dc.description.abstract | -79- ÖZET Machiavelliden bu yana aynı amaç doğrultusundaki davranışların sürekliliğini sağlamakta kuvvet ve baskıdan yararlanma yeterli görülmüşse de, güçlü iç ve dış rekabet, büyüme ve coğrafi yayılma ile ilgili olarak ortaya çıkan örgütsel karmaşıklık, artan eğitim sonucu ihtiyaçları belirleyen değer yargıları ve işgücünde meydana gelen değişmeler, sıkı hükümet kontrolü, gittikçe gelişen komputerlerin yardımıyla bilginin süratle işlenip yaygınlaştırılabilinmesi, montaj hattında insan yerine makine kullanımı, kısa ömürlü ürün gibi faktörler ve verimlilik konusunda yapılan araştırma sonuçlarının ortaya çıkardığı kişilik gelişimi ile ilgili fırsatlar, sağlanan ücret dışı menfaatler gibi teşvik edici unsurların performans üzerin deki etkisi, evrensel görevi olan gelişme ve büyümeyi ger çekleştirmek için yasal yetkeye dayalı akılcı yaklaşımı benimseyen yöneticileri daha insancıl stratejiler geliştirmek zorunda bırakmıştır. Uzay araştırmaları sonucu ortaya çıkan mikroelektronik araçların hızla yaygınlaşması, yoğun makina kullanımına bağlı olarak enerji tüketimindeki artışı karşılaya bilmek için yaratılan yeni kaynaklar, hızlı ulaşım araçla rı ve uzaya fırlatılan peyklerle haberleşmede sağlanan kolaylıklar vasıtasıyla ülkelerin birbirlerine yaklaşmasına dayalı pazar ve kültür alışverişi, kimya ve tıp bilimlerindeki buluşlarla sentetik madde üretimi ve transplantasyon tekniklerindeki gelişmelerin oluşturduğu dinamik çevre, günümüz işletmelerini, endüstriel devrimle gelen-80- standardizasyon, uzmanlaşma, işbölümü ve hiyerarşi yolu ile yüksek verim elde etmeyi öngören biçimsel metodu değiştirip, çağdaş, kültürel, yapısal, idari düzeltmeler yapmaya itmektedir. Yüzyılın başlarında kurulan ve çağa damgasını vuran çelik, otomobil, makine, uçak gibi ağır endüstri kollarının yönetimi için benimsenen otomasyon ve kontrola dayalı mekanik yapılar, sürekli ve süratli değişimlerin yer aldığı, komputer ve mikroelektronik araçların günlük hayata girerek norm ve değerlerde, hak ve görevlerde, görüş ve inançlarda değişiklik meydana getirdiği günümüzde, bağım sız, organik yapılara dönüşmektedir. Sağlığın ve etkinliğin temel ölçeğini deney sonucu öğrenme, esneklik, uyum, teşvik, etkileme, açıklık ve değişik durumlar karşısında uygun davranışın yapılabilmesi olarak tanımlayan Kubie örgüt etkinliğinin gelecekte ortaya çıkabilecek değişimlere ayak uydurabilme kapasitesiyle belirlenebileceğini, bunun da ancak esnek, organik yapılarla sağlanabileceğini iddia eder. Örgütün total performansı ve etkinliği, yalnız bireysel beceriler veya iş yapma metotları ile değil, her yönde işleyen haberleşmenin çalışması, örgüt amaç ve hedeflerinin çalışan personel tarafından anlaşılması ve kabul edilmesi, departmanlar arası işbirliğinin sağlanması, güven seviyesi, güç yaygınlaştırması ve günümüzde hemen her gün değişen pazar, ürün, talep, personel, müşteri, yaşam biçimi, tutum, beklenti ve ihtiyaçlardan oluşan hızlı değişime uyum sağlaması gibi öğelerle belirlenir. 105. Kubie L.S., `Neurotic Distortions of the Creative Process`, Porter Lectures Seies 22, Lawrence, Kans., University of Kansas Press, 1958-81- Ortaya çıkan her değişim, örgütü meydana getiren alt-sistemler arasındaki uyum ve dengeyi bozarak çalışma yöntem ve koşullarında değişim yapılması gereğini doğurur. Değişim karşısında örgütte meydana gelen zaaf, başka bir değişle olmak istediği yer ile olduğu yer arasında bir uçurumun ortaya çıkması, örgüt yöneticilerini planlı değişimi gerçekleştirmek zorunda bırakır. Teşhis ve tedavi işlemlerini bünyesinde toplayan planlı değişim, örgütün ger çek problemlerini tanımlaması ve bu problemi ortadan kaldırmak için uygun örgüt gelişimi tekniğinin bulunup uygulanması ile gerçekleşir. Örgütün hastalıklarını iyileştirerek, etkin ve verimli bir biçimde faaliyetlerini sürdürebilmesi için davranış bilimlerinde yer alan teori ve tekniklerin kullanılarak, çalışan personelin normları değerleri, tavırları, ilişkileri üzerinde olumlu değişiklikler gerçekleştirme düşüncesi üzerine kurulan örgüt geliştirme, teşhis edilen probleme göre farklılıklar gösterir. Örgüt içinde yer alan teknik ve yapısal elemanların yanı sıra insan faktörü ve onun gelişimine verdiği önemle geleneksel eğitim programlarından ayrılan örgüt gelişim, çalışan personelin davranışlarını anlayabilmek ve bunları istenilen biçimde yönlendirebilmek için örgütü, teknik becerilerin mantıki kurallarla yönlendirilen mekanik bir sistemden çok, sosyal bir sistem olarak ele alır.-82- Örgütün yoğun bir etkinlik ve verimlilikle faaliyetlerini sürdürebilmesi için geliştirilen tekniklerden biri olarak karşımıza çıkan `duyarlık eğitimi`, insan ilişkilerini geliştirerek grup halinde çalışan kişiler arasında ortaya çıkabilecek her tür sürtüşmeyi ortadan kaldırarak örgütsel verim ve etkinliğin devamlılığını sağ lamayı amaçlar. Davranışların incelenmesi, grup halinde problem çözme, gruplar arası problemlerin analiz edilmesi ve etki leşim metodlarının geliştirilmesi, haberleşme ve bireyler arası ilişkilerin gelişmesi, içe bakış metodlarının Öğrenilmesi gibi birey ve grup etkinliği için gerekli beceri ve bilgiler üzerinde yoğunlaşarak birey ve grupların zayıf ve kuvvetli taraflarının ortaya çıkmasına yardımcı olan duyarlık eğitimi, çok yaygın olarak kullanılan örgüt gelişimi metodlarından biridir. Bu metod, günümüzün devamlı değişen koşullarında yer alan örgütlerde ortaya çıkan yeni istekler karşısında çaresiz kalma, beşeri kaynakların verimsizliği, örgüt içi zayıf haberleşme, gruplar arası işbirliğinin olmaması, iş bölümü yüzünden mobilitenin minimum olması, çalışan personel arasında kıskançlık ve güvensizlik olduğu, lider ve yönetici kaynaklarının zayıf olması gibi problemleri, katılımcılara, deneterek yaşatarak ortadan kaldırmaya yöneliktir.-83- İnsanların çevrelerine uyum sağlamaları bir beceri işidir. Bu beceri sayesinde kişi etrafında olup bitene karşı duyarlı olabileceği gibi ilişkilerdeki karmaşıklığın farkına varıp, bu karmaşık ilişkilerin içinden çıkabildiği için kendine olan güvenini arttırır. İnsan ilişkilerinde beceri sahibi olabilmek için kişinin, diğerleriyle etkin bir iletişim kurması, karşısındaki kişilerin yaptıkları davranışların neden ve niçinleri üzerinde durması, diğerlerinin duygu ve düşüncelerine cevap verebilmesi lazımdır. Klinik bulgular gözden geçirilecek olursa pek çok klinik vaka da kişilerin kendilerini tanıdıkları ve fakat başkalarını tanımakta zorluk çektikleri için uyum bozuklukları gösterdikleri görülür. İşte bu nedenledir ki, başarılı olmak isteyen herkes gerek kendisini ve gereksede karşısındakini tanıyıp anlamak zorundadır. Duyarlık eğitimi kişilere hem bu duyarlığı kazandırması ve hem de grup dinamiğini öğreterek birlikte yaşayıp, çalışmanın getirdiği çatışmalar, anlaşmazlıklar, sevgiler, nefretler, bağlılık gibi duygu ve davranışlar konusunda bilgi sahibi olunmasına yardımcı olduğundan çok yararlı bir eğitim programıdır. Başka bir değişle, örgüt yapısı ve dinamiğinin anlaşıla bilmesi, diğer çalışanlarla daha etkin bir biçimde çalışa- bilinmesi için gerekli olan grup süreçlerinin kavranması yönünden bu eğitim çok yararlıdır. Ekonomik ve sosyal değişimden kaynaklanan yabancılaşma, sosyal hareketlilik, istikrar ve dostluk duygularının kaybı gibi duyguları minimuma indirerek insan ilişkilerini geliştirmeyi amaçlayan duyarlık eğitiminin etkililiği konusunda, yapılan araştırma sonuçları birbirinden çok farklı olmasına rağmen, biz bunu araştırmaların kendi metodolojik zayıflıklarına bağlayabiliriz. | |