Cinsel ilişki ile bulaşan hastalıklarda risk gruplarının rolü, önlemde etkin faktörler, hemşirenin görevleri

Abstract

- 88 - ÖZET Bu çalışmada risk gruplarında önemli bir yer kaplayan hayat kadınlarının kendilerini tehdit eden cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklarla ilgili bilgileri, konuya yaklaşımları ve beklentilerinin saptanması ve koruyucu önlemler içinde hemşirenin rolünün araştırılması amaçlandı. Çalışma grubuna alman 71 olgunun yanıtları değerlendirildi. Olguların % 40.85'i 20-24 yaş grubunda idi. % 16.90'ı okuma yazma bilmiyordu. Tümü sosyal güvenceden yoksundu ve çoğunluğu ayda 1-5 milyon Türk Lirası kazanıyordu. % 16.90'ı resmi ya da dini nikahlıydı. % 59.15'i çocuk sahibi olan olguların, çoğunluğunu çocuklarına bakmak zorunda idi. % 45.85- inin nikahsız olarak yaşadığı sürekli cinsel eşleri (dost) vardı. % 66.20'si ilk cinsel ilişkilerini resmi ya da dini nikahlı eşleri ile kurmuşlar, % 1.41'i öz babasının % 2.82'si öz erkek kardeşinin tecavüzüne uğramıştı. îlk cinsel ilişki yaşları % 39.44 oranla 9-14 yaş grubu, % 54.93 oranla 15-18 yaş grubu idi. Cinsel ilişki öncesi temizlik anlayışı % 60.56 oranında banyo ya da duş yapmak ve % 35-21 oranında eşlerine de yaptırmaktı. Cinsel eşin prezervatif kullanmasını sağlaya bilenlerin oranı % 4.22 idi. Çalışmada olguların düzenli bir sağlık kontrolünden geçmediği, ancak polis tarafından hastaneye*» getirildiğinde muayene ve tedavi gördükleri, bazılarının düzenli olmamakla- 89 birlikte özel doktor muayenesine gittiği öğrenildi. Çalışmada olguların hasta-hastane, hasta-hastane çalı şanları ile ilişkilerinin yeterli ve dengeli olmadığı, bu konuda beklenti içinde oldukları saptandı. Çoğunluğu kendisinin ya da cinsel eşinin cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklar olduğunu anladığında hekime başvurmanın gereğine inanıyor, % 32.39'u en önemli cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklar belirtisinin `akıntı` olduğunu sanıyordu. Konu ile ilgili eğitime gereksinme duyuyorlardı. Hemşireyi tedavideki rolüne ağırlık vererek `kendilerine yakın hisset tikleri en rahat iletişim kurabilecek kadın` olarak tanımlıyorlardı. Cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklar konusunda denetim ve örgütlenmenin yanısıra risk gruplarına uygulanacak eğitimin önemli bir rolü vardır. Eğitim bireye, aileye ve topluma anlayabileceği, kabul edebileceği biçimde, eğitimli kişilerce verildiğinde cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıkların azaltılmasında önemli bir yol alınacaktır. Bu eğitimde bireylere, ailelere ve topluma karşı hemşirelerin sorumluluğu yatsınmamalıdır.

90 - SUMMARY In this study, we aimed to investigate the knowledge, behaviour and expectations of the prostitudes about the Sexually Transmitted Diseases threathening them as one of the most important group at risk and the role of the nurses in taking precautions. 71 women were included and interviewed in the study group and their answers were evaluated. 40.85 % of them were between 20-24 years old and 16.90 % of them were illitterate. None of them had any social security an most of them were earning 1 to 5 million TL per month. Only 16.90 % of them were married according to either civic or religious laws. 59.15 % of had children and were obliged to look after them. 45.85 % of them had a regular boy-friend who functions as a bodyguard. 66.20 % of them had their first sexual contact with their official husbands, 1.44 % were violeted by their own father's and 7.82 % by their own brother's. 39.44 % had their firsts sexual relation between 9-14 ages and 54.93 % between 15-18 ages. Sanitary concept, prior to the sexual relation was `bath or shawer` for themselves in 60.56 % of them and 35.21 % of them were advising the same precautions for both of the sexual partners. Only 4.22 % of them were able to convince their partners to use condoms.- 91 - None of those women had a regular health examination but only controlled and treated for STD when brought to the STD hospital by the police. Few of them were going to some private clinics irregularly. It is found out that relationship between the patients, health providers and personnel of the hospital were not satisfactory and balanced and the prostitudes were hoping that these falce attitudes towards them would be changed in the future. Most of them were beleiving that herself or her sexual partner should apply to the doctor when a sign of STD appears, 32.39 % of them were thinking that `discharge` is the most important sign of STD. They' were feeling the necessity of the education about the subject. They were discribing the nurse, by emphasising on her role in the treatment as `the woman whom they feel close to themselves and with whom they can easily communicate`. In Sexually Transmitted Diseases in addition to the control and organization, education of the risk groups are very important. Education if given by the educated people, to the person, family and society in a way that should be understood and acceptable, a long step will be taken in reducing STD's. Important role of the nurses' in the educa tion of the person, family and the society should be taken in to consideration.