Show simple item record

dc.contributor.advisorÖzer, Bülent
dc.contributor.authorErkmen, Elvan
dc.date.accessioned2020-12-09T12:49:48Z
dc.date.available2020-12-09T12:49:48Z
dc.date.submitted1998
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/212875
dc.description.abstractÖZET Clemens Holzmeister ve Türk Mimarlığı 'ndaki Yeri adı altında geliştireceğimiz doktora çalışmamız her biri kendi içinde alt başlıklara sahip beş ana bölümden oluşmaktadır. Clemens Holzmeister'in yetiştiği ve ilk eserlerini verdiği Modern Mimari 'nin çıkış yıllarını incelemeden önce, bu düşünceyi hazırlayan nedenlere ve ortama bir göz atmak gerekmektedir. Viyana özellikle 19. Yüzyıl sonları ve 20. Yüzyıl başlarında sanatta eklektisist davranışa karşı mimarların ve plâstik sanatlarla uğraşanların ortak mücadelesine sahne olmaktadır. 19. Yüzyıl Eklektisizmi'nin Avusturya mimarlığındaki yankıları çok kuvvetli olmuş ve bu anlayışa karşı en güçlü ve en kararlı başkaldırı yine bu ülkede gerçekleşmiştir. Bu nedenle, çalışmamızın birinci bölümünde, 19. Yüzyıl Eklektisizmi ve ona karşı ortaya çıkan tepkiler, Avusturya ve Türk mimarlıklarında da karşımıza çıkacak olan belli başlı belirtileriyle incelenecektir. 19. Yüzyıl'ın eklektisist mimarlığı aktüel problemlere cevap ararken çareyi mekân, ya da zaman açısından kendine yabancı kültür ve uygarlıklara ait biçimleri kendi ortamına aktarmakta bulacaktır. Böylece ortaya çıkan mimarî biçimler sorumluluğunu üstlendiği düzenin özelliklerini yansıtmak yerine, çağın aktüel ihtiyaçlarına cevap vermeyen, aktüel imkânlarının kullanılmadığı bir takım `maskeler` şeklinde belirmiştir. Bu gerçek verilerden uzak, taklitçi, yapay ve dekoratif açıdan da son derece yüklü mimari, bundan kurtulma çabalarını beraberinde getirecek ve böylece yeni bir antitez olarak, taşıdıkları farklı biçim diline rağmen, aynı ilkeler etrafında toplanan çeşitli tutumları bünyesinde toplayan yepyeni bir anlayış, `Modern Mimari` akımı ortaya çıkacaktır. Çalışmamızın ikinci bölümünde 19. Yüzyıl Eklektisizmi'nin Avusturya mimarlığındaki belirtileri, bu harekete karşı gelişen başkaldırıyla birlikte ele alınacaktır. Yine aynı bölüm içinde Holzmeister'in kendi ülkesindeki meslekî faaliyet yıllarını kapsayan mimarî dönemler birbirleriyle karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Bu bölüm içinde ele alınacak olan bir diğer konu da kırsal kesim mimarlığının Avusturya mimarlığı içindeki gelişimi ve Holzmeister'in bu gelişmedeki rolüdür. Viyana'da sadeleşme diğer Avrupa şehirlerine oranla çok daha erken ve çok daha etkili olmuştur. Avusturya mimarlığı bu harekette Avrupa bütünü içinde öncü durumundadır. Ancak I. Dünya Savaşı'ndan sonra Avusturya için uluslararası mimarî alanda bir geriye sayım başlayacaktır. Bu ülkede mimarlar benzeri pek görülmedik şekilde sık değişen politik sistemlerle ve buna bağlı olarak da değişken ideolojik, kültürel ve estetik zihniyetle yüzleşmek zorunda kalmışlardır. Özellikle de 1938'deki Anschlulî (ilhak) Avusturya mimarlığı için en büyük darbe olmuştur. Öyle ki, 1945'le gelen özgürlüğe rağmen mimarlar, 1950'li yılların ortalarına kadar Modem Mimari'nin diğer Avrupa ülkelerindeki gelişimine seyirci kalacaklardır. Bütün bu gelişmeler içinde Holzmeister'in mimarî eğilimi temel niteliğini muhafaza etmiş ve mimarkendi ülkesinde de devlet otoritesini yansıtacak temsilî yapılar