dc.description.abstract | - 106 - ÖZET Çayın ilk defa nerede ve ne zaman kullanıldığı kesin olarak bilinmemekle beraber, çok eskiden beri çay ağacının yapraklarının kaynatılarak sıcak olarak içildiği kesindir. Çay ağacının 6. ve 7. yüzyıllarda Çin'de yetiştirildiği bilinmektedir. Çayın anavatanının Hindistan'ın doğu kısımları olduğu, buradan tarihin çok eski zamanlarında Çin'e getirildiği, sonra da Japonya'da yetiştirilmeye başlandığı anlaşılmıştır. 1610 'da Hollandalılar tarafından Avrupa'ya ilk kez getirilen çay, 1847' de Kafkasya'da yetiştirilmeye başlanmıştır. 1917' de Kafkasya'ya inceleme gezisi yapan Ali Rıza Erten tarafından ekolojik şartların benzerleği nedeniyle Doğu Karadeniz' de de yetiştirilebileceği rapor edilen çay için, hemen deneme çalışmalarına baş lanmış, ancak 2 şubat 1924' te çıkarılan 407 sayılı yasa ile Rize ili ve Borçka ilçesinde çay tarımının yapılması için hükümete yetki verilmiştir. Ülkemizde çay bitkisi Gürcistan sınırından Fatsa'ya dek uzanan saha içinde yetiştirilir. Araklı -Karadere 'den Gürcistan sınırına dek olan bölüm ekonomik olarak birinci sınıf çay bölgesi olarak kabul edilirken, Araklı-Karadere' den Fatsa'ya dek olan saha ekonomik olarak doğudan çok farklıdır ve bu nedenle ikinci sınıf çay bölgesi olarak tanımlanır. 1939 yılında 1548 dekar çaylık saha ve 1824 çay üreticisi olan ülkemizde 1990 yılında 905.700 dekar çaylık ve 202.904 çay üreticisine ulaşılmıştır. 1939' da 181 kg. kuru çay üreten ülkemiz, 1990 yılında 100.000 ton kuru çay üretmiştir. Ekonomik olarak birinci sınıf çay bölgesinde yeralan o Arhavi'de 1947 'de 11.700 m 'lik çaylık saha ile çay tarımına başlanmış, 1990 yılında 30.733 dekar çaylığa ulaşılmıştır. Doğu Karadeniz dağlarının kuzey yamacında batısında Fındıklı, Kuzeyinde Karadeniz, kuzeydoğusunda Hopa, güneyinde Borçka ilçeleriyle komşu olan ilçe merkezi Artvin'e bağlıdır. Tipik Karadeniz ikliminin hüküm sürdüğü Arhavi,Thornt whait'e göre, çok nemli ikinci dereceden mezotermal,su noksanı olmayan, deniz etkili bir iklime sahiptir.- 10? - Çay kuzey yarım kürede 43, güney yarım kürede ise 30° paraleline dek yetişme sahası bulmuştur. Subtropikal bölge ürünü olan çay, Güreistan, İran ve ülkemizde, bu yerlerin mikro- klima bölgesi olmalarından dolayı yetişme şansı bulmuştur. Ülkemizde kıyıya paralel olarak uzanan ve 3.000 m. 'yi aşan Doğu Karadeniz dağları, kışın karadan gelen kuru ve soğuk rüzgara siper olurken bahar ve yazda ise, denizden gelen nemli rüzgarı tutarak, bol yağışa sebep olur. Bu nedenle Doğu Karadeniz- de dört mevsim bol yağış ve çok soğuk olmayan kış ayları hüküm sürer. Bu da sıcaklığın 0°C'den aşağı düşmediği, 32°C 'den de yukarı çıkmadığı yıllık ortalama sıcaklığın minimum 12PC olduğu, yağışın yılda en az 1500 mm. olması gereken üstelik yıl içinde düzenli dağılımlı ve özellikle yaz ayları yağışlı ol an, yıllık nemin ise en az % 70 olduğu sert ve kuru rüzgarlara fazla maruz kalmaması gereken, hafif gölgeyi ancak uzun süre güneşlenmeyi seven çay bitkisinin bu bölgede rahatça yetişmesine izin verir. Arhavi, sıcaklığı sık, sık 0°C'ın altına düşmeyen,35°C'nin üstüne çıkmayan yıllık ortalama sıcaklığı 13.6°C olan, yıllık 2342 mm. yağış alan,% 76 yıllık ortalama neme sahip klimatik özellikleriyle çay tarımı için uygun koşullara sahiptir. Arhavi' de 1984-1992 yılları arası sıcaklık ancak dört defa 0°C'nin altına düşmüştürki,en düşük sıcaklık ortalaması -2.4°C tır. Aynı yıllar arası tespit edilen en yüksek sıcaklık 35°C, en düşük sıcaklık ise,-6.5°C'dir. Çay ağacının yağışlara en fazla ihtiyaç duyduğu dönem ilkbahardır. Bu mevsimde vejetatif faaliyetler artmakta ve buna bağlı olarak, çay ağaçlarında yaprak sürümü hızlanmaktadır. Arhavi'de yıllık 2342 mm. olan yağışın % 14.5' i yani 338.8 mm. si ilkbahar aylarında düşmektedir. Ancak şunu da göz önünde bulundurmak gerekir ki, Arhavi' de en kurak dönemler olan, Nisan ve Mayıs aylarında bile bağıl nem % 80' in üzerindedir. Parlak güneş ışınlarının doğrudan çay bitkisine gelmesi kimi zaman zararlı olabilmektedir. Sürekli yağan bir yağmurdan sonra bulutlar arasından kesintili şekilde güneş ışınlarının gelmesi daha yararlı görülmektedir. Arhavi 'de 22 yıllık ortalamalara göre, yıllık açı günler sayısı ortalama 72.5 gündür.- 108 - Derin ve geçirimli toprakları seven çay bitkisi için volkanik menşeyli lateritik topraklar ;/ve alüviyal dolgular mükemmel topraklardır. Arhavi ve çevresinde JSosen'e ait volka nik kayaçlar, özellikle granit ve granodiyoritler görülmektedir. Volkanik-Sedimanter bu saha çay taraumı için uygundur, öze İlikle 1500 mm.'nin üzerinde yağış alan kıyı şeridi ve arkasındaki dağlık kesimde görülen Krasnozemler,çay tarımı için ideal, andezit ote az al t türlerinden oluşmuş toprak tipidir. Çay bitkisi kalsifüj bir bitki olması nedeniyle asit tepkimeli toprakları sever. 4. 5-6 arası toprak pH'sı çay bitki si için optimum gelişme ortamıdır. Çay tarımına başlandığı gün den bugüne ülkemiz çay topraklarının pH'smda önemli ölçüde asitlenmeye doğru olumsuz bir gidiş olduğu görülmektedir. Tek yönlü ve gereğinden fazla amonyum sülfat gübresinin kullanıl ması, çay topraklarımızdaki asitleşmenin sebebidir. 1961' de Ar- havi'de 4.88-5.80 arası olan pH düzeyi 1979*da 3.70-4.10 düze yine inmiştir. Ülkemiz çay topraklarının tek problemi hızlı asitleşme değildir. Fosfor itibariyle fakirliği kesinlik kazanmış olan ülkemiz çay toprakları gibi Arhavi çay topraklarınında % 80 ' inde fosfor yetersizliği görülmektedir. Çay bitkisinin gelişi minde azot ve fosfordan sonra gerekli olan diğer bitki besin maddesi potasyumdur ki, çay topraklarımız potasyum itibariyle uygun durumdadır. Arhavi çay topraklarının %67' sinde potasyum problemi yoktur. Topraktaki pH seviyesinin düşmesine, azotun artışına ve fosforun azalmasına sebep olan amonyum sülfat gübresinin son yıllarda azaltılması ve yerine kompoze gübre kullanılması pH seviyesinin normal düzeye çıkmasına sebep ol ac aktır. Arhavi' de 1993 ve 1994 yıllarında amonyum sülfat gübresi hiç kullanıl mamıştır. Ancak, bu dönemlere ait toprak analizlerinin henüz ya pılmamış olması nedeniyle pH seviyesinde ne gibi değişiklikler olduğu henüz bilinememektedir. 195i yılında 29.700 m2 çaylık arazisi olan Arhavi* de bugün 30.733 dekar çaylık arazi bulunmaktadır. Bu hızlı gelişme fındık ve mısır tarım sahalarının aleyhine olmuş, bunlar in- 109 - dışında 1940' lı yıllarda bu bölgede yetiştirilen pirinç ve tütün tamamen ortadan kalkmıştır. Bugün Arhavi, ülkemiz çay topraklarının % 3. 3' üne sahiptir. Çay tarım arazisindeki bu hızlı gelişmeyi yaş çay üretimindeki hızlı artış izlemiştir. 1987' de 22.792 ton yaş çay üreten Arhavi'de 1992 'de 31.191 ton yaş çay üretilmiştir. Ancak bu rakamların ideal yaş çay yaprağı tanımını (iki yaprak, bir tomurcuk) düşündüğümüzde abartılı olduğunu görürüz. Çünkü, ülkemizde yaş çay yaprağı satın alımında niteliksiz materyal miktarı % 5 olması gere kirken, bazı dönemler % 15-20'ye dek çıkmıştır. Bu da satın alınan yaş çay miktarını kabartmaktadır. Arhavi'de 32 köy ve 6 mahallede yaş çay üretimi yapılmaktadır. Y. Şahinler, Kale, Derecik, Üç ırmak, Musazade, Kavak, Balıklı, Cumhuriyet, Ulukent ve Yolgeçen köyleri 1.000 dekardan fazla çaylığa sahip köy ve mahallelerdir. Boyuncuk,Soğucak, Güneşli ve Yıldızlı ise Arhavi* nin en az çaylığa sahip köyleridir.Yükseltilerinin oldukça fazla olması bu sahalardaki çaylık miktarını kısıtlamıştır. Ülkemizde çay sürgünlerinin toplanmasına hava gidişine bağlı olarak Nisan sonu veya Mayıs başında başlanır. Ekim sonla rına dek sürdürülür. Kıyıdan uzak ve yüksek yerlerde birinci sürgünün başlangıcı geç olgunlaşma sonucu Haziran ayma sar karken, butip yerlende yalnızca iki sürgün devresi sözkonusu- dur.Oysa kıyıya yakın, alçak kesimlerde sürgün sayısı dörde kadar çıkmaktadır. Bir ine i sürgün verimin en yüksek olduğu sürgün devresi iken, üçüncü sürgünde verim önemli ölçüde aza lır. Doğu Karadeniz bölgesinde halkın % 90' a varan kısmı çay tarımı ile uğraşmaktadır. Arhavi' de 1991 yılı rakamıyla 754-0 çay üreticisi bulunmaktadır. Bu, ülkemiz çay üreticisinin % 3.5' ini oluşturmaktadır. 30. 733 dekarlık çaylığa karşılık 754-0 çay üreticisinin dağılımını incelersek ;daha ziyade küçük işletme cilerin fazla olduğunu görürüz. 6358 çay üreticisi 1-5-5 de kar arası çaylığa sahipken, 17 üretici 15-20 dekar arası çay lığa sahiptir. Yani, Arhavi 'de üreticilerin % 84- 'ü 1-5.5 dekar çaylığa, # 0.2' si ise, 15-20 dekar çaylığa sahiptir.Arhavi'de çay üretici sayısının en fazla olduğu köy, Yolgeçendir. Bunu Kavak, Derecik, Üçırmak,Y., Şahinler, Ulukent, Balıklı köyleriyle Musazade ve Cumhuriyet mahalleleri izlemektedir.- 110 Üretici sayısının en az olduğu köyler ise,Boyuncuk,Soğucak, Arılı, Yıldızlı, Güneşli ve Güvercinli köyleridir. Üçler, Balıklı, Ulaş, Ortacalar, Güvercinli, Sırtoba ve Ulukent köyleri üretici başına düşen çaylık miktarının en fazla olduğu köylerdir. Boyun- cuk,Dülgerli ve Soğucak ise, üretici başına düşen çaylık miktarının en az olduğu köylerdir. Arhavi'de biri Şaykur'a ait olmak üzere üç yaş çay işleme fabrikası vardır. Bu fabrikalarda Ortodoks yöntemiyle siyah çay üretilmektedir. Çaykur Arhavi çay fabrikasının 25 ton/gün lük yeşil çay işleme kapasitesine sahiptir. 1986-1990 yılları arası toplam 877 ton yeşil çay üreten Arhavi Çaykur çay fabrikası,iç ve dış piyasada yeterli alıcı bulunamaması sonucu yeşil çay üretimini 1990 yılından sonra bırakmıştır. Arhavi' deki üç çay fabrikasının toplam yaş çay işleme kapasitesi 325 ton/gün dür. 1992 yılı itibariyla Arhavi'de üç çay fabrikasında toplam 5.529 ton kuru çay üretilmiştir. 1985' de 3.500 ton kuru çay üretildiği göz önünde bulundurulursa, oldukça hızlı bir gelişme olduğu görülür. Arhavi' de üretilen kuru çayın % 73' ü Çaykur çay fabrikasına aitken, % 19'u Akfa çay fabrikasının, % 8'i ise, A. T. S fabrikasının üretimidir. Çay tarımı uzun süreli istihdam sağlayan bir üretimdir. Nisan-Ekim ayları arası yaklaşık 6 ay süreli bir istihdam söz- konusudur.Çay tarımı bölgeye yerleşmeden önce, Doğu Karadeniz Türkiye'de en fazla göç veren ülke iken, çay tarımının yerleşmesiyle göçün azalması orantılı bir gelişim göstermiştir. Hatta yer, yer aksine bu bölgeye mevsimlik iş göçü başlamıştır. özellikle hasat dönemi iç kesimlerden ve son yıllarda Doğu Anadolu' dan pek çok kişi mevsimlik işçi olarak bölgeye gelmektedir. | |