Preeklampside plasental serbest oksijen radikalleri ve nitrik oksit

Abstract

ÖZET Preeklampsi, genellikle nülliparlarda, gebeliğin 20. haftasından sonra ortaya çıkan hipertansiyon ve buna eşlik eden proteinüri ve/veya ödem ile karakterizedir. Etiyolojisi ve patogenezi kesin olarak bilinmemektedir ancak immünolojik uyum bozukluğu ve genetik faktörlerin rolü olduğu düşünülmektedir. Bu faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan serbest oksijen radikalleri lipit peroksitlerinin oluşumuna sebep olmaktadır. Lipid peroksitleri de prostaglandin H sentezini stimüle ederek trombositlerden TxA2 salınımını arttırırlar. Aym zamanda endotel hücrelerinden prostasiklin salınımını da inhibe ederek tromboksan/prostasiklin dengesini tromboksan lehine bozarlar ve vazokonstriksiyona sebep olurlar. Aym zamanda artmış trombosit agregasyonu ve trombin seviyesi, azalmış antitrombin III aktivitesi, endotel hücre hasan ve buna bağlı proteinüri ile vazopresör madddelere karşı artmış sensitivite, hücre zarındaki akışkanlığın azalması ve hücre zan fonksiyon bozukluğu lipid peroksitlerinin dolayısıyla da serbest oksijen radikallerinin sebep olduğu patofizyolojik değişikliklerdir. 36Serbest oksijen radikallerinin dolaylı yollarla ölçümüne dayanan lipid peroksit çalışmaları, serbest oksijen radikallerinin hem plasentadan hem de desiduadan sentezlenebildiğini göstermiştir. Serbest oksijen radikalleri ve nitrik oksitin preeklampside plasentada seviyelerinin artıp artmadığım belirlemek amacıyla yaptığımız çalışmamızda bunların preeklamptik plasentada seviyelerinin normale göre anlamlı olarak daha yüksek olduğunu bulduk. Bu bulgu, preeklampsinin profîlaksi ve tedavisinde antioksidan maddelerin kullanımının faydalı olabileceği görüşünü desteklemektedir. 37