İstanbul kentinin mekansal gelişimi, Çekmeköy-Ömerli yerleşmesinin yeni kentleşme akımı kapsamında incelenmesi

Abstract

21. yüzyılın aşırı kalabalık, birbirine benzeyen, yapılaşması çirkin, insan ölçeğinden uzak, kimliksiz, içinde yaşayanların kendilerini yabancı hissettikleri, kimsenin sahip çıkmadığı kentleri, birer sorun oluşturmakta ve çözüm beklemektedir. Bu sorunları en şiddetli biçimde yaşayan kesim, kuşkusuz yoğun nüfusun barındığı ve sanayi kuruluşları bakımından zengin kentlerin insanlarıdır. İstanbul Metropoliten Kenti, genel olarak artan nüfusun yanında kırsal alanlardan gelen nüfus göçü ve son yıllarda hızlanan konut inşaatları yeni yerleşim yerlerinin açılmasına yol açmaktadır. Bu süreç içerisinde kent hızla genişlemekte ve bir yandan gecekondu mahalleleri, diğer taraftan lüks villa siteleri, büyük ve çok katlı yapılar, geniş yollar ve sanayi kuruluşlarıyla belirgin bir değişime uğramaktadır. Bu değişime bağlı olarak kent, kuzeye doğru gelişme göstermekte ve doğal alanlar üzerinde baskı oluşturmaktadır. Bu araştırmanın amacı; İstanbul kentinin mekansal gelişim süreci içersinde oluşan ve doğal alanlar üzerinde baskı oluşturan yeni yerleşim alanlarından seçilen örneklerin yeni kentleşme akımı kapsamında incelenmesidir.

21st century?s overcrowded, lookalike cities, which have rather unpleasant development, no identity, are away from the human scale, and not protected by anyone, and in which people feel like strangers, remain a problem awaiting solution. Undoubtedly, these problems are most intensely experienced by people living in cities with high population density and high number of industrial enterprises. In the Metropolitan City of Istanbul, in addition to the growing population in general, population migration from rural areas and increasing residential construction activities in recent years leads to the opening of new settlement areas. Within this process, the City rapidly expands and undergoes an evident change with slum areas on one hand and housing estates consisting of luxury villas, large and multistorey buildings, highways and industrial enterprises on the other. The city expands towards the north as a consequence of this change, and creates pressure on habitats. The objective of this study is to investigate the city of Istanbul within the scope of new urbanism concept on the basis of the sample selected from among the new settlement areas emerged within the spatial development process.