dc.description.abstract | - 147 - 5. ÖZHT Ülkemizde kırsal kesimin elektriklendirilmesi son yıllarda büyük bir hız ka zanmıştır. Bu hızlı gelişmeye rahnen, gönümüzde kırsal kesimin % 70 - 75 e yakın önemli bir bölümü elektrik enerjisinden yoksundur ve elektrik enerjisi daha çok konut aydınlatması için kullanılmaktadır elektrik enerjisinden tarımsal amaçlarda yararlanmak için yapılan uygulamalar, gelişmiş ülkelerde bir çok alanlara yayıl mış bulunmaktadır. Yapay ışık kaynaklarından yararlanarak yapılan aydınlatmanın tarımda çok değişik uygulama alanlar! vardır,, Özellikle çalışma alanları ve hayvan barınaklarında aydınlatma ile yapılan işin verim ve kalitesi artmakta, iş kazaları azalmakta ve -çalışanlara iş emniyeti sağlanmaktadır. Yapay aydınlatma bitki üreti mi, tarımsal savaş ve tarımsal ürünlerin kontrol ve sınıflandırılması amacıyla da kullanılmaktadır. Yapay ışık kaynakları,` ışık elde etme yöntemlerine göre. ısılışım ve ışılısı- ma olarak iki grup altında incelenmekte olup, bu sınıflandırma içersinde lambalar f ısılışıma grubunda akkor telli lambalar, ışılışıma grubunda ise flüorışıl lamba ve gaz boşalmalı lambalar olarak adlandırılır. Başlangıçta karbon filamalı lambaların ışık etkinliği (1-3 lm/w) kadarken, akkor telli lambalarda (10 lm/w) a, daha sonra gaz boşalmalı lambalarla ise bu etkinlik (lOO lm/w) değerinin üzerine çıkmış tır. Bu araştırma, yerli olarak yapılan elektriksel ış ık kaynaklarının tarımsal alanlarda daha verimli ve aydınlatma tekniğine uygun olarak kullanılması için, bu kaynakların ışıksal ve ışınımsal niteliklerini saptamak amacıyla yapılmıştır. Araştırma materyali olarak çeşitli güçte akkor, telli, flüorışıl ve cıva bu harlı lambalar seçilmiştir. Akkor telli lambalardan (40, 60, 100, 200, 300 ve 500 W) gücünde, flüorışıl lambalardan ise, gün ışığı tipinde (20 ve 40 W) lık lam balar ile (40 W) gücünde içten yansı tılı ve sıcak beyaz lamba tipleri de mater yal olarak kullanılmıştır. Ayrıca cıva buharlı lambalarda, durul tucu ile kullanı lan (125, 250 ve 400 M) ve kendinden durul tuculu olanlardan (l60, 250 ve 500 W) gücündeki lambalar alınmıştır.- 148 Akkor telli lambalarda her güç grubundan 5 lamba alınmış ve bunlarda ışık akısı ölçülerek ortalamaya yakın değer veren lambalar denemeye alınmıştır. Diğer lamba tiplerinde ise ışık akısı ölçülememiş, ancak tüketilen güç ölçümü sonucunda seçilen örnekler arasından ortalamaya yakan güç değerini veren lambalar alınmıştır» Araştırmada materyal olarak kullanılan lambaların boyut ölçüleri, ilgili Türk Standardlarına göre incelenmiştir. Tüm elektriksel ölçmeler, (220 V) luk anma gerilimde yapılmış ve ölçme sırasında gerilim bir servo - elektronik gerilim dü zenleyicisi ile (220 + 1 V) değerinde tutulmuştur,, Akkor telli lambalarda ışık akısı ölçmeleri (2 m) çaplı Ulbricht küresi yar dımıyla yapılmış, diğer tip lambalarda ışık akısı ölçülememiştir. Bu değerler, il gili Türk Standardlarından alınmıştır. Yapay ışık kaynaklarının aydınlık şiddetleri ve işmımsal aydınlık şiddeti, özel olarak geliştirilen ve tabanı (5x5 «0» tavan yüksekliği ise (4,5 ra) olan bir karanlık odada yapılmıştır. Bu odanın duvarları, taban ve tavanı mat siyah bo ya ile boyanmış ve ölçme odasında duvarların yansıma katsayısı Ç.P = 0*024) olarak ölçülmüştür» Tüm lamba tiplerinde kutupsal eşaydınlık şiddeti eğrilerini elde etmek ama cıyla aydınlık şiddeti değerlerinin ölçümü, bir ışık ölçer yardımıyla yatay düz lemde ve ışık kaynağından çıkan ışınlara dik düzlemde yapılmıştır.Bu amaçla ölçme işlemi akkor telli ve cıva buharlı lambalarda 8, flüorışıl lambalarda ise ikisi lamba uzunluğunun ekseni ile, diğerleri bu eksene dik olan 4 düzlemde yapılmış-. tır.Bu düzlemlerde düşey yönde (0,5 - 3»0 m) arasında (0,5 m) aralıklarla 6 deği şik yükseklik, yatay doğrultuda ise lamba izdüşümünde, itibaren (0j5>m). aralıklarla 5 uzaklık olmak üzere toplam 36` ölçme noktası seçilmiştir» ölçmeler daha- sonra tek düzleme indirgenerek ortalamaları bulunmuş ve kutupsal eşaydınlık şiddeti eğrileri bu değerlere göre çizilmiştir» Aydınlık şiddeti değerleri, insan gözünün. spektral duyarlılığına göre değer lendirilmektedir. Ancak bitki tepkileri için, insan gözünün duyarlı olduğu bölge yeterli değildir». Bu amaçla belirli dalga boyu aralıklarını kapsayan ışınımsal- 149 - aydınlık şiddeti değerlerinin saptanması gerekir* Materyal olarak alman lambalar da ışmımsal aydınlık şiddeti değerleri lamba düşey ekseninde ve lambadan itibaren (1,0 m) uzaklıkta spektroradyometre ile ölçülmüştür,, ölçmeler (38O - 1 400 um) dal ga boyu sınırları arasında yapılarak spektral enerji dağılım eğrileri bulunmuştur» Bu eğriler yardımıyla herbir lamba tipi için görünür spektrum, fotosentez ve klo rofil sentezde (400 - 750 nm), fotomorfogenezde (575 - 750 nm) ve fototro'pizmde (4OO - 5OO nm) etkili dalga boyu aralıklarında işmımsal aydınlık şiddeti ilişki leri incelenmiştir. Bu ilişkilerden dönüşüm çarpanları saptanmıştır. Böylece her hangi bir lamba tipi için yapılacak aydınlık şiddeti ölçmeleri, özellikle bitki aydınlatmasında gerekli olan ışınımsal aydınlık şiddeti değerlerine dönüştürülebi lecektir, Ayrıca tüm lamba tiplerinin belirtilen dalga boyu aralıklarındaki ışınım gücü ve ışınım verimleri de bulunmuştur. Araştırmadan elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibi özetlenebilir: 1- Akkor telli Ve flüorışıl lambaların yapısal özellikleri, ilgili Türk Standardları tarafından verilen sınırlar içinde kalmış buna karşılık durultucu ile kullanılan oıva buharlı lambaların boyut ölçüleri daha küçük değerde bulunmuştur, 2- Flüorışıl lambalarda etiket gücüne göre tesis gücünün, birlikte kullanı lan durul tucu nedeniyle (20 W) güç grubunda yaklaşık fo 50» (40 W) güç grubunda ise yaklaşık fo 31 arttığı saptanmıştır. Buna karşılık cıva buharlı lambalarda yalnız (125 W) güç grubunda tesis gücü etiket gücünden yaklaşık fo 11 fazla, diğerlerinde ise eşit veya daha küçük bulunmuştur, 3- Akkor telli lambalarda ölçülen güç değerleri ile etiket güçleri arasında A -300, A -500 ve A -500 lambaları dışında önemli farklılık yoktur. Anılan bu lam- 3 1'3 balardaki farklılığın nedeni etiket gerilim değerinin» ülkemizde uygulanan stan dard lf>20 İ) gerilimden fazla olmasıdır» 4- Işık etkinlik değeri, lamba tipleri arasında farklılık göstermiştir. Buna göre en yüksek ışık etkinlik değeri lamba gücüne bağlı olarak durultucu ile kulla nılan cıva buharlı lambalarda (36,8 - 513 lm/w) olarak saptanmıştır. Flüorışıl lambalarda ise ışık etkinliği (27t4 - 39ı9 lm/W) değerinde olup bunları (18,4 - 27,3 lm/w) ışık etkinlik değeri ile kendinden durultuculu cıva buharlı- 150 - lambalar, (11 - 15}8 lm/w) ışık etkinlik değerleri ile de akkor telli lambalar iz lemektedir.. Buna göre tüketilen bir im' güç başına saklanan ışık gücü, akkor telli lambalarda en^düşük, durultucu ile kullanılan cıva buharlı lambalarda en yüksek değerdedir. 5- Her lamba tipinde, lamba gücüne bağlı olan ışık etkinlik değişici farklı lık göstermiştir» Buna göre akkor telli lambalarda güç değişimine göre ışık etkin liği fazla değişmemekte, fakat flüorışıl lambalarda güçteki artışa göre değişim diğer lambalara göre çok daha fazla olmaktadır.. 6- Lambalarda aydınlatılan hacım içinde yatay düzlemde ye ışık kaynağından gelen ışınlara dik düzlemde ölçülen aydınlık şiddeti, lamba düşey eksen inden uzak laştıkça farklılık göstermektedir. Buna göre herhangi bir noktada yatay düzlemde ölçülen aydınlık şiddeti, diğer düzlemdekine göre daha küçüktür» Flüorışıl lamba arda lamba boyuna eksenindeki doğrultuda yapılan ölçmelerde bu fark, diğer doğ rul tudakine göre daha fazla bulunmuştur» 7- Flüorışıl lambalar, eşit güç tüketimi için akkor telli lambalara göre ay nı aydınlık şiddetinde daha geniş alanları aydınlatab ilmektedir «Diğer bir deyişle, belirli bir alanın aydınlatılması için birim alanda daha az sayıda lamba gerekmek tedir, Flüorışıl lamba grubunda, içten yansıtıcılı lamba bu yönden karşılaştı rılırsa diğerlerine göre daha üstün, durumdadır» 8- Spektral enerji dağılım eğrilerinde aynı dalga boyu aralıkları için lam ba tipleri kendi arasında benzer karakter göstermiştir. Akkor telli lambalarda (380 nm) den (750 nm) dalga boyuna doğru bir artışın görüldüğü spektral enerji dağılım eğrilerinde, ışınım enerjisinin büyük bir bölümü (575 - 750 nm) dalga boy ları arasında elde edilmektedir. (750 - 1 400 nm) dalga boylarında görünür spekt ruma kıyasla daha fazla enerji veren akkor telli lambalar j spektrumun bu bölümünde bulunan (l 300 nm) dalga boyunda en yüksek değeri vermiştir., Flüorışıl lambalarda ise (750 - 1 400 nm) dalga boyu arasında diğer- tiplere göre oldukça düşük ışınım. değerleri elde edilirken, (425 - 600 nm) dalga boyu- arasında farklı enerji bantla rı oluşmuştur. Cıva buharlı lambalarda ise (38O - 750 nm) dalga boyu arasında (410, 440, 550 ve 56O nm) dalga boyları dolayında, karakteristik cıva enerji bant-- 151 - lan oluşmuştur. (750 - 1 400 nm) dalga boyu. aralığında kendinden durultuculu oxva buharlı lamba ile durultucu ile kullanılan cıva buharlı lambalar arasında farklı lık görülmüştür. Kendinden durultuculu cıva buharlı lambalar, akkor telli lambala ra benzer olarak (l 300 nm) dalga boyunda en yüksek değeri veren bir spektrum oluşturmuştur. Buna karşılık durultucu ile kullanılan cıva buharlı lambalar (l 000, 1 125» 1 200 ve 1 350 nm) dalga boylarında en yüksek enerji bantlarını vermesine karşılık görünür öpektrumdakine göre daha az enerji veren bir dağılım göstermiştir. Genel bir deyişle akkor -telli lambalar ve cıva buharlı lambalarixi kendinden durultuculu tipleri, flüorışıl ve durultucu ile kullanılan cıva buharlı lambalara göre kızılaltı - A ışınım bölgesinde daha yüksek düzeyde ışınım enerjisi vermektedir, 9- (400 - 750 nm) dalga boyları arasında akkor telli, flüorışıl ve cıva bu harlı lambaların ışık akısı başına ışınım gücü olarak belirtilen dönüşüm çarpanla rı arasında büyük farklılık `yoktur. Buna karşılık bu dönüşüm çarpanları spektrumun belirli bölgelerine göre karşılaştırıldığında farklılık göstermektedir. Bunun ne deni lamba tiplerine bağlı olarak, belirli dalga boyu aralıklarında enerji dağılı mının farklklık göstermesidir. (400 - 500 nm) dalga boyunda cıva buharlı lambalar da en yüksek ışınım gücü elde edilirken, akkor telli lambalarda bu değer en düşük düzeydedir. 10- Spektrumun görünür bölgesinde ışınım verimi veya diğer deyişle birim za manda tüketilen enerjinin işinim enerjisine dönüşen kısmı, akkor telli lambalarda yaklaşık $ 6 dolayında kalırken, kendinden durultuculu cıva buharlı lambalarda fo 8, flüorışıl lambalarda fo 13 ve durultucu ile kullanılan cıva buharlı lambalarda fo 14 kadardır. Buna karşılık kızılaltı - A ışınım bölgesinde ışınım verimi akkor telli lambalarda fo 39 gibi yüksek değer elde edilirken, ışınım verimi kendinden durultuculu cıva buharlı lambalarda fo 37, durultucu ile kullanılan cıva buharlı lambalarda fo 11 ve flüorışıl lambalarda da en düşük değer olan fo 2,7 dir. Akkor telli lambalar ile kendinden durultuculu cıva. buharlı lambaların ışınım verimleri (4OO - 500 nm) dalga boyu aralığı dışında bir birine yakın değerdedir. 11- Akkor telli lambaların (575 - 750 nm) dalga boyları arasında vermiş olduk ları enerjiden bitki fotomorfogenez tepkileri için yararlanılabilir, fakat- 152 - (500 nm) dalga boyu altında vermiş oldukları ışınımın yetersiz olması nedeniyle fototropizm tepkisi için kullanılamaz. Fotosentez veya klorof ilsentez için mutlak^ (435 nm) dalga boyunda yeterli ışınım veren lambalarla birlikte kullanılmalı dır,. Kendinden durultuculu cıva buharlı lambalar tüm bitki fizyolojik tepkileri için kullanılabilir. Ayrıca bu işlemler için, durultucu ile kullanılan oıva buharlı lambalar veya flüorışıl lambaların akkor telli lambalarla birlikte kullanılmaları halinde en 3yi sonuç elde edilebilir. Bu araştırmanın ışığı altında aşağıdaki önerilere de yer verilebilir: 1- Işık kaynaklarına ilişkin olarak hazırlanan Türk Standardları günün koşul larına uygun olarak yeniden gözden geçirilmeli ve eksikliği duyulan yeni standard- lar hazırlanmalıdır. Örneğin lambalara ilişkin standardlarda lamba akımı, ışık ak? sı ve güç ölçme yöntemleri ve ölçme cihazları üzerinde daha geniş bilgi verilmeli, ayrıca aydınlatma tanımlamaları ile aydınlık şiddeti ve îşanımsal aydınlık şiddeti ölçme yöntemlerine ilişkin standardlar hazırlanmalıdır. 2- Ülkemizde yerli olarak yapılan ışık kaynaklarında ışınım etkinliklerinin artırılması ile ilgili çalışmalar yanında, bitki yetiştirme amacıyla örneğin (orolux ve fluora) tipleri gibi flüorışıl lambalar, tarımsal savaş amacıyla kulla nılacak siyah 131k (black light) lambaları ve diğer tip flüorışıl lambalardan de. yapılması gereklidir. Cıva buharlı lambalarda daha farklı güç grupları ile dış ay dınlatmada ve bitki yetiştirme çalışmalarında önem kazanan sodyum buharlı lambalar ve metal halojen lambaların yapımına geçilmelidir. 3- Ülkemiz koşullarına uygun olarak tarımsal işletme binalarında yapılacak işin niteliğine göre emniyet, sağlık Ve verimlilik gibi etkenler göz önüne alına rak normal bir görmeye sahip insan için en düşük aydınlık şiddeti değerleri sapt °i` malidir. *` 4- Bazı bitki türleri için fizyolojik tepki, îşmımsal aydınlık şiddeti is temi, işmımsal aydınlık periyodu ve günlük îşmımsal aydınlık süresi ülkemiz ko şullarına göre saptanmalıdır. | |
dc.description.abstract | u 153 - SUMMARY Agricultural electrification has `been largely improved during the last few years* Although this rapid improvement has been of a large extent, 70 - 75 % of the rural area has no electricity at all, and most of the electric energy is used for lighting the houses in rural areas. In developed countries, electric energy is used in many fields, ia order to get the full benefit in applying to agriculture» There are various applications of artificial light sources for agricultural lighting. By using these light sources especially in working places such as poultry and dairy housing, the quantity and quality of the production and human safety have increased whereas the accidents decreased to a miniiuum level» Artificial lighting is also widely used for plant growth, insect control and grading and sizing of agricultural products. According to the mode of electron excitation, artificial light sources can be divided into two types - incandescence and luminescence» The incandescent lamp belongs to the incandescence type, and the fluorescent and the mercury vapor lamps are both of the luminescence type. In the beginning» Itsnifeoufi eff ioacy of carbon filament lamp was (1 - 3 l^AO, later on incandescent lamps extended this value up to (10 lm/w)' and the gas dicharge lamps have luminous efficacy over (100 lm/w).. This research work is especially planned to find out the photometric and radiometric properties of Turkish made light sources so that, they will be used more effectively and properly in agricultural lighting as well as the indoors and the outdoors applications. Different wattages of incandescent, fluorescent and mercury vapor lamps wore selected in the studies as material. Star this purpose (40, 60, 100, 200, 300 and 500 W) incandescent lamps, (20 - 40 W) daylight fluorescent lamps, (40 W) warm white fluorescent lamp and(40 W) reflector daylight fluorescent lamp were used., ' Beside these (L60 W, 250 W, 500 $ mixed types mercury vapor lamps, and (L25 W, 250 If and 400 1$ straight types mercury vapor lamps were also used in this study.- 154 - Five lamps were taken in each power groups of incandescent lamps and then their luminous flux were measured, the lamp that gives the average value of the luminous flux in each group, was taken as the sample. In the other lamp types, luminous flux was not measured, selection of the sample was carried out through power consumption measurements. The lamps taken for experimental purposes were tested according to the testing standards of TSE (Turkish Standards Institution). All electrical measurements were made on (220 V) oonstant standard voltage. The voltage was controlled on the basis of (220 Î + 1 V) with servo - electronic power regulator during the measurements» Luminous flux measurements on incandescent lamps were carried ov? with (2m) Ulbricht integrating sphere. Since the size of Ulbricht sphere was not suitable for other types of lamps, luminous flux was not measured. The related values were taken from the Turkish Standards. Illuminance measurement readings were made with photometer's light sensing device placed perpendicular to the light source beam and in horizontal position. For this purpose, measurements took place on 8 planes for incandescent and mercury vapor lamps f in fluorescent tubes, two of the planes were vertically placed lengthwise on the axis of the tube and the other two were placed on the axis. On each plane, 36 measuring points with 6 different heights between (0,5 - 3»0 m) with (0,5 o») interval at vertical direction, and 5 different measuring points at horizontal direction with (0,5 m) interval from the lamp vertical axle. The results were averaged as the mean on the single plane. Then, the polar isolux curves were drawn. Illuminance values are based upon the luminous efficacy curve of human vision. But this curve is not enough for the physiological responses of plant activities. For this reason, the spectral irradiance of lamp sources for different wavelength rating intervals should be measured. The spectral irradiance of lamps was measured by spectroradiometer, (l m) above the source at vertical direction.- 155 - The spectral energy distribution curves of light sources were determined between (380 - 1 400 nm) wavelength region. By these curves, the irradiance of eaoh lamp type was determined in (4OO - 750 nm) for visible spectrum, photosynthesis and chlorophll synthesis} (575 - 750 nm) for phoiouorpliogonesije mâ (400 - 500 nm) for phototropism. After determining the spectral irradiance Of lamp sources, conversion factors were calculated for irradiation f»om measurements by using the illumination meters. In this manner, the illumination value of any lamp type can be converted to irradiance value which is more practical in lighting applications for plant growth. In addition, radiant flux and radiant efficiency of all lamp types were calculated in above mentioned wavelength range. The results of this study can be summarized as follows; 1- The constructional chraot eristics of the incandescent and fluorescent lamps meet the requirements given in related Turkish Standards, but dimensions of mercury vapor lamps were found smaller than the standard size. 2- Because of the ballast used, it was found out that installations power should be increased 50 fo and 31 cJo of nominal power for (20 W) and (40 W) fluorescent lamps respectively. But on the other hand (125 W) mercury vapor lamp needs only 11 °/o more installation power, the nominal and installation power were observed equal or less in the other lamps. 3- There was no difference between nominal and measured power in incandescent j lamps, except for the A -300, A -500 and A -500 types. The reasons were related to j 3 1 3 i (240 V) nominal voltage of these lamps. Because their voltage is greater than the ;standard voltage (220 V) in Turkey. 4- The luminous efficacy values showed differences according to the types of 4; lamps. The highest luminous efficacy of (36,8 - 51» 3 lm/w) was measured in ;straight type mercury vapor lamps. This value was (274 - 39»9 lm/w) in fluorescent^ j lampj (18,4 - 27,3 lm/w) in mixed type mercury lamp and (11 - 15»8 lm/w) in j.1 incandescent lamps. In other words, the luminous flux per unit of; power oonsumpti^rj i was the lowest in incandescent and highest in the straight type mercury vapor lampd- 156 - 5- The ohange of luminouö efficacy in relation to tiae lamp power showed differences in the lamp type. In incandescent lamp, the luminous efficacy was not much as the lamp power ohanges Taut in fluorescent lamps luminous efficacy increases with the high rate, as the lamp power increases. 6- In illuminated space each point gets different illuminance according to the position of the illuminated plane in this point. The horizontal plane is illuminated with the low rate in comparison to the plane, which is perpendicular to the light beam. 7- Fluorescent lamps can illuminate more area than the incandescent lamps for the same lamp power rate, it means that fewer fluorescent lamps are necessary for a given area. In this comparison reflector daylight fluorescent lamps are more advantageous. 8- Spectral energy distribution curves have showed similar charaot eristics in each lamp type groups. In incandescent lamp spectral energy is increasing from (38O nm up to 750 nm) wavelength. Most of the radiant energy is between (575 and 750 nm). On the other hand this type of lamp radiates more energy in (750 - 1 400 nm) wavelength interval, in this range, the highest ; level of energy is emitted in (l 300 nm). But, fluorescent lamp iş emitting less energy in this range, while it has some energy band in the region of (425-600 nm). Mercury vapor lamp has characteristic mercury vapor energy fca&ds n (410, 440, 550 and 56O nm) wavelengths, lixed type mercury vapor lamp has the same characteristic with the incandescent lamps -in (750 - 1 400 nm) region, but on the contrary, straight tgppe mercury vapour lamp iş eroitt ing some high energy bands in ( 1 000, 1 125, 1200 and 1 350 nm). In general, inoandescent and mixed type murcury vapor lamp are emitting more energy in Infrared - A region of the spectrum. 9- The conversion factors of radiant flux per unit of luminous flux are almost the same fpr all, lamp types selected, in (4OO - 750 nm) wavelength interval of the spectrum. But, for the different part of this region the comparison showed some differences in conversion factor according to the lamp type, ^be reason is that, all lamp types have different energy distribution values in these regions. For instance in the region of (4OO - 500 nm) incandescent lamp is emittong less- 157 - energy than the mercury vapor lamps. 10- In -the visible range of the spectrum, radiant efficiency is about 6 c/o in incandescent lamp, 8 fo in mixed type mercury vapor lamp, 13 % in fluorescent lamp, and 14 $ in straight type mercury vapor lamp» In Infrared - A region of the spectrum, radiant efficiency values are different. It was observed that the incandescent lamp has more radiant efficiency compar&â.*© the mixed type mercury vapor lamp, straight type mercury vapor and fluorescent lamps. Their radiant efficiency were found to be 39 $» 37 %t 11 y' and 2,7 °h respectively. 11- The level of energy emitted from incandescent lamps is not enough in (575 - 750 nm) wavelength region whioh is suitable for photomor hogenesis response of plants. Since they have insufficient energy in (500 nm) wavelength, this type of lamp is 'not used foe phototropic »Qsponsos* Mixed type norcury vapor lamps are quite suitable for all of the plant responses on the other hand, if inoandescent lamps and straight type mercury vapor of fluorescent lamps are used in combination, the best results may be ofct&iaed. Jn this combination the energy distribution of the light, meets the requirements of plant phsyologioal responses. | en_US |