dc.contributor.advisor | Tuzcu, Önder | |
dc.contributor.author | Yeşiloğlu, Turgut | |
dc.date.accessioned | 2020-12-07T16:23:41Z | |
dc.date.available | 2020-12-07T16:23:41Z | |
dc.date.submitted | 1988 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/161606 | |
dc.description.abstract | - 256 - 6» ÖZET Ç,U. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünde 19S4-19S7 yılları arasında yürütülen bu çalışmada, Tarım-Grman ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 1S67 yılında A.B.D. 'nin Kaliforniya eyaletindeki `Villii^ and Sewcomb` firmasından getirtilerek Türkiye'de introdüksiyonu yapılan turunç üzerine aşılı `Algerian Tangerine Ranch Selection` Z Klemantin mandarin ağaçları materyal olarak kullanılmıştır. Değişik bilezik alma ve gibereilik asit uygulamaları yapılarak, bunların meyve tutum, verim, irilik, pomolojik özellikleri ve bilezik yarasını kapama ile yapraklardaki karbonhidrat ve bitki besin elementleri düzeyleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Yapılan değerlendirmelere göre elde edilen sonuçlar özet olarak aşağıda verilmiştir: `Algerian Tangerine Ranch Selection` Klemantin mandarininde verim düşüklüğünün çiçek ve küçük meyve ile haziran dökümünden kaynaklandığı; bunda ilkbaharda saptanmış olan yüksek düzeydeki indirgen şekerler ve azot nedeniyle aşırı vegetatif gelişmenin etkili olduğu; bu Klemantin mandarininde gençlik kısırlığı süresinin uzun olduğu ve ancak 9-10 yaşından sonra zamanla verim artışı sağlandığı belirlenmiştir. Çİçeklenme başında tek bilezik alma ile çiçeklerime başında tek bilezik almaya ek olarak Çİçeklenme sonunda GA& püskürtülmesini kapsayan uygulamalar verim bakımından yeterli bulunmamış ve ayrıca periyodisiteye neden olmuşlardır. Keyve tutumunu artırmağa yönelik olarak çiçeklenme başında yapılan çift bilezik alma uygulamasının, ard arda yapıldığı üç yılda, vegetatif ve generatif gelişmenin çok dengeli, vermin yüksek ve periyodisitinin en az olduğu ; ancak, dördüncü yılda uygulamanın yinelenmemesi durumunda verimde önemli bir düşüş meydana geldiği belirlenmiştir. Çİçeklenme başında çift bilezik altta ve ek olarak çiçeklenme sonunda 20 ppm GAs uygulanmasında, üç yıllık verim ortalamasının yüksek olmasına karşın, aşırı bir periyodisitenin ortaya çıkmış olması bunun uygulanabilirliğini azaltmaktadır.- 257 - ŞB-1, ŞBH-1 ve ŞBH-1-2 uygulamaları Kontrolün biraz üzerinde veya yakın verim değerleri göstermiştir. İli; yılda çiçeklenme sonunda yapılmış olan 20 ppm GAs uygulamasının etkisinin haziran dökümünden sonra azaldığı ve haziran dökümünden sonra tutan meyvenin yaklaşık yarısının derim dönemine kadar döküldüğü saptanmıştır. İkinci yılda uygulamanın yinelenmesi ve ek olarak haziran ve ağustos ortasında da 20 ppm GA.^ püskürtülmesi meyve tutuSa ve verimini büyük ölçüde artırmış; üçüncü yılda ise, uygulamanın yinelenmesi durumunda yüksek, yinelenmemesinde ise daha yüksek verim elde edilmiştir. Çiçeklenme sonunda çift bilezik alma uygulamasının, meyve iriliğini ve möyve tutumunu artırmağa yönelik uygulamalar içerisinde verim ve pazara uygun meyve oranı bakımından iki yıl süreyle en başarılı uygulama olduğu belirlenmiştir, üçüncü yılda ise, uygulama yinelenmediği için verimin Kontrol düzeyine inmiş olması, bu uygulamada verimin Kontrol düzeyine gelinceye kadar her yıl yapılması gerektiğini göstermektedir. Birinci bileziği çiçeklenme sonunda, 2. bilezikleri haziran dökümünden sonra ve ağustos ortasında alınan uygulamalar, ilk yılda Kontrolden oldukça yüksek verim ve oransal olarak en yüksek pazara uygun meyve; ikinci uygulama yılında ise, Kontrol düzeyinde veya altında verim ile Kontrolün çak altında miktarlarda pazara uygun meyve sağlamışlardır. Ayrıca, ikinci uygulama yılında ÇB-2-3 ve ÇB-2-4 de 2. bileziği alma tarihi geciktikçe yapraklarda aşın miktarda karbonhidrat, özellikle nişasta birikmiş ve bu durum da % 25-40 dolaylarında yaprak dökümü ile sonuçlanmıştır, Çiçeklenme sonunda tek bilezik alma uygulaması, verim ve pazara uygun ateyvs oranları bakımından başarı gösterememiştir. Verisin,' bilezik alınan ana dallarda, bileziksizlere