Menstruel siklusun jejunal motiliteye etkisi
dc.contributor.advisor | Ulusoy, Nefise Barlas | |
dc.contributor.author | Aytuğ, Ömer Necip | |
dc.date.accessioned | 2020-12-09T12:34:01Z | |
dc.date.available | 2020-12-09T12:34:01Z | |
dc.date.submitted | 1997 | |
dc.date.issued | 2020-12-05 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/212166 | |
dc.description.abstract | ÖZET Sindirim sistemi motilitesinin bazı açılardan kadın-erkek farkı gösterdiği bilinmektedir. Menapoz öncesi dönemde kadınların katı ve sıvı gıdaları erkeklerden daha geç midelerinden boşalttıkları ve kadınlarda kolon tranzit zamanının erkekten yavaş olduğu değişik çalışmalarda gösterilmiştir. Menstrüel siklusun luteal fazında mide boşalmasının ve bağırsak tranzitinin daha yavaş olduğu da bir kısım araştırmacı tarafından saptanmıştır. Bu farklılığın doğrudan kadın-erkek cinsiyet farklılığından mı, seks steroid hormonlarından mı yoksa diğer nörohormonal unsurlardan mı kaynaklandığı açık değildir. Bu doğrultuda yapılan değişik in vitro çalışmalarda progesteronun sindirim sistemi düz kasının kasılmasını kalsiyum iyonunun hücre içine girmesini engelleyerek baskıladığı, östrojenin ise kasılmayı arttırıcı yönde etki ettiği gösterilmiştir. Sıçanlara progesteron verilmesi mide boşalmasını hızlandırmakta, östrojen ise yavaşlatmaktadır. Her iki hormonun birlikte verilmesi durumunda mide boşalması yavaşlamaktadır. Tek başına progesteron verilmesi ise sıçanlarda ince bağırsak tranzitini yavaşlatmaktadır. Bortoff ve ark. bu konuda yaptıkları elektromyografık çalışmada, progesteronun tavşan ince bağırsağında açlık motilitesinin bir öğesi olan faz III yayılım hızını azalttığını, östrojenin ise herhangi bir etkisinin olmadığını göstermişlerdir. Bugüne değin yapılan bağırsak tranziti ve kısıtlı sayıdaki manometrik çalışmalarda kadınlar, menstrüel sikluslan ya dikkate alınmaksızın, ya da progesteronun serum düzeyinin düşük, östrojenin ise yüksek olduğu mid-folliküler faz ile her iki hormonun serum düzeylerinin yüksek olduğu mid-luteal fazda çalışmaya alınmışlardır. Bu tür çalışmaların ortak kanısı, jejunal motilite öğeleri açısından kadın-erkek arasında belirgin bir farkın olmadığıdır. Östrojenin yüksek olduğu menstrüel siklus dönemlerinin seçilmiş olması nedeni ile yapılmış olan bu tür çalışmalarda, kadın-erkek ya da siklus fazlan arasındaki farkın ne kadarının östroj enden ne kadarının da progesterondan kaynaklandığını söylemek mümkün değildir. Bu çalışmanın amacı, jejunal motilitenin menstrüel siklus fazları sırasında ve cinsiyete göre farklılık gösterip göstermediğini araştırmaktır. Çalışma seks steroidlerinin olası etkilerini gözlemek amacı ile progesteron ve östrojen serum düzeylerinin yüksek olduğu mid-luteal faz (ML) ile her iki hormon serum düzeyinin düşük olduğu erken folliküler fazında (EF) gerçekleştirilmiştir. Böylece jejunal motilite öğeleri açısından ortaya çıkabilecek farklılıkların doğrudan seks steroid hormonlarındaki düzey değişikliklerinin etkisi ile ortaya çıkıp çıkmadığı konusuna açıklık getirilmiş olunacaktır. Araştırma, sağlıklı ve doğurgan yaş grubundaki 11 kadın ve aynı yaş grubunda sağlıklı 10 erkek gönüllüde gerçekleştirildi. 24-saatlik ambulatuvar jejunal motilite kaydı kadın deneklerde EF ve ML dönemlerde birer kez olmak üzere toplam iki kez, erkeklerde bir kez yapıldı. Motilite kaydı için beş kaydedicili bir kateter ve taşınabilir ufak dijital bir kayıt cihazı kullanıldı. Denekler kayıt boyunca gezmek, günlük işlerini yapmak vb. koşullarda serbest kaldılar. Tüm deneklere kalori yükü ve içeriği sabit besin maddeleri 1 / 3' ü öğlen ve kalanı akşam yemeğinde olmak üzere iki kez verildi.Verilerin yorumu her defa aynı araştırıcı tarafından görsel olarak yapıldı ve jejunal motilitenin hem açlık hem de tokluk dönemi öğeleri bir bilgisayar programı yardımı ile çözümlendi. Belirli bir zaman dilimindeki kasılmaların sıklık ve genliğini temsil eden ve motilite indeksi olarak adlandırılan çözümleme öğesi, yemek sonrası (tokluk dönemi) kasılmalarının yorumunda kullanıldı. Buna göre erkeklerin tokluk dönemi kasılmalarının motilite indeksi, menstrüel siklus fazlarındaki motilite indeksinden daha düşük bulundu. Erkeklerde motilite indeksi değerlerinde saptanan bu düşüklüğün nedeni açık değildir. Kadınlardaki motilite indeksi değerlerinin, seks steroid hormon düzeylerinin hem düşük hem de yüksek olduğu her iki siklus fazında da erkeklerinkinden yüksek olması bu farklılığın östrojen ve progesteron dışındaki etkenlerden kaynaklandığını düşündürmektedir. Bu sonucun kadınlarda yapısal ya da nörohormonal bazı etkenlerle ortaya çıkmış olması da olasılıklar arasındadır. Açlık döneminin en belirgin ögesı olan ve faz III olarak adlandırılan düzenli, kesintisiz ve distale doğru yayılma özelliği olan seri kasılmaların yayılım hızları incelendi. Daha önceden yapılan çalışmalarda gece uykuda faz III yayılım hızının gündüz dönemine göre yavaşladığı gösterilmiştir. Bizim çalışmamızda da faz III' ün yayılım hızının gündüze göre yavaşladığı tüm çalışma gruplarında gözlendi. Gündüz ML fazı faz III yayılım hızı ise, EF fazı ve erkeklerin faz III yayılım hızından yavaş bulundu. İnsanda ilk kez gösterilen bu bulgunun başlıca nedeninin, bu dönemdeki yüksek serum pıogesteron hormonu etkisi sonucunda oluşması kuvvetli bir olasılıktır. Bortoff ve ark. progesteronun tavşan ince bağırsağında faz III yayılım hızını yavaşlattığını gösteren deneysel çalışmasınınsonucu da bizim bulgu ve düşüncelerimizi destekleyici niteliktedir. Elde ettiğimiz bulguların seks steroidlerinin etkileri sonucunda kaynaklanabilmesi yamsıra, menstrüel siklus fazlarında serumda düzeyleri değişebilen nörohümoral ya da yapısal başka etkenlerden de kaynaklanabilmesi olasıdır. Sonuç olarak menstrüel siklus fazlarında ve erkeklerde jejunal motilitenin açlık ve tokluk dönemi öğelerinin bazı açılardan birbirinden farklı olduğu ilk kez bu çalışma ile ortaya konmuştur. Çalışmamızdan elde edilen verilerin önemli sonuçlarından birisi de, bu aşamadan sonra yapılması düşünülen jejunal motilite çalışmalarında, kadın deneklerin menstrüel siklus fazlarının dikkate alınması zorunluluğunun ortaya konmuş olmasıdır. | |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Gastroenteroloji | tr_TR |
dc.subject | Gastroenterology | en_US |
dc.title | Menstruel siklusun jejunal motiliteye etkisi | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2020-12-05 | |
dc.contributor.department | İç Hastalıkları Anabilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Menstrual cycle | |
dc.subject.ytm | Jejunum | |
dc.identifier.yokid | 60093 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | MARMARA ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 60093 | |
dc.description.pages | 89 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |