Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi devletlerin topluluğa farklı yaklaşımlarının karşılaştırılması

Abstract

Bağımsız Devletler Topluluğu, Sovyetler Birliği'nin çökmesi ile bu ülkenin geniş toprakları üzerinde ortaya çıkan uluslararası otorite boşluğunu doldurmak ve muhtemel üye ülkeler arası ekonomik ve bir anlamda kültürel işbirliğini devam ettirmek amacıyla kurulmuştur. Kurulduğu günden itibaren Rusya'nın, Sovyetler Birliği'nin çökmesi ile birlikte bölgede kaybettiği etkiyi tesis etme aracı olarak da görülen BDT, bu sebepten muhtemel bazı üye ülkeler için uzak durulması gereken bir oluşum niteliği taşımıştır. Bazı muhtemel üye ülkeler ise BDT üyeliği ile birlikte Rusya'yı kendi yanlarına çekmede başarılı olacaklarını düşündüklerinden bu oluşuma sıcak bakmış ve komşu ülkelerle olan sorunların bu yolla kendi lehlerinde sonlanması amacında avantaj elde edeceklerine inanmışlardır.Bugün bölgesel bir örgütlenme olan BDT, kuruluş sırasında taşıdığı sözkonusu ikilemleri bünyesinde bulundurmaya devam etmektedir. BDT içerisinde bazı üye ülkelerin diğer üye ülkelere karşı giriştikleri alt yapılanmalar da bu durumun kanıtıdır. BDT'nin böyle bir bölünme ile karşı karşıya olması, ekonomik ve diğer alanlardaki anlaşmaların da etkin bir şekilde uygulanmasını engellemektedir.Bu çalışmada, BDT, işaret ettiğimiz çerçevede incelenmektedir. Bu doğrultuda çalışmanın birinci bölümünde BDT'nin oluşumunun tarihi, siyasi ve hukuki boyutu, ikinci bölümde üye devletlerin BDT içi bütünleşme ve derinleşmeye yönelik tutumları, üçüncü bölümde ise BDT'nin geleceğine ve örgütselliğine yönelik oluşumlar ve gelişmeler ele alınmıştır.

Following collapse of the Soviet Union, the Commonwealth of Independent States (CIS) was formed with the purpose of filling the international authority gap that arose on the large lands of this country and to continue with the economic and in one sense cultural cooperation between prospective member countries. CIS, which was also perceived as a tool of Russia to regain the effectiveness that it lost in the region following collapse of the Soviet Union held the qualification of an organization that should be avoided by some member states. On the other hand, certain prospective countries had a positive attitude towards this organization since they thought that they could be successful in having Russia on their side and believed that they would gain advantages to resolving conflicts with their neighbor countries in their favor.CIS, which is a regional organization today, continues to include within its structure the dilemmas that existed when it was first formed. The restructuring efforts undertaken by some member states within CIS against other member states are an evidence of this situation. This dissociation within the CIS prevents economic treaties and treaties in other areas from being implemented in an effective manner.In this study, CIS is analyzed within the framework that we noted. Within this framework, the historical, political and legal dimensions of formation of CIS are discussed in the first part of our study, attitudes of member states towards integration and deepening within CIS are analyzed in the second part and the third part deals with formations and developments about the future and organizational structure of CIS.