tasarlamakla görevlendirilmiştir. Holzmeister'in II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden 1972'ye kadar.Viyana'da etkili olan mimarî faaliyetlerdeki rolü daha ziyade kilise mimarlığıyla ilgili tartışmalara katılmak ve dinî yapılarıyla bu tartışmalarda taraf teşkil etmekten ibaret, kalmıştır. Bu arada mimarın Alpler'de ! gerçekleştirdiği bazı otel yapıları, özellikle 1950' den sonra hız kazanacak! olan büyük otel mimarlığının prototipi olarak kabul edilmektedir. Türk mimarlığının 19. Yüzyıl'dan itibaren gelişmesi çalışmamızın üçüncü bölümünde incelenecektir. Daha III. Selim zamanında Osmanlı Mimarlığı Batılılaşma çabaları sonucunda geleneksel değerlerden uzaklaşmıştır. Batılılaşma hareketinin daha da hız kazanmasıyla 18. Yüzyıl'ın taklitçi olmayan barok ve rokoko eğilimi yerini tamamen eklektisist bir tutuma bırakacaktır. Önceleri Balyan ailesinin çeşitli uygulamalarıyla evrensel mahiyette seyredecek olan bu tutum, 19. Yüzyıl sonları ve 20. Yüzyıl başlarında son derece güçlü milliyetçi düşüncelerin hâkim olduğu bir ortamda, Kemalettin ve Vedat Beyler aracılığıyla sözde millî, bölgesel bir kimliğe bürünecektir. Uygulama yabancı formların yerli formlarla değiştirilmesinden ibaret kalmış ve biçimsel bir antitezin sınırlarını aşamamıştır. Çalışmamızın ilk bölümünde izlendiği gibi Batı'nın eklektisizme karşı tepkisi diyalektik bir gelişmenin doğal sonucu olarak ortaya çıkacak, bir yandan endüstrileşmeyle birlikte gelişen aktüel gerçeklerin zorlaması, diğer yandan sanatçıların bilinçlenmesiyle Batı bu `hastalığını` yenmesini bilecektir. Bize gelince, Batı 'dan alınma bir hastalık, yapay tezler ve antitezlerin ardarda sıralanmasıyla Türk mimarlığını çok uzun bir süre etkisi altına alacaktır. Clemens Holzmeister'in bu seyir içindeki konumu yabancı mimar problemi içinde genel olarak ele alınacaktır. Mimarın Türkiye'deki çalışmalarının tek tek incelenmesi ise çalışmamızın dördüncü bölümü kapsamındadır. Dördüncü Bölüm 'de ulaşılmak istenen amaç, Holzmeister'in mimarlığının kendi içindeki seyrinin incelenmesi değil, Türkiye döneminin esas alınarak, mimarın tutumundaki bu dönem öncesi ve sonrası değişiklikleri eğer varsa ortaya çıkarmak ve nedenlerini araştırmaktır. Bu da söz konusu dönem içinde mimarın farklı davranışlarını en belirgin şekilde sergileyen örneklerin ele alınması ve bunlar içinde Türkiye ile ilişkisi kurulabilecek olanlar üzerinde daha detaylı bir şekilde durulmasıyla olacaktır. Mimarın kilise yapılarının gelişimi de yine aynı şekilde Türkiye öncesi ve sonrasının karşılaştırılmasıyla birlikte incelenecektir. Mimarın özellikle kendi ülkesindeki mimarî davranışını tek bir belirli üslûbun sınırları içine dahil etmek oldukça zordur. Kendisi Modern Mimari ile ilgili tartışmalardan uzak durmuş ve her türlü mimarî ideolojiyi reddetmiştir. Ancak geleneksel günlük biçimleri anıtsal bir anlatımla yorumladığı yapıtları biçimsel açıdan olmamakla beraber, davranış açısından Ankara 'dakileri hatırlatmaktadır. Bu husus çalışmamızın beşinci ve sonuç bölümünde ele alınacak ve mimarın Ankara' daki uygulamalarında ülkesindekilere kıyasla daha tutarlı ve biçimsel açıdan daha başarılı olmasının nedenleri araştırılacaktır. Çalışmamız Holzmeister mimarlığının kısa bir değerlendirmesi ve bunun mimarın Türkiye'deki yapılarında ne ölçüde izlenebildiğinin saptanmasıyla sona erecektir.