göre önemli ölçüde arttığı; ancak, ana dalda bilezik alma uygulamasının agacm toplam verimi ve pazara uygun meyve oranı bakımından yeterli düzeyde olmadığı bulunmuştur.25S - Tek ve çift bilezik alma ve GA& uygulama ile bunların kombi Havanları m n genel olarak ilk uygulama yılında verimi artırdığı, ikinci yılda azalttığı, üçüncü yılda ise artırdığı ve yıllar itibariyle periyodisitenin ortaya çıktığı bulunmuştur. Uygulamanın yinelenmediği durumda ise, verimin önemli ölçüde düştüğü saptanmıştır. Bilezik alma ve GAa uygulamalarının çiçek ve küçük meyve ile haziran dökümlerini azaltarak, meyve tutumunu artırdığı belirlenmiştir. Bilezik alma, özellikle çift bilezik alma uygulamasının ağaç tacının iç kesiminde meyve bağlama eğilimini artırdığı belirlenmiştir. Yıllar itibariyle, çift ve tek bilezik alma uygulamalarında yara kapama oranı ile verim arasında ters bir ilişki olduğu bulunmuş; ayrıca, çift bilezik alma uygulamalarında yaranın kapanma oranı ile toplam karbonhidrat miktarı ve verim arasında ters bir ilişki gözlenmiştir, öte yandan, çift bilezik uygulamalı ağaçların yaralarını, tek bileziklilere göre daha hızlı kapattığı saptanmıştır. Klemantin mandarininde nişastanın, düşük sıcaklıklarda hizrolize olarak indirgen ve toplam şekerlere dönüşmesi sonucunda indirgen şeker, sakaroz ve toplam şeker içeriğinin genel olarak aralık ve ocak aylarında artarak maksimuma ulaştığı ve haziranda minimuma doğru azaldığı; nişasta düzeyinin ise, aralık ve ocak aylarında minimuma düştüğü, haziranda maksimuma eriştiği belirlenmiştir. Ayrıca, aralık ayından ocağa kadar indirgen şeker, sakaroz ve toplam şeker içeriği artış gösterirken, nişastanın fazla değişmediği; ancak, toplam karbonhidrat düzeyinin arttığı belirlenmiştir. Derimin gecikmesi durumunda, nişasta düzeyinin aralık ayından ocağa kadar artış gösterdiği saptanmıştır. Çukurova koşullarında turunçgiller için fizyolojik ayrım periyodu olarak kabul edilen ocak ayında, toplam karbonhidrat miktarı ve karbon/ azot oranının Klemantin mandarininde o yılın verimi üzerine etkili olduğu; ancak, öe&k ayında yüksek miktardaki toplam karbonhidrat ve karbon/azot- 259 - oranı bulunması aın genelde iyi bir verim için yeterli olmadığı ve bilezik alma, gibarellik asit uygulamaları gibi bunlara yön verecek uygulamalara gereksinil bulunduğu belirlenmiştir. Yapılan karbonhidrat analizleri sonuçlarına göre, nisan döneminde bitkilerin, gelişim durumlarına bağlı olarak, depo nişastalarını dana çok indirgen seker ve sakaroza dönüştürdükleri ve dana sonra sentezlenen ürünleri de benzer şekillerde yönlendirdikleri; vege&atif gelişme fazla ise, indirgen şeker sentezi, meyve tutumu fasla ise sakaroza dönüşümün daha çok OldUgU» yani yeni sentezlenen ürünlerin gerek duyulan formda bulundukları ileri sürülebilir. Bununla beraber, bazı uygulamalarda aşırı vegetatif gelişme sonucunda indirgen şeker düzeyinin önemli ölçüde azalabildiği veya önceden hazır bulunan sakarozun aşırı meyve dökümleri nedeniyle tüketilememesi sonucunda sürekli olarak yüksek düzeyde kalabildiği saptanmıştır. Çiçeklenme başında üç yıl üst üste çift bilezik alma uygulamasında, uygulamalı ağaçların bir kısmının önce belirgin bir vegetatif gelişme gösterdikleri ve bu nedenle çiçeklenmenin geciktiği gözlenmiştir. Bilezik alınmış ana dallarda aralık ve ocak ayı toplam karbonhidrat içeriğinin, bilezik alınmamışlardan daha düşük olduğu saptanmıştır. Yüksek azot miktarının hızlı bir vegetatif gelişmeye bir işaret olduğu; potasyum miktarının ise, meyve yükü ile ters ilişki gösterdiği saptanmıştır. Tüm uygulamalarda ortalama meyve ağırlıklarının irilikle paralel ve verim ile ters ilişkili olduğu belirlenmiştir.. Çiçeklenişe sonunda yapılan 20 ppm GAs. uygulamasının verimde çok az bir artış sağlamakla birlikte meyve iriliğini azalttığı; ancak, ek olarak haziran ve ağustos ortasında GA» uygulamaları yapıldığında verim ve meyve iriliğinin önemli ölçüde arttığı belirlenmiştir. Bİlearik alma ve GAs- uygulamalarının.pazara uygun meyve oranının yıllar itibariyle farklılık gösterdiği saptanmıştır. Uygulamaların kabuk