Latif
dc.contributor.authorKivi, Seyed Hedayat Azim Nezhad
dc.date.accessioned2020-12-10T07:42:04Z
dc.date.available2020-12-10T07:42:04Z
dc.date.submitted1995
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/218377
dc.description.abstractÖZET Varlığı ve diğer İslâm çevrelerinden ayrıcalığı artık tartışılmaz olarak kabul edilen Türk minyatürü, köklü bir geleneğe sahiptir, ilk örneklerini Orta Asya medeniyetinde bulan bu sanat kolu, Türklerin çeşitli dönemlerde Yakın ve Ortadoğunun birçok bölgelerini idare etmeleri sonucu geniş bir alanda, yöresel ve diğer sanat gelenekleriyle karışarak kendi etkinliğini göstermiştir. Osmanlı Minyatür sanatı kendine has bazı hususiyetler kazanarak farklı bir üslub halinde gelişmiştir. Kanuni Sultan Süleyman devri, Türk minyatür sanatının esasını teşkil eder. Çeşitli ve gerçek olayların ele alınması, tarihi konuların ve saray hayatının resimlendirilmesi ile Türk minyatür sanatının gerçeğe uygun bir şekilde gelişmesini sağlamıştır. Erken dönem Osmanlı minyatür sanatı karşısında belirli ilk veriler ve bilgiler Sultan Mehmet il'nin saltanat (1451-1481) dönemindedir. Kaynaklar, Fatih'in özellikle resim sanatına olan ilgisinin hoşlanmadan öte olduğunu gösterecek niteliktedir. Kendi portresini yaptırmak amacıyla İtalyan ressamlarını davet etmesi, Müslüman sanatçılara onlardan ders aldırarak sarayında yerli portre ressamlarının yetişmesine yönelik çabalan, Fatih'in batı sanat dünyasıyla bir uzlaşma ortamı yaratmak istediğini gösterir. Fatih'in ölümünden sonra, Osmanlı resmi batı uygarlığı ile ilişkisini keserek, İslâm minyatür ekollerinin etkisini sürdüren bir resim tarzını benimsedi. Türk minyatürü 16. yüzyılın ikinci yarısında en olgun ve verimli yıllarını yaşadı. `Klasik Okul` veya `tarihi okul` ayrıcalıkları olduğu gerçektir. Resimlendirilen eserler arasında Osmanlı İmparatorluk ordusunun büyük zaferlerini, hükümdarın adaletini, sosyal faaliyetleri, bir harp sporu olan avlanmadaki hünerlerini, o devir için önemli olan olayları konu alan `Şehinşahname`, `Hünemame` gibi destandan çok tarih kitabı niteliğindeki eserler başta geliyordu. Şehinşahnamelerin yanısıra, önemli seferleri konu alan kroniklerde de, tüm olaylar resimlerle belgeleniyordu. Türk sanat- -v-çılarının, kompozisyonlarında, genellikle çizgilere eğilimli oldukları görülür. Özellikle hükümdarın elçi kabulü, tahta çıkış törenleri ve ordunun yürüyüşünü canlandıran resimlerde, bu eğilimleri sayesinde imparatorluğun kudretini başarılı bir şekilde aktarırlar. 16. yüzyılda ayrıca Türk Halı Sanatının en parlak devri olarak kabul edilmeye layık bir zenginleşme göstermiştir. Halı cinslerinin en çeşitli olduğu bu devirde bir taraftan 15. yüzyıldaki geometrik örnekli halı tipleri devam ederken, diğer taraftan da madalyon ve bitkisel motiflerin kullanılması ile zenginleşen yeni halı tipleri ortaya çıkmıştır. Tebriz'in ve Kahire'- nin Osmanlılar tarafından alınması, Türk Halı sanatında yeni bir teknik ve desen anlayışını sağlamış ve özümlenerek yeni bir Halı tipini oluşturmuş tur. Bu yeni anlayışın şekillendirdiği halılar, Osmanlı saray halıları adı ile tanınmakla birlikte diğer halı tiplerinin dışında kalan tek grup olması dikkati çeker. Osmanlı saray halılarının desenlerini çizen saray nakkaşları bütün zenginlikleri içinde gayet sağlam kompozisyonlar ortaya koymuşlardır. Bu nakkaşların çizdiği, Türk çiçeği adı verilen Sümbül, Lale, Karanfil ve Gül'ün verilişindeki natüralizm ile, tabiattan uzak palmet ve rozetlerle birleştirerek, bazen de madalyonların kullanılması ile meydana getirilen de sen zenginliği ve Türk halılarının sonsuzluk prensibine uydurulmuş kom pozisyon sağlanmıştı. Osmanlı saray üslubundaki yüksek sanat duyu sunu kuvvetle ifade etmektedir. Birçok minyatürde gördüğümüz halı desenlerini şöylece özetleyebiliriz; Zemini bölümlere ayrılmış desenler, kıvrak dallar veya aynı motiflerinin tekrarından oluşan desenler ve son olarak ta madalyonlu desenler görülmekte. Türk halı sanatının en zengin ve muhteşem örnekleri Türk ve İslam Eserleri Müzesinde ve dünyanın belli başlı büyük müzeleri ve özel koleksiyonlarda bulunmaktadır. -vıGünümüze gelen Osmanlı minyatürlerindeki, kumaş motifleriyle süslü kumaşların en güzel örnekleri XVI. yüzyıla ait olup, sanatkârlar en önemli eserlerini bu devirde vermişlerdir. Osmanlı minyatürleri kendi imkânları içinde bir sanat kolu olmaktan başka, diğer sanat kollarına ait bazı örnekleri aksettirmesi bakımından kaynak olarak değerlendirilir. Minyatürlerde tasvir edilen kumaşları günü müze kadar gelen kumaş örnekleri ile karşılaştırırsak kumaşçılık tarihimizin gelişmesini açıklaması bakımından ilgi çekici olur. Minyatürlerde gör düğümüz kaftan ve mintanların üzerindeki desenlerin ekseriyeti kumaş hüviyetine sahip desenler olduğu, bazılarının ise çok basit veya hayali olduğu görülür. Kullanılan naturalist motiflerin bazıları tabiattaki örneklerine oldukça yakın üslupta, bazen de fantastik-hayali motiflerle kompozisyonu zenginleştirmiştir. Daha sonra da naturalist motiflerini çevreleyen dolamalar arasında taç motifine rastlanır. Taç lotus, çanak yaprağı, lale nar çiçekleri, şakaik motifleri, hançer yaprakları gibi motiflerin kumaş ve diğer sanat dallarında görmemiz mümkündür. Aynı motiflerle çeşitli kompozisyon şemaları yaratmak, diğer sanat dallarında farklı malzeme ve teknik özellikler, motiflerin çeşitli şekillenişi- ne etkilemiş olur ki bu da Osmanlı saray sanatının bir özelliğidir. Örnekler daha ileri yüzyıllara üsluplaşarak kaymakta ve çeşitli sanat eserleri üze rinde sanatın yaratıcı kudreti büyük bir bütün olarak devrin üslubunu belirtmektedir. Bu kısa yazımızda dörtyüz yıl devamlılığını sürdüren Osmanlı-Türk minyatürünün gelişim içinde gösterdiği üslup özelliklerine değinerek, Türk ustalarının gözleme dayanan, belgesel nitelikteki yapıtlarının İslam resim sanatı içinde özel bir yeri olduğunu belirtmeye çalıştık. -vıı
dc.description.abstractSUMMARY The Ottoman Miniatures, the existence and differentiation from the other Islamic arts have now been undisputed, has a deep tradition. This branch of art which has found obtained its first pattem in central Asia civilizations, has shown its vast effects by becoming a part of local and other art traditions as a result of the Turkish people, ruling most of the regions in near and middle east in various periods. The art of Ottoman Miniature has developed as a different style gaining some special characteristics. The period of the Magnificant Sultan Süleyman forms the basic structure of the Ottoman Miniature. The selection of various documentaries and the historicals events and palace lives being drown have contributed to the development of the Ottoman Miniature art in a way which accords with the truth. The first definite data about the early Ottoman Miniature art is in the period of Sul¬ tan Mehmet II (1451-1481). The references have the quality especially to show Fatih's interest in the art of painting being beyond just liking this art. The invitation of the Italian painters by Fatih to have his portraits drawn and his efforts to train native portrait painters in his palace by having muslim artists take lessons from them show Fatih's desire to create a co-operation with the world of vvestem art. After Fatih's death, the Ottoman painting, ceasing the relation with westem civilization, adapted a style, continuing the effects of Islamic Miniature styles. The Ottoman Miniature had its most developed years in the sceond half of the 16th century. The 16th century also shows a richness to have been accepted as the brightest period of the Ottoman carpet art. in this period, during which the carpet types are the most variable, as the geometrical carpet pattems of the 15th century went on, the new enriched carpets arose, containing medaMion and plant pattems. - ü -The occupation of Tabriz and Cairo by the ottoman Empire, contributed to new concept of technique and pattems in the Ottoman carpet art and formed new types of carpets. The carpets being formed by this new concept, called the Ottoman Palace Carpets gets attention, being the only class separated from other types of carpets. The palace artists who designed the pattems of the Ottoman Palace Carpets, brought up very rich pattem compositions. The combination of the naturalism in the pattems designed by these artists, given the Turkish names of flowers such as `Sümbül`, `Lale`, `Karanfil`, `Gül` and pattems such as `palmef and `rosette` which are completely for from the nature; the richness of the pattems by occasional use of medallions; gave rise to compositions coping with the principle of being ever lasting in Turkish carpets. These compositions strongly express the supreme sense of art in the Ottoman Palace Style. We can Summarize the pattems seen in numerous miniatures as the follovving: Pattems in which the background is divided into sections, curled branches, designs formed by the repetition of the some pattem, ör medallion-containing pattems. The richest and magnificent samples of Turkish carpet art may be found in the Museum of Turkish and Islamic Art, the outstanding big museums of the world and in private collections. The best samples of materials available, containing material pattems of the Ottoman Miniatures, belong to the 16th century and the artists created the most important pattems during this period. The Ottoman miniatures may evaluated as a source affecting other branches of art, as well as being a branch of art by itself. it would be very interesting to compare the materials dravvn in the miniatures to the precions material samples which have reached us, as for as the history of the material art is concemed. - iii -Some of the naturalist pattems used are in a style quite close to the pattems in the nature, the compositions being accasionally enriched by fancies. The `Taç` (crown) pattem can be seen together with naturalist pattems in later periods. Creation of variable compositions of the same pattem together with different equipment and technical characteristics f rom those in other branches of art must have affected various formations of pattems and this is a specific characteristic of the Ottoman Palace Art. in this summar, we tried to indicate that the observational and documentary Ottoman creations have a special position in the Islamic painting art by demonstrating the style characteristics that the Ottoman-Turkish miniature, which kept its continuity for 400 years, showed during its developmenten_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectEl Sanatlarıtr_TR
dc.subjectCraftsen_US
dc.title15. ve 16. yy. Osmanlı minyatürlerdeki halılar ve kıyafetler üzerine bir araştırma
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentGeleneksel Türk El Sanatları Anasanat Dalı
dc.subject.ytmPattern
dc.subject.ytmFabrics
dc.subject.ytmMotifs
dc.subject.ytmCarpets
dc.subject.ytmMinyature
dc.subject.ytmOttomans
dc.identifier.yokid42542
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityMİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid42542
dc.description.pages190
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess