Konus kuronlarda kaybolan tutuculuğun yeniden sağlanmasının in vitro olarak incelenmesi

Abstract

7. ÖZET 116Kombine protezlerde konuş kuronların kullanımı son yıllarda giderek yaygınlaşmıştır. Ancak konuş kuronlu kombine protezlerle ile ilgili mevcut çalışmalar daha çok protezlerin yapım yöntemleri ve endikasyonları ile ilgilidir. Konuş kuronların tutuculuk kuvveti değerlerinde kullanıma bağlı olarak ortaya çıkan değişimler ve kaybolan tutuculuğun yeniden sağlanabilmesine ilişkin yöntemlerle ilgili çalışmaların sayısı sınırlıdır. Çalışmada kullanıma bağlı olarak tutuculuk kuvveti değerlerindeki değişimlerle, primer ve sekonder kuronlara ait aşınma değerleri ve dişlerin yüzey alanları arasındaki ilişkilere yanıt aranmıştır. Ayrıca kaybolan tutuculuğun yeniden sağlanması amacıyla kullanılan yöntemlerden ikisinin; Opak ve FGP materyallerinin, etkinliğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla in vitro olarak yapılan deneylerde üst santral, kanin, küçük azı ve büyük azı dişleri kullanılarak konuş kuron hazırlığı yapılan fantom dişleri üzerinde standart boyutlarda Ni-Cr alaşımından primer ve sekonder kuronlar hazırlanmıştır. Elde edilen 40 primer ve sekonder kuron örneği, her grupta 1 santral, 1 kanin, 1 küçük azı ve 1 büyük azı olacak şekilde gruplandırılarak 10 deney grubu elde edilmiştir. Üç bölümde gerçekleştirilen çalışmanın ilk bölümünde; metal primer ve sekonder kuron örneklerinin Caniklioğlu tarafından geliştirilen deney aygıtnda 0 - 3500 - 6000 kez takıp çıkarma sonrasındaki tutuculuk kuvveti değerleri ve aşınma miktarları belirlenmiştir. İkinci bölümde, birinci bölümde kullanılan deney örneklerinin sekonder kuronlarının iç yüzeylerine opak uygulanarak 0 - 500 - 1500 kez takıp çıkarma sonrasındaki tutuculuk kuvveti değerleri belirlendikten sonra aynı aşamalar FGP Sistemi için tekrarlanmıştır. SEM incelemelerinin yapıldığı üçüncü bölüm için ise 13 santral ve 13 büyük azı örneğinin Ni-Cr alaşımından dökülmesini takiben, 1 santral ve 1 büyük azı örneği dışındaki tüm deney örneklerinde 6000 kez takıp çıkarma yapılmıştır. Santral dişlerde palatinal, büyük azı dişlerinde ise mesial ve distal yüzeylerin incelenmesi kararlaştırılmıştır. Daha sonra 0 - 500 - 1500 - 3500 kez takılıp çıkarılma sonrasında opak ve FGP örneklerine ait primer ve sekonder kuronların ve 0 - 500 - 1500 - 3500 - 6000 kez takılıp çıkarılan metal - metal örneklerinin primer ve sekonder kuronlarının yüzey özellikleri incelenmiştir. 117Bu deneylerden elde edilen sonuçlara göre; 0 - 3500 kez takıp çıkarma yapılan metal-metal deney örneklerinde tutuculuk kuvveti değerlerindeki azalmanın mutlak yüzey alanına bağlı olmaksızın tutucu alanlara bağlı olarak geliştiği, 3500 - 6000 kez takıp çıkarma dönemi sonunda ise tutuculuk kuvvetlerindeki kayıpların dişlerin toplam yüzey alanlarına bağlı olduğu saptanarak, bu sonuçların nedenleri ve primer ve sekonder kuronlara ait ortak aşınma miktarları ile bağlantısı tartışılmıştır. Literatürde kayıtlı olmamasına rağmen pratikte sıkça uygulanan bir yöntem olan sekonder kuronların iç yüzeyine opak uygulaması ile kaybolan tutuculuk kuvvetinin geri kazandırılmasının çok kısa süreli bir uygulama olduğu ve takıp çıkarma deneyleri sonucunda SEM' de de görüldüğü üzere opağın sekonderin iç yüzeyinden koparak ayrılırken primer kuronda da ileri derecede aşınmalara neden olduğu saptanmıştır. Tutuculuk kuvvetinin geri iadesi amacıyla FGP Sistemi' nin kullanımı olumlu sonuçlar vermiştir. Başta büyük azılar olmak üzere deney örneklerine ait tüm dişlerde, kazandırdığı tutuculuk kuvvetini uzun süreli kullanımda basan ile koruyabilmektedir. Çalışmamızın sonuçlan konuş kuronlar kullanılarak yapılan kombine protezlerin uzun dönemde tutuculuk ile ilgili sorunlarla karşılaşılmadan kullanılabilineceğini, tutuculuk kaybının yeniden sağlanmasının gerektiği vakalarda ise FGP Sistemi'nin uygulanması pratik ve aynı zamanda etkili bir yöntem olduğunu ortaya koymaktadır. 1188. SUMMARY 119

8. SUMMARY 119Conical crown retained dentures has been widely used in recent years. However most of the studies concerning the conical crown retained dentures are about the indications and construction modalities of this type of prosthesis. On the other hand the studies about the changes in the retention force of the conical crowns and the abrasion ratio between the inner and outer crowns after long term use were found to be very limited. The aim of this study was to evaluate the correlation between the retention force of the conical crowns and their abrasion ratio over long term use. The effect of the surface area of the teeth were also evaluated. The effectiveness of the two methods which could be used for providing back the loss in the retention force of the conical crowns were also compared. The two methods that has been evaluated in this study, were the application of the opaque and FGP acryclic to the inner surfaces of the seconder crowns. The plastic fantom teeth of maxillary central, canine, second premolar and first molar teeth were used for the preparation of the conical crowns in this in vitro study. 40 conical crowns were cast from Ni-Cr alloy and 10 groups of each including 4 different teeth were formed. The study consisted of three main parts. In the first part of the study an experimental device was used which simulated the insertion and separation of the seconder crowns on to the inner crowns. The experimental device was specially designed by Caniklioğlu for this purpose. The samples were inserted and separeted in the horizontal direction for 0 - 3500 - 6000 times using this device and then the comparison of the loss of retention forces of the metal conical crowns and their correlation with the total surface area of the teeth were evaluated. In the second part of the study, the opaque material was applied to the inner surfaces of the seconder crowns and the retention force values were determined after being inserted for 0 - 500 - 1500 times on the experimental device. Then the FGP System was applied to the same samples, their retention values were measured and the results of the two systems were compared. 120SEM evaluation were performed in the third part of the study and 13 central and 13 first molar teeth were cast from Ni-Cr alloy for this reason. The insertion and separation experiments were performed on all of the samples, except 1 central and 1 molar for 6000 times. Palatinale surfaces of the central teeth and the mesial and distal surfaces of the molar teeth were chosen for SEM examination. The opaque and FGP samples were being inserted and separated for 0- 500 - 1500 -3500 times using the experimental device and then 0 - 500 - 1500 - 3500 - 6000 times of insertion and separation were performed for the metal-metal samples. The surface characteristics were evaluated and SEM photograhs were obtained. The results of this study indicate that; The loss of retention force in the metal-metal samples, after insertion and separation of 3500 times, were found to be related with the retentive areas of the inner crowns and not with the total surface areas of the teeth. On the other hand when the samples were separated and inserted for 6000 times,this time the total surface area of the teeth were the determining factor in the loss of retention force. Although there is no recorded study about the application of opaque to the inner surfaces of the seconder crowns in order to provide the lost retention force, it is has been found out that it is commonly used in clinical practice. The results of this study indicate that the increase in the retention force provided by the application of the opaque material lasted for a very limited time. The opaque material was seen to be broken of the metal surface of the inner crowns and at the same time caused excessive abrasive surfaces on the inner crowns. On the contrary the application of the FGP system in order to regain the lost retention gave successful results. The regained retention force could be protected over a long period of time, especially for molar teeth. No excessive abrasion surfaces were observed in the samples of this group. The results of our study demonstrate that the conical crown retained dentures could be used effectively for a long period time without any retention problems and in the cases where the regaining of the lost retentive force is mandatory the application of the FGP System is a practical and effective method. 1219. KAYNAKLAR 122