kalınlığı ve dilim sayısı üzerine etkileri yıllar itibariyle değişiklik göstermiştir. Gerek bilezik alma ve gerekse- 260 GAa uygulamaları bazı yıllarda kabuk kalınlığı ve dilim sayısını artırmış, diğerlerinde ise azaltmıştır. Uygulamaların genel olarak çekirdeklilik üzerine önemli bir etki yapmadığı saptanmıştır. Usare bakımından uygulamaların etkileri, yıllar itibariyle farklılık göstermekle birlikte, GAs- uygulamalarının genel olarak meyve usaresini artırdığı saptanmıştır. ^ Bilezik almaya ek olarak yapılan GA® uygulamaları, genel olarak usaredeki suda çözünebilir kuru madde ve asit miktarlarını artırmış; tek başına GA» ve bilezik alma uygulamaları ise, yıllar itibariyle değişen etkilere neden olmuşlardır. Ö» ve bilezik alma uygulamalarının yıllar itibariyle olgunlaşma üzerini farklı etki yaptığı, ancak uygulamaların genel olarak olgunlaşmayı biraz geciktirebildgi veya etkili olmadığı saptanmıştır. Keyve iriliğini artırmağa yönelik bilezik alma uygulamalarında ise, olgunluk ilk uygulama yılında öne alınmış, ikinci yılda gecikmiştir. Keyve verimini artırmağa yönelik uygulamaların kabuk yapısı üzerine etkileri yıldan yıla değişiklik göstermiştir. Keyve iriliğini artırmağa yönelik uygulamalar arasında, çiçeklenişe sonunda çift bilezik alma uygulaması en parlak; birinci bileziği çiçeklenme sonunda, 2. ncisi haziran dökümü sonunda alınanlar ise en pürüzlü meyve kabuğuna sahip olmuştur. Bilezik alma ve GA® uygulamaları ile özellikle bunların kombinasyonları, kabuğu meyve etine daha sıkı bağlı meyveler oluşturmuş ve puflaşmayı belirli bir ölçüde azaltmıştır. Bu uygulamalar, meyvelerde gecikme nedeniyle boyunluluk oluşturmamışlardır. Ghs> uygulamaları ile ek olarak GA» yapılamasını kapsayan bilezik alma uygulamalarının meyve kabuğu renklenmesini geciktirdiği; bununla birlikte, bilezik alma uygulamalarının renklenmeyi erkenci lea t irdiği ve bunların renklenme üzerine etkilerinin ertesi yıllarda uygulama yapılmaması durumunda da azalarak devam ettiği; buna karsın, meyve iriliğini artırmağa yönelik olarak yapılan uygulamaların renklenme üzerine önemli etkide bulunmadığı ve yıllar itibariyle dalgalanmalar göterdigi saptanmıştır. | |
dc.description.abstract | - 261 - SOJOABY This study was carried out at the University of Çukurova, Faculty of Agriculture, Department of Horticulture during the years of 1S84 through 1987 by using `Algerian Tangerine Keneh Selection` Clementine mandarin trees which were brought from `Viilits and Eewcomb` firs* at California- U. S. A. by the Kinistry of Agriculture, Forestry and Kural Affairs in 1967 and introduced to Turkey. The effects of girdling and gibbereilic acid sprays on fruit-set, yield, calibration, penological characteristics, healing of girdling, leaf carbohydrates and plant nutrient contents of Clementine mandarin were determined. The results obtained in this research were summarized as follows: It was found that the low fruit yield in `Algerian Tangerine Ranch Selection` Clementine mandarin was due to the flower, small fruit and June drop, aş consequences of the excessive vegetative growth because of the high If and reducing sugar contents during spring time. According to this, it was determined that juvenility period in Clementine mandarin was long and its fruitfulness was to begin after 9-10 years old of age. Girdling at the beginning of flowering time and girdling at the beginning of flowering time + GA» spray applications at the time of 75 % petal fail caused to alternate bearing and the yield were not satisfactory. k% a result of double girdling at the beginning of flowering time, during three consequtive years, a good vegetative and generative development and high yield but slightly alternate bearing were observed year after year. However, when the girdling was omitted in the fourth year, the yiejd of the trees decreased significantly. Although double girdling at the beginning of flowering 4 20 ppm GAs- spraying at the time of 75 % petal fall showed a high average yield for three yeaj*©, the occurrence of high alternate bearing reduced its practical use. Girdling in mid-February (ŞB-İ), girdling in mid-February + 20 ppm ĞA» sprays at the time of 75 % petal fall (ŞEH-1) and girdling in mid- February.+ 20 ppm GA® sprays at the time of 75 % petal fall and mid-June- 262 {ŞBH-İ-2} applications resulted nearly the same or higher yield than the control. The first year effect of 20 ppm GA» app-lication at the tine of 75 % petal fall was reduced after the June drops and approximately half of the regaining fruits dropped before harvest. However, repetition of the same treatment during the following year and addition of 20 ppm GAr-.- application at the aid-June and August increased fruit-set and the »yield considerably. The yield was found higher when the repetition was not applied in the third year, compared to the yield with a repeated application. Considering marketable per cent of the yield and fruit size, double girdling at the time of 75 % petal fall was the best treatment among others for the two year period. However, in the third year, dropping of the yield to the level of control due to lack of application showed that, the treatment should be continued until the yield fails to this level. The treatment consisted of the first girdling at the time of 75 % petal fall + the second girdling after June drop and the middle of August gave considerably higher yield and a marketable per cent of fruit than the control in the first year. However, in the second year, the same treatment showed equal amount of yield but less marketable per cent fruit than that of the control. In addition to this, with delayed girdling, ÇB-2-3 and ÇB-2-4 applications caused defoliation (25-40 *) due to excessive accumulation of leaf carbohydrates and especially starch contents. Girdling at the time of 75 % petal fall was not succesful in terms of percentage of marketable fruit and fruit yield. It was found that, the yield of girdled main branch increased more than that of ungirdled, yet the application of this to the half of the main branch was not sufficient in terms of the total fruit yield of the tree and percentage of marketable fruit. Girdling, twice girdling, GA.v sprays and their combinations generally increased the yield in the first year; decreased the yield in the second year and again increased the yield in the third year and showed alternate bearing in the following years. Xorever, when the treatments were repeated the yield decreased significantly.263 It was found that girdling and GAc- sprays increased fruit-set by- reducing flower, small fruit and the June-drop of the tree. ît was observed that girdling and especially. double girdling increased the tendency of fruit-set in the center part of the tree crown. In terras of years, there was a negative correlation between the healing per cent of girdled and double girdled tr-eatments and total carbohydrate contents of the yield. On the other hand, double girdled trees had chance to heal faster than a single girdled tree. Due to the conversion of starch to reducing sugars and total sugars by hydrolysis at low temperature, the sucrose, the reducing and total sugar contents of the leaves of Clementine mandarin increased to a maximum level during December and January, and decreased to a minimum level in June. Vhereas the starch content of leaf decreased to a mini sua level during December and January, and reached to a maximum level in June. Morever, it was found that while the sucrose, reducing and total sugar contents increased from December to January, the starch content changed slightly, but the total carbohydrate contents kept on increase. It was also established that, due to the delayed harvest, the starch contents of leaf showed an increase froze December to January. Under Çukurova conditions, assuming that the initiation of flower- bud primordia in Citrus is during in January and the amount of total carbohydrates and C/'S ratio were found to be an effective factor on the same year yield of Clementine mandarin. However, in general the above requirements were not enough for a good yield and orientation of girdling and GA* applications were also needed. According to the results of carbohydrate analysis in the period of April, depending on the plant growth the starch was mainly converted into reducing sugars and sucrose. It was concluded that, if vegetative growth was high the reducing sugar synthesis was also high; if the »fruit set was high, then the sucrose was also high i.e., newly synthesized products were in ready form to use. Therefore, in some applications, it was shown that- 264 - reducing sugar levels significantly decreased because of excessive Vegetative growth or previously reserved sucrose was always in a high level as a result of excessive fruit drop. Some of the trees to which double girdling was applied at the beginning of flowering tin» during three consecutive years, showed delay in flowering due to strong vegetative growth. The total carbohydrate content of leaf on girdlej main branches was higher than that of uagirdled trees. The high N-level was a sign of strong vegetative growth, while there was a negative correlation between the K-level and fruit load. There was a positive correlation between the average fruit weight and the fruit size, but a negative relation between the average fruit weight and the fruit yield in all treatments. Application cf 20 ppm GAS,- at 75 % petal fall slightly increased the yield and decreased the fruit sise, however 20 ppm GA» application at 75 % petal fall 4 20 ppm GA& at aid-June and August significantly increased the yield and the fruit si3e.. The girdling and GA& applications showed different effects on per cent of marketable fruit in terms of the years. Effects of the applications on peel thickness and number of segments differed according to the years. Girdling and GA& sprays caused to increase peel thickness and number of segments in sone years, and to decrease ih the other years. Iji general, the effect of all of the treatments on the development pf seeded fruit was not significant. Although the effect of the treatments on the amount of.fruit juice varied ye-şr to year, in general GA~.- applications caused to increase fruit juice. vIii general girdling + GA^- sprays caused to increase the total soluble solid and citric acid contents but individual application each of these treatments had different effect in terms of years.- 265 - Tile girdling and GA& sprays had different effect on the ripening time of fruit in terms of years and in general these applications slightly delayed ripening tine or had no effect on it. Girdling which was proposed to increase the fruit size caused to earliness in the first year, but delayed ripening in the second year. The treatments planned towards to increase the fruit yield had different effect on the nature of peel depending on i>ae year. Among the applications which were organized to increase fruit yield, twice girdling at 75 % petal fall resulted in smoothest fruit rind, but first girdling at 75 % petal fall 4 second girdling after June drop application yielded fruits witk the roughest rind. Girdling and GAy sprays, and especially their combination caused decrease in the fruit puffiness. The girdling with GAs- and plus GA* sprays delayed coloring of the fruit but only girdling caused to early coloring in the fruit and this effect continued in decreasing intensity during the following years, without any more application. However, girdling applications towards to increase the fruit sise had no significant effect on fruit colouring and this effect was found to vary froni year to year. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Ziraat | tr_TR |
dc.subject | Agriculture | en_US |
dc.title | Klemantin mandarininde GA3 ve bilezik alma uygulamalarının yapraklarda karbonhidrat,bitki besin maddeleri, meyve verim miktarları ve kalite üzerine etkileri | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.identifier.yokid | 5270 | |
dc.publisher.institute | Fen Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 5270 | |
dc.description.pages | 278 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |