Çocuklarda febril ve afebril konvülziyonlarda post-iktal serum prolaktin düzeyleri

Abstract

VIII ) ÖZET Epilepsi bir çok klinik formda kendisini gösterebilir. Bazı durumlarda epilepsinin non-epileptik fenomenler yada psödoepileptik nöbetlerle ayırıcı tanısı çok güç olabilir. Serum prolaktin düzeyinin parsiyel veya jeneralize epilepsi sonrası geçici olarak arttığı bilinmektedir. Bunun epilepsi atağının direkt hipotalamik uyarısına bağlı olduğu düşünülmektedir. İyi tanımlanamayan nöbet ataklarında, EEG 'nin normal olduğu olgularda ve non- epileptik olayların ayndedilmesinde prolaktinin yardımcı bir laboratuvar bulgusu olabileceğini düşünerek bu çalışmayı planladık. Post-iktal prolaktin değerlerinin konvülziyon süresi, kan alınma süresi, konvülziyon tipi ve EEG bulguları ile ilişkisini araştırdık. M.Ü.T.F. Hastanesinin Acil Bölümüne konvülziyonla ya da konvülziyon öyküsü ile başvuran, ve daha önce hiç antiepileptik tedavi almayan tüm çocuklar incelemeye alındı. Konvülziyondan sonraki ilk 24 saatte serum prolaktin düzeyi çalışıldı, EEG ` leri kaydedildi. Afebril konvülziyon 29, febril konvülziyon 21 ve kontrol grubu 40 hasta idi. Hastalar 25 kız - 25 erkek, yaş ortalaması afebril konvülziyon grubunda 60 ay ( 1 ay - 16 yaş ), febril konvülziyon grubunda 30 ay ( 5 ay - 5 yaş ) idi. Afebril konvülziyonlu hastalarda % 65.5, febril konvülziyonlu hastalarda % 57.1 oranında yüksek prolaktin bulundu. Afebril konvülziyon ve febril konvülziyon prolaktin ortalamaları, kontrol grup prolaktin ortalamaları ile ayrı ayrı karşılaştırıldığında istatistik olarak anlamlı bulunmuştur. Afebril konvülziyonlu hastaların ortalaması daha yüksek olmakla birlikte ve febril konvülziyon prolaktin -57-ortalama değerlerinden anlamlı olarak farklı bulunmamıştır. Prolaktin ortalama değerleri cinsiyet ve yaşa göre karşılaştırıldığında anlamlı bir fark bulunmadı. Prolaktin için kan örnekleri alınma süresi ilk 1 saat, 1-6 saat ve 6-24 saat olarak 3 gruba ayrıldı, her grubun prolaktin ortalamaları arasında istatistik olarak anlamlı bir fark yoktu. Prolaktin oranı konvülziyon süresi ile karşılaştırıldığında korelasyon anlamlı çıkmamasına rağmen konvülziyon süresi uzun olanlarda yüksek oran dikkat çekmekteydi. Delta prolaktin ise konvülziyon süresi ile korele bulundu. Febril konvülziyonla gelen bütün hastalarda EEG normal bulundu. Afebril gruptaki hastaların ( 29 hasta ) yalnız 11 v de anormal EEG bulguları saptandı ( % 38 ). Normal ve anormal EEG gruplarında prolaktin ortalamaları farklı değildi. Daha önceki çalışmalardan farklı olarak, post-iktal prolaktin düzeyinin 24. saate kadar halen yüksek düzeyde kalabildiğini gösterdik. Post-iktal prolaktin değerleri tanıda yardımcı bir kan testi olarak önem kazanmaktadır. Ancak normal bulunan bir prolaktin değeri epileptik nöbeti ekarte etmez, yüksek bulunan bir prolaktin değeri ise kuvvetle geçirilmiş bir epileptik nöbeti düşündürtmelidir. -58