Posthepatitik karaciğer sirozu hastalarında hepatik osteodistrofi

Abstract

ÖZET Karaciğer sirozu hastalarında osteoporoz, ilk kez primer bilier siroz, daha sonra alkolik karaciğer sirozu, hemokromatoz ve sekonder bilier siroz olgularında gösterilmiştir. Hepatik osteodistrofi gelişiminde birden çok faktörün rol oynadığı bilinmektedlr.Ancak özellikle karaciğer hücre harabiyetine bağlı hepatoselüler fonksiyon kaybının osteoporoz etyopatogenezindeki rolü tam olarak anlaşılamamıştır.Bu çalışmanın amacı, posthepatitik karaciğer sirozu hastalarında.osteoporoz insidansını ve kemik metabolizmasındaki değişiklikleri ortaya koymaktır.Çalışma 22 hasta (1 5 erkek, 7 postmenopozal kadın ) ile,yaş ve cins uyumlu 22 kontrol vakasında gerçekleştirildi.Child evrelendirmesine göre, 1 2 hasta child A, 1 0 hasta child B evresinde olarak değerlendirildi. Dual enerji X ışını absorptimetre (DEXA) yöntemi ile tüm beden ve lomber vertebra kemik mineral dansiteleri, total kemik minerali ve total kemik kalsiyumu ölçümleri yapıldı. Rutin biyokimyasal incelemeler yanında, parathormon.osteokalsin, 1,25 dihidroksi vitamin D serum düzeyleri ve 24 saatlik idrarda hidroksipirolin ve kalsiyum itrahı ölçüldü. DEXA ile ölçülen total kemik minerali, total kemik kalsiyumu, tüm beden ve Lomber 2-4 vertebra kemik dansiteleri incelendiğinde hasta ve kontrol gruptan arasında belirgin bir fark olmadığı görüldü. Kemik metabolizması göstergeleri olan osteokalsin ve idrarda hidroksipirolin itrahı ise hasta grubunda anlamlı derecede yüksek bulundu.Ayrıca hasta grubunda serum 1,25 dihidroksi vitamin D ve parathormon düzeylerinin de kontrol 3 grubuna göre anlamlı derecede yüksek olduğu, idrarda kalsiyum itrahı nda ise belirgin bir azalma olduğu görüldü. Sonuç olarak, Child A ve B evrelerinde olan posthepatitik karaciğer sirozu vakalarında osteoporoz riskinde belirgin bir artış olmadığı gösterilmiştir. Kemik metabolizmasında ise, yüksek kemik dönüşümünü gösteren belirgin değişiklikler saptanmıştır.Bu değişiklikler, hepatik osteodistrofi gelişiminde, erken dönemde, artan kemik dönüşümünün rol oynayabileceğini düşündürmektedir. Bu hipotezin kanıtlanabilmesi için, uzun süreli, prospektif çalışmalara gereksinim vardır. -1-