Show simple item record

dc.contributor.advisorSönmez, Mehmet Zeki
dc.contributor.authorDemircan, Zeynep
dc.date.accessioned2020-12-10T07:38:54Z
dc.date.available2020-12-10T07:38:54Z
dc.date.submitted2003
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/217863
dc.description.abstractIV ÖZET İlhanlıların Ortaçağ Anadolu mimarlığına katkılarını değerlendirmek için bu dönemin siyasal yapısmı göz önünde bulundurmak gerekmektedir. XIII. yüzyılın başından itibaren Moğolların savaşçı bir politika izlemeleri ve İç Asya'dan Anadolu'ya doğru ilerlemeleri Moğollarla Selçukluları karşı karşıya getirmiştir. İki devlet arasında Kösedağ'da (1243) yapılan savaş sonucunda Selçuklular büyük bir yenilgiye uğrayarak Moğollara vergi ödemek zorunda kalmışlardır. Bu tarihten itibaren Anadolu'daki siyasi otorite önce Moğolların, ardında da onun bir kolu olan ve 1256 yılında bağımsızlığını ilan eden İlhanlı yönetiminin eline geçmiştir. İlhanlıların Anadolu halkı üzerindeki siyasi ve ekonomik baskısı, bazı Türkmen Beylerini harekete geçirmiş ve Anadolu'da İlhanlılara karşı isyanlar baş göstermiştir. Bu isyanları bastırmak, bozulan ekonomiyi düzeltmek ve huzuru sağlamak amacıyla İlhanlı yönetimi tarafından Anadolu'ya vezir ve emirler gönderilmiştir. Bu amaçla gelen vezir ve emirlerin İlhanlı hanedanlığından farklı olarak Müslüman oldukları ve Selçuklu Devleti yıkılmadan önce de Anadolu'da imar faaliyetlerine katıldıkları bilinmektedir. Bu nedenle Selçuklu eseri olarak da değerlendirilen Sivas Çifte Minareli Medrese (1271), Kırşehir Caca Bey Medresesi (1272) ve Kırşehir Fatma Hatun Kümbeti (1287-88) banileriyle İlhanlılara bağlanan eserlerdir. Ünlü İlhanlı veziri Şemseddin Cüveynî'nin Sivas'ta inşa ettirdiği Çifte Minareli Medrese açık avlulu, dört eyvanlı, iki katlı anıtsal bir yapı olarak ele alınmıştır. Yapıdan günümüze sadece taçkapı cephesi ulaşmış olmasına karşın bu kısmm boyut ve süslemeleri Cüveynî'nin politik ve ekonomik gücünü yansıtacak niteliktedir. Cacaoğlu Nureddin tarafından inşa ettirilen Kırşehir Caca Bey Medresesi kapalı avlulu dört eyvanlı medrese plan semasıyla bu tipin en gelişmiş örneği olarak bilinmektedir. Yapı bu planıyla erken dönem Osmanlı mimarisinde zaviyeli camiler olarak adlandırılan grubun prototipini oluşturmasıyla da önem kazanmaktadır. Hace Aka Muattar tarafından inşa ettirilen Kırşehir Fatma Hatun Kümbeti, kare bir kaide üzerine oturtulan sekizgen gövde ile bunu örten pramidal külahtan oluşmuş sade biryapıdır. İlduş Hatun tarafından inşa ettirilen Amasya Darüşşifası (1308) açık avlulu, iki eyvanlı medrese plan şemasına sahiptir. Belirgin bir simetri kaygısıyla inşa edilen yapıda Selçukluların klasik medrese plan şemasının devam ettiği görülmektedir. Sekizgen bir kaide üzerinde yükselen çokgen gövde ve bunu örten bir külahtan oluşan ve İlhanlı sarayına gelin giden Selçuklu prensesi Selçuk Hatun tarafından inşa ettirilen Niğde Hüdavent Hatun Kümbeti (1312-13) figürlü ve bitkisel bezemeleri yanmda mimari kuruluşuyla da dikkat çeken bir yapıdır. Kendine özgü pek çok detayları ile önem kazanan Tokat Nureddin ibni Sentimur Türbesi (1314) kare bir gövde üzerinde yükselen sekizgen bir kasnak ve bunu örten yıldız şeklindeki bir külahtan oluşmaktadır. Niksar Çöreği Büyük Tekkesi (XIV. yüzyıl başı) ve Tokat Abdullah bin Muhyî Zaviyesi (1317-18) plan ve süsleme özellikleriyle dönemin tarikat yapılarına ışık tutmaktadır. İlhanlıların son yapısı olan Niğde Sungur Ağa Camii ise Selçukluların çok destekli uzunlamasına gelişen üç sahınlı (bazilikal planlı) ulucami plan şemasına göre inşa edilmiştir. Ancak mimari detaylar ve kendine özgü özellikler açısından yapı Selçuklulardan çok Beylikler dönemine doğru bir yöneliş göstermektedir. İlhanlı ümerasından olan vezir ve emirlerin Sivas, Kırşehir, Amasya, Niğde, Tokat ve Niksar'da inşa ettirdikleri yapılar incelendiğinde tüm yapı türlerinin mimari kuruluşlarında Selçuklu şemasının esas alındığı görülmektedir. Ancak yapıların cephe düzeni, süslemede özellikle rumi-palmet kompozisyonlarının oldukça yüksek kabartma olarak verilmesi ve gittikçe azalan figürlü süslemenin tekrar canlanması vb. unsurlar İlhanlı özellikleri olarak değerlendirilmektedir. ANAHTAR KELİMELER: Moğollar, İlhanlılar, Selçuklular, Anadolu, Mimari
dc.description.abstractVI SUMMARY In order to evaluate the contribution of the Ilkhanid to the Anatolia architecture, it is necessary to consider the political structure of that period. From the beginning of 13th century, the Mongols being warriors and moving from Asia towards Anatolia, has brought Mongols and Seljuks face to face. As a result of the war in Kösedağ (1243) between these two states, Seljuks have been defeated and agreed to pay tax to Mongols. Following this, political authority in Anatolia was first Mongols, then Ilkhanid who were a branch of Mongols but became independent after 1256. The political and economical suppression of the Ilkhanid on local setlers Anatolian caused a reaction by some Turkmen Beys, and started revolts against Ilkhanid in Anatolia. To suppress these revolts, improve declining economy and bring back peace, the Ilkhanid administration sent viziers and emirs to Anatolia. It is known that these vizier and emirs were Muslims and even before the collapse of Seljuk state they were contributing to construction activities in Anatolia. For this reason, Sivas Çifte Minareli Medrese (1271) which is known as a Seljuk work, Kırşehir Caca Bey Medresesi (1272) and Kırşehir Fatma Hatun Kümbet (1287-88) are related to Ilkhanid architecture. The Çifte Minareli Medrese, ordered to be built in Sivas by the Ilkhanid vizier Semseddin Cüveynî was designed as a two storied monumental building with an open court and four aiwans. Even though the only remaining front of this building is the stone door, its scale and the decorative work of its front is reflecting Cüveynî' s political and economical power. The Kırşehir Caca Bey Medrese ordered to be built by Cacaoğlu Nureddin is known as the most advanced model of the closed court - four aiwans layout. This building is important also for being the prototype for [zaviyeli] mosques in early Ottoman architecture. Kırşehir Fatma Hatun Kümbet, ordered to be built by Hace Aka Muattar, is a simple building with octogonal body built on a square base and covered with a pyramidal cone. Amasya Darüşşifa (1308), ordered to be built by İlduş Hatun, is an open court two aiwans type medrese. This building where the classic Seljuk medrese scheme can be observed at its layout, wasVII built to be symmetric. Niğde Hüdavent Hatun Kümbet (1312-13), ordered to be built by Seljuk Hatun a Seljuki princess who became an Ilkhanid bride. The Kümbet has a multigonal built on an octagonal base and is covered with a cone. It is an attractive building with its figurative and floral decorations as well as its architectural structure. Tokat Nureddin ibni Sentimur Türbe (1314) is important for its unique details. Its octagonal frame is built on a square base and is covered by a star shaped cone. Niksar Çöreği Büyük Tekke (early 14th century) and Tokat Abdullah bin Mûhyi Zaviye (1317-18) illuminate the religious buildings of that period with their layout and decorations. On the other hand the last Ilkhanid structure, Niğde Sungur Ağa Camii, was built according to a Seljuk Grand mosque layout which has multiple props and single `sahin` (naves) that grows length wise. However considering its architectural details and special features, this structure is closer to the Emirates period than Seljuk. Examining the structures built by Ilkhanid vizier and emirs in Sivas, Kırşehir, Amasya, Niğde, Tokat, and Niksar shows that all structural types were developed from the Seljuk scheme. However, the facade plan, the relief especially palm tree leave shapes being raised and the come-back of figurative decoration and similar elements are appraised as Ilkhanid features. KEY WORDS: Mongols, Ilkhanid, Seljuks, Anatolia, Architectureen_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectSanat Tarihitr_TR
dc.subjectArt Historyen_US
dc.titleOrta Anadolu`daki İlhanlı Dönemi mimari eserleri
dc.title.alternativeIlkhanid Architectural structures in the Middle Anatolia
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentSanat Tarihi Anabilim Dalı
dc.subject.ytmMongoşs
dc.subject.ytmAnatolia
dc.subject.ytmArchitectural works
dc.subject.ytmTurkish architecture
dc.subject.ytmSeljuks
dc.subject.ytmIlkhans
dc.identifier.yokid140695
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityMİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid137053
dc.description.pages216
dc.publisher.disciplineTürk İslam Sanatları Bilim Dalı


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess