dc.contributor.advisor | Okyay, İsmet | |
dc.contributor.author | Örnek, Aylin | |
dc.date.accessioned | 2020-12-09T12:44:29Z | |
dc.date.available | 2020-12-09T12:44:29Z | |
dc.date.submitted | 2001 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/212677 | |
dc.description.abstract | ÖZET Aydınlama Dönemi, Sanayi Devrimi ve Fransız ihtilali etkileriyle ağırlıklı olarak 17. yüzyılda konuşulmaya başlayan sivil toplum kavramı, 1980 sonrası küreselleşme, Doğu Bloğunda yaşanan toplumsal çözülmeler, tüm Dünya'da görülen değişim rüzgarları ile birlikte tartışılır olmaya başlamıştır. Genel olarak bakıldığında sivil toplum kavramının gelişmesinin modernleşmenin bir sonucu olduğu ve toplumun demokratikleşmesine ve demokrasi kavramının içselleştirilmesine yardımcı olduğu söylenebilir. Ülkemizde gelişmesinin özellikle sanayileşme, kentleşme ve bunların bir sonucu olan göç olgusu ile birlikte tartışıldığı sivil toplum kavramının vurgusu `şehir adabı`dır. Göç ile birlikte geleneksel yaşama düzeyinden modern yaşama düzeyine yönelmiş olan toplumların nüfuslarının önemli bir kısmında beliren geniş kapsamlı değişme süreci (üretim ilişkileri, meslek değişikliği, rollerdeki değişiklikler, davranışlardaki değişiklikler, ihtiyaçlardaki değişiklikler, geleneklerdeki değişiklikler) yine bu toplumların siyasi davranış kalıplarını etkiler ve değiştirir. Ülkemizde de kentlileşme ile birlikte kentlerde yeni ilişki biçimleri gelişmiş ve yeni kentlinin kente adaptasyon sorunu yeni tür kurumlarla çözülmeye çalışılmıştır. Bu anlamda ilk dikkatimizi çeken kurumlar gecekondu alanlarında ortaya çıkan toplumsal dayanışma ve yardımlaşmayı öngören kuruluşlardır. Sivil toplum kuruluşlarının ülkemizde gelişme biçimi ile batıda gelişme biçimi arasında büyük farklar görülmektedir. Batı sivil toplumu devlete direnç göstererek gelişmiş olmasına rağmen, ülkemizde özellikle Cumhuriyetin erken dönemlerinde modernleşme projesinin bir boyutu olarak devlet eliyle gerçekleştirilmeye çalışılmış, yukarıdan yönetilen devlet anlayışı egemen olmuştur.`iktidarın sınırlandırılması`, `sınırlı iktidar` fikrine yabancı Osmanlı yönetim biçimi nedeniyle sivil toplum fikrinin gelişmesi Osmanlı Devleti'nde mümkün olmamış, devlet dışında özerk kurumlar gelişmemiştir. Bu yönüyle Osmanlı Devleti'nde anti sivil toplumcu devlet anlayışının hakim olduğunu söyleyebiliriz. Buna rağmen millet sistemi, loncalar ve din kurumlan bir anlamda sivil toplumu işaret etmektedir. Gerek Osmanlı İmparatorluğu döneminde gerekse Cumhuriyet Döneminde sivil toplum kuruluşlarının gelişimi devletin geçirdiği kriz anlarından etkilenmiştir. İlk kez 1908 Meşrutiyet Anayasası ile verilen dernek kurma hürriyeti bir anlamda devlet ile toplum arasında aracı kurumlardan olan siyasal partilerin doğuşuna sebep olmuştur. Ülkemizde özellikle 1980 sonrasında konuşulmaya başlayan sivil toplum kuruluşlarının farklı konularda örgütlenmektedirler. Bu konulardan biri de doğal ve tarihi çevrenin korunmasıdır. Koruma geçmiş ile bugün arasında ilişki kurmayı amaçlayan bir olgu olmakla birlikte, kültürel miras korumanın dünyada aydınlanma devrimi ile birlikte, doğa! çevre korumanın ise 1960 sonrası ve özellikle 1972 yılında yapılan Stocholm Konferansı sonrasında `sürdürülebilir kalkınma` kavramı ile birlikte konuşulmaya başladığını söyleyebiliriz. Ülkemizde Osmanlı İmparatorluğu Dönemi'nde 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar fıkıh esaslarına göre belirlenen koruma Cumhuriyet ve beraberinde getirdiği modernleşme projesi ile ele alınmış fakat hemen hemen her zaman devlet anlayışının oluşturduğu bürokratik yapı `kültürel varlık` gibi korunmuştur. özellikle 1960 sonrasında gelişen çevre hareketi beraberinde tarihi ve doğal çevrenin korumaya yönelik sivil toplum kuruluşlarını geliştirmiştir. Bugüne ıııkadar yapılan tüm zirvelerde katılımın rolü ön plana çıkmış, korumanın sürdürülebilir kalkınma ile birlikte ele alınması gerekliliği ve sivil toplum kuruluşlarının uluslar arası siyasetin aktörü olarak tanımlanması esas alınmıştır. Gerçekte de diğer bütün uzmanlık alanlarında olduğu gibi koruma konusunda da sivil toplum kuruluşlarının rolü hayatidir. Sivil toplum kuruluşlarının gelişmesi demokratikleşme ve toplumu yönlendirmede sorumluluk dengesinin devletten sivil topluma doğru kayması konularında önem kazanır. iv | |
dc.description.abstract | SUMMARY Concept of civil society, which people started to talk about it in 17th century with the effects of Enligtment, Industrial Revolution and French Revolution, started to be discussed with the globalization, disintegration in East Block and with the change seen all over the world after 1 980. With a general look, it can be said that the development of civil society concept is the result of modernization and it heps the society to be more democratic and helps the concept of democracy to be approprieated by the society. The strees of civil society, whose development is discussed in our country with industrialization, urbanization and the phenomenon of migration is `city customs`. With migration in the societes in which society change through modern living standarts from traditional living standarts, the large eated development process (production relationships, change of jobs, changes of roles, changes in behaviors, changes in needs, changes in traditions) again effects and change the politic behaviour pattern of these societies. Also in our country, with the urbanization in cities, new relationship patterns have developeed and the adaptation problems of the new city devellers have been tried to be solved by new organizations. With this point of view first organizations that we pay attention are foresighted in mind the social solidority organization which they come into being in slums. They way of the development process of non governmental organizations in our country and in the west is very difficult. Although the west civil society developed by resisting to government, in our country, especially in early period of Republic it was tried to be achieved by the government as a part of modernization project.Because of the way of Ottoman Administration which is stranger to the idea of `limiting of power` and `limited power`, the development of civil society could not be possible, autonomous organizations except government did not developed. With this point of view we can say that in Ottoman State, anti civil govern understanding was dominant. However nation system, guilds and religious organizations mark civil society. Both in Ottoman and Republic period, non governmental organizations development has been affected by the crises in state. First time the right given by 1908 Constitution to establish association coused the political parties that a mediator organization between government and society to come into existance. In our country, the non governmental organizations which were started to be talked about especially after 1980s, are organized in different subjects. One of these subject is `conservation of natural and historical enviroment`. Conservation is a phenomenon that intend to establish the relationship between past and today, however we can say that conservation of historical heritage started to be talked about within the enlightment in the World and the conservation of natural enviroment started to be talked about after 1960 and especially after the Stocholm Conferance that was made in 1972 concept of `sumsainable progress`. In our country the conservation, that has been determined by islamic scripture in the Ottoman Empire period untill the second half of 19th century, has been worked on by Republic and modernization project that Republic brough but almost every time the bureaucratic structur that government understanding create, has been protected like a `culturel value`. VIEspecially, the enviromental movement that developed after 1960, create the non governmental organizations that protect historical and natural values. In all the summit meetings has been made untill now, the role of participation thought to be most important and the need to work on protection with the sumsainable progress and in identification of non governmental organizations as an actor of international politics, accepted. In reality, like in other specialization subjects, also in protection subject, non governmental organizations role is very important. The development of non governmental organizations takes important role in changing the balance of responsibility from government to non governmental aorganizations in democratic improvement and leading the society. VH | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Şehircilik ve Bölge Planlama | tr_TR |
dc.subject | Urban and Regional Planning | en_US |
dc.title | Doğal ve tarihi çevrenin korunmasında üst yapısal yaklaşımlar ve sivil toplum kuruluşları | |
dc.title.alternative | Non governmental organizations role in urban conservations | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.subject.ytm | Natural environment | |
dc.subject.ytm | Conservation | |
dc.subject.ytm | Historical environment | |
dc.subject.ytm | Nongovernmental organizations | |
dc.identifier.yokid | 115050 | |
dc.publisher.institute | Fen Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 105836 | |
dc.description.pages | 169 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |