dc.description.abstract | ÖZET Bu çalışma, Çukurova.Belgesinde pamuk bitkisindeki mevcut zararlı türlerin değişik populasyon yoğunluklarının farklı vegetasyon dönemlerinde ne düzeyde zarara neden olabilecekleri, bu zarar düzeylerinin verime etkisinin, zararlı türlerin ekonomik zarar eşiklerinin (EZE) saptanması amacı ile yürütülmüştür. Denemeler 1986-1988 döneminde Hacıali Pamuk Üretme İstasyonu deneme tarlalarında iki çeşit (La 51ü ONS ve Çukurova 1518), üç parselli cadele (Temikli, Temiksiz) Kontrol, Çiftçi, Kontrollü Mü-, üç'er tekrarlı, Tesadüf blokları deneme desenine göre yürütülmüştür. Her tekrarın 1.25 m'lik sayım ünitelerindeki 5 'er bitki taraklanma başlangıcından, bitkinin gelişmesinin durduğu.eylül başına kadar 2-3 günlük aralıklarla sayılıp etiketlenmişlerdir. Her par- 2 sel 300 m olarak alınmıştır. Pamuk beyazsineği ( Bemisia tabaci (Gennadius))'nin dışındaki emici türler haftada 1, bu zararlı ise 1-2 kez her parselde 10 'ar yaprakta sayılmıştır. Çiçek thrips'leri (Frankliniella intonsa(Trybom) ) ise haftada bir 10*ar çiçekte sayılmıştır. Avcı ve asalak türler ise haftada bir kez D-vac vakumlu emme aleti ile her parselde 20 emiş yapılarak toplanmıştır. Ayrıca, parazitli larvalar da kültüre alınarak, asalak elde edilmesi amaçlanmıştır. Pamuk'ta ilk olarak oluşturulan yaşam çizelgeleri ile her iki pamuk çeşidinde de fizyolojik faktörler, Pamuk yaprak biti (Aphis gossypii (Glover)) ve Pamuk beyazsineği (Bemisia tabaci (Gennadius)) gibi emici türler, Yeşil kurt (Heliothis armigera (Hubner)), Pamuk yaprak kurdu (Spodopteralittoralis (Boisduval)) ve Pembe kurt (Pectinophora gossypiella (Saunders)) gibi lepidopter türlerin anahtar ölüm faktör oldukları, bulunmuştur. Diğer emici ve lepidopter türler ise ekonomik önemde bir zarara neden olmamışlardır.Ölüm faktörlerinden fizyolojik faktörler pamuk bitkisinin vegetasyon mevsimi süresince oluşan generatif organlarında Kontrol parsellerinde Çukurova 15 18 pamuk çeşidinde % 50.8-62.2, La 510 ONS çeşidinde ise İ> 59.3-72.2 düzeylerinde silkmeye neden olmuşlardır. Bu silkmeler özellikle pamuk bitkisinin hızlı bir vegetatif ve generatif gelişme devresinde olduğu Temmuz ayında 2. suyun önünde yüksek düzeylere ulaşmaktadır. Pamuk bitkisi oluşturduğu generatif organların çeşitlere göre ancak belli bir oranını..açık kozaya dönüştürebilmektedir. Bu oran, yıllara göre değişmekte olup beneğin, Çiftçi parsellerinde Çukurova 1518 pamuk çeşidinde % 24.6-33.8, La 510 ONS çeşidinde ise % 15.9-24.6 düzeyleri arasında değişmektedir. Emici ölüm faktörlerinden Pamuk yaprak biti her iki çeşitte de benzer düzeylerde zarara neden olmuştur. Bu oran ilaçsız kontrol parsellerinde Çukurova 1518 çeşidin de % 9.6, La 510 ONS çeşidinde ise % 8.0 düzeylerime kadar yükselmektedir. Zararlının generatif organlarda neden olduğu zarar oranı. ile o anda yaprakta mevcut ortalama Pamuk yaprak biti miktarı (nimf + ergin) arasında yapılan çoklu regresyon analizi sonucu, bu zararlının ekonomik zarar eşiğinin Çukurova 1518 ve La 510 ONS pamuk çeşitlerinde sıra ile yaprak başına 42ve47 nimf + ergin Pamuk yaprak biti düzeyine yükseltilebileceği, ortaya konmuş tur. Ayrıca, yapılan ekonomik analizler sonucu, bu türe karşı haziran 'da ve temmuz başında yapılan ilaçlamaların gereksiz olduğu, Temmuz ortalarına kadar geciktirilen ilaç lamaların kâr sağladığı, saptanmıştır. Bunun sonucunda, Pamuk beyazsineği'nin neden olacağı zarar ve çevre kirlenmesi de bir ölçüde azaltılabilecektir. Pamuk beyazsineği populasyon yoğunluğu, La 510 ONS çeşidinde Çukurova 1518'e oranla daha düşük düzeyler de saptanmıştır. Bu türün yapraktaki ortalama larva*pupamiktarı ile zararlının neden olduğu verim kaybı (kg/da) arasında yapılan çoklu regresyon analizi sonucunda, ekonomik zarar eşiğinin Çukurova 1518 ve La 510 ONS çeşitle rinde sıra ile yaprak `başına 104 ve 8 larva + pupa olduğu, bulunmuştur. Yeşil kurt, Pamuk yaprak kurdu gibi lepidopter türler ise, Çukurova 1518 çeşidinde sıra ile % 3.9 ve 7.5 düzeylerinde zarara neden olurken, aynı türler La 510 ONS çeşidinde % 0.8 ve 6.8 zarara neden olmuşlardır. Bu türler geç ekim (30 Nisan) yapılan 1986 yılı dışında, normal (22 Nisan) ve erken zamanda (10 Nisan) ekim yapılan 1987 ve 1988 yıllarında sorun olmamışlardır. Ayrıca, bu türler özellikle erken ve normal zamanda yapılan e kimlerde, Haziran'da Pamuk yaprak biti, Thrips, Kırmızı örümcek, Pamuk yaprak piresi gibi emici türler ile Yeşil, kurt.'a karşı ilaçlama yapılmadığında, temmuz ve.ağustos aylarında da sorun olmamışlardır. Çünkü, haziran'da ilaçlama yapılmayınca, pamuk tarlasındaki biyolojik denge bozulmamakta ve mevcut avcı ve asalak türler bunları baskı altına alabilmektedir. Ayrıca, temmuz ayı içinde bitki gelişmesi ve fizyolojik silkme, özellikle 2. sulama öncesi yüksek düzeylerde olduğu için, lepidopter türlerin neden olduğu zarar, fizyolojik silkme yanında çok düşