Resim sanatında yazı

Abstract

ÖZET Yazının plastik sanatlarla (Özellikle Resim Sanatı) ilişkisinin incelendiği bu çalışmada, öncelikle yazının kısa tarihçesini özetledikten sonra, sanat tarihi içerisinde yazının kullanım türlerine, amaçlarına değinildi. Yazının kullanımı önceleri daha çok İncil'in resimlenmesi amacıyla yapılmış minyatürle başlar, din temelli yapılan freskolarda da görülür. Daha sonra Rönesans'ında başlamasıyla ve gelişmesiyle birlikte yaşanan refah ressamların da saygınlığını arttırdı, bu saygınlık bir şekilde onların kendi varlıklarını duyumsama ve duyumsatmalarına da ön ayak oldu. O sıralarda Kuzeyli bir ressam olan Jan Van Eyck `Arnolfi'nin evlenmesi` adlı resimdeki törenin arka duvarında resmedilen puslu görüntüye kendi imgesinide koymuş ve Jon Van Eyck'da buradaydı yazısını yazmıştır. 70 yıl sonra Dürer'de benzer bir kullanım ile kendi varlığını ortaya koymuştur. XX. yüzyılın başlarında Picasso ve Braque kolajdan önce yazı elemanını resimde barındırdılar (bunlar fırça ile yapılmaktaydı), kolaj ile birlikte yazı resmin içine hazır elemanın (gazete-dergi) içerisindeki bir parça olarak girdi, Kurt Schwitters'm `Merz` sanatı ile lirik kompozisyonlar içerisinde yer aldı. Paul Klee'de ise bu kimi zaman tek başına plastik bir eleman, kimi zamansa bakışı yönlendiren birer işarettirler. Rene Magritte ise plastik öge ile resim öğesini birbirinden ayırarak, sözcükler ve şeyler arasındaki derin uçurumu gözler önüne serer. İkinci Dünya Savaşı'nın kıt'a Avrupa'sını alt üst etmesi. Amerika'nın sanatsal etkinliklerde ortaya çıkmasına sebep oldu, bir dönem yapılan soyut ekspresyonist çalışmalar, daha sonra bundan kendini arındıran, tutkularını bastıran bir resim anlayışı ile devam etti. Johns'un geleneksel kolaj anlayışına aykırı, estetik hiyerarşileri silen resmi içerisinde yazı da diğer objelerden biri olarak onun resminde yer aldı. Kitle iletişim araçlarının yaygınlığı, değişen toplumsal değerler ve pop-art. Yazı reklam öğesinin bir parçası olarak yer aldı resimlerde. Lichtenstein'ın `ART` sözcüğünün yer aldığı resimle birlikte veya Arnatt'ın yapıtı ile, sanatçı ve sanat hakkında bir sorgulamaya ortak olması beklenen izleyicide bir katılımcıdır artık. Bu sözcükler izleyicinin bir kavrayışa yolculuk edeceği bir köprüdür.Kavramsal Sanatın bazı örnekleri ile sözcükler tekrar tekrar izleyicilerle galeri mekânlarında karşılaştı. Doğu / Uzakdoğu Sanatında da yazı bulunmaktadır, öyle ki yazı sanat yapıtın kendisi olmuştur zaman zaman. Fırça sürüşteki ustalık, imge henüz tazeyken onu bir çırpıda meydana getirme rahatlığını elde etme, üstün bir performans, yoğun bir dikkat, sabırlı bir çalışma, kesin bir kendini bırakış sonucu, disiplin ile rastlantının, sezgi ile birikimin bir sonucudur doğu sanatı. Bir İslam geleneğinin meyvesi olan Hat sanatı, resim sanatı ile bağı olmayan, kendine özgü değerleri olan bir sanattır. Hat sanatının figürü harftir. Hat sanatının bazı çeşitlerinden (hilye, karalamalar, tuğra) örnekler verilerek incelemesi yapılmıştır.

SUMMARY Present work in which I examine the relationship between writing and plastic arts (especially in painting), begins by summarizing the history of the writing and then tries to show in what ways the writing has been used in the history of art. The very first time writing was seen together with a picture seems to be in Bible in which the sacred events were illustrated by miniatures. Later in the history with the dawn of Renaissance, painters in search of a human figure in its perfect proportions together with the discovery of perspective, has become great masters of art history. Great artists of the period were also great calligraphers (Leonardo, Dürer etc). Although the writing was used in various ways in paintings already, in the painting called `Arnolfi's Marriage` Jan Van Eyck added something else by writing. The painting shows an indoor scene with a man a women, at the back is a wall on which there is a mirror in which the whole event including the artist were reflected. Over the mirror there is a writing: `Jan Van Eyck was here`. The painter did not satisfied wth the reflecting mirror and added the writing as his testimony. When we come to XX. th century, we saw in the works of two pioneering cubists, namely Picasso and Braque, the writing element which they applied with brush. In the collage period they began to apply it directly using newspapers and magazines. Influenced by cubism but himself being a Dadaist, Kurt Schwitters used frequently the element of writing. In Paul Klee writing becomes the very painting itself sometimes being a sign and at times used as a pure plastic element. But with Rene Magritte the picture was seperated from what it shows in reality leaving an insurmountable gap which he shows by using writing. The names that refers to things are not sort of an attachment but just an artifical relation. (This relation with the name and the things are investigated in the form of sign, signifier and the signified by Sausser).Then we see Jasper Johns who as a foreunder of Pop Art using the writing element in his art. Pop Art used writing freguentiy because of its role in the mass media culture. Lichtenstein painted the writing `Art` itself whereas Keith Arnatt declared himself to be artist by using writing as his testimony in his work `Keith Arnatt is an artist.` Conceptual artists found heaven in writing which has already become one of the fundemantal problems of Philosophy. Apart from the other artists the conceptual artists mostly tackled with the meaning the writing implies. In the Oriental and Far East art the writing itself is art in the most literal sense. Chinese and Japanese calligraphy is an instantaneous and a spontaneous act whereby the written word comes into being with the most natural form just like in nature where the forms are rich in complexity but simple in its outlook. Intution and experience interlock in this act together with discipline. `Hat` being a master art of Islamic tradition is a pure plastic art `par excellence` because it has no element of external world, only the very form of the letter. The only subject of `Hat` is the letter form itself. In the present work `Hat` is examined by giving examples of its different forms in comparison with painting.