dc.description.abstractSUMMARY The doctorate thesis treating the subject of Clemens Holzmeister and his place in turkish architecture includes five parts which are each in their turn divided into subtitles. Before analyzing the years Modern Architecture first appeared, which were at the same time the years Clemens Holzmeister formed his educational background and produced his first works, it is necessary to examine the reasons and the milieu to prepare the concept of modernism. Specially in the end of the 19th century and in the beginning of the 20th century, Vienna witnessed the common struggle of architects and artists against Eclecticism. 19th century Eclecticism had been very influential on Austrian architecture and the strongest and most determined reactions against. this movement originated from this country. That is the reason why in the first part of our work, 19th century Eclecticism and the reactions will be analyzed alongside its characteristics which will appear in Austrian and Turkish architecture. While searching solutions to actual problems, 19th century eclecticist architecture tried to transfer forms belonging in space and time to foreign cultures and civilizations to its own context. Thus, architectural forms resulting from such an understanding instead of reflecting the properties of their own times, appeared as `masks` and didn't bring any answer to the actual needs of the era. This imitative, artificial and heavily decorated architecture which was far from real data would try to get rid of these characteristics and as an antithesis would bring out the new conception of `Modern Architecture`. This style would gather varying tendencies using all different formal vocabularies but uniting around the same principles. In the second part of our thesis, the signs of 19th century Eclecticism in Austrian architecture will be handled alongside the reactions appearing against this movement. In the same part, the periods including Holzmeister' s professionally active years in Austria will be analyzed in a comparative way. The other subject which we will examine in this part will be the development of rural architecture in Austria and the role Holzmeister played in this development. The tendency towards simplification was very influential in Vienna and it happened quite early comparing to other European towns. In all over Europe, Austrian architecture may be said to be a pioneer in Modern Architecture. However, after 1st World War, Austrian architecture started to decline on the international platform. In this country, architects had to face frequently changing political systems and ideological, cultural and aesthetic conceptions changing accordingly. Particularly the Anschluss in 1938 constituted the biggest blow on Austrian VIarchitecture, so that, despite, the liberty which occurred in 1945, architects were only witnesses of the growth of Modern Architecture in other European countries. Despite these events, Holzmeister's architectural tendency protected its essential qualities and the architect was missioned to design representative buildings reflecting the State's authority. Holzmeister's role from the end of the 2nd World War to 1972 in Vienna was mainly to participate to discussions concerning church architecture and to express himself thanks to his religious buildings. Apart from this, some of the hotels the architect had planned were going to be considered as prototypes for the big hotel architecture which gained speed specially after 1950. The evolution of Turkish architecture since the 19th century will be examined in the third chapter of our thesis. Starting with Selim the IIIrd, as a result of westernization, Ottoman architecture moved away from traditional values. With the acceleration of the efforts of westernization, the Ottoman baroque and rococo tendencies of the 18th century which were not imitative would leave their place to eclectisist tendencies. This manner, which was at first in a universal identity with the work of the members of Balyan family, turned into a pseudo- national and regional style with the works of Kemalettin and Vedat Bey, in the circumstances where national ideologies were leading. In practice, local forms took the place.of universal forms and at the end, the total movement was not more than an antithesis in form. As it was demonstrated in the first chapter of our work, the reaction of the western world against Eclecticism was formed naturally as the result of a dialectic evolution; The western world could get over this `illness` thanks to the development of the actual realities going hand in hand with industry and to the artists becoming more and more conscious every day. As far as we are concerned, an illness whick was taken over from the West, affected Turkish architecture for a long time by the accumulation of artificial thesis and antithesis used one after the other. Clemens Holzmeister's place in this process is observed generally as the problem of foreign architects in Turkey and the evaluation of the architect's work in Turkey one by one is the subject of the fourth chapter. The aim of our work in the fourth chapter is not to observe Holzmeister's architecture in its own terms, but by taking his architecture in Turkey as the focal point, to find out if there are any changes in his design process before and after this period and to search for their reasons. This aim will be obtained by examining the most significant samples that show the different tendencies in the architect's work, especially in detail those that are mostly related with Turkey. Holzmeister's churches will also be examined in the same way, by comparing his work before and after Turkey. It is quite difficult to assign a single style to the architect's work, especially concerning his tendencies in his own country. The architect has avoided every kind of arguement about Modern Architecture and rejected every architectural ideology. But his work where he interpreted the traditional common forms with a monumental expression, remind us his buildings in VIIAnkara, not in form, but in expression. This fact will be observed in the fifth part and the conclusion chapter of our work, and the reasons why the architect's work in Ankara is more successful formally than those in his own country, will be searched. Our work will be concluded by a short evaluation of Holzmeister's architecture and the finding out of how much of it is reflected into Turkish architecture. VIIIen_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectMimarlıktr_TR
dc.subjectArchitectureen_US
dc.titleClemens Holzmeister ve Türk mimarlığı`ndaki yeri
dc.title.alternativeClemens Holzmaister and his role in Turkish architecture
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentMimarlık Tarihi Anabilim Dalı
dc.subject.ytmArchitectural space
dc.subject.ytmHolzmeister, Clemens
dc.subject.ytmRationalism
dc.subject.ytmTurkish architecture
dc.identifier.yokid78403
dc.publisher.instituteFen Bilimleri Enstitüsü
dc.publisher.universityMİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid78403
dc.description.pages213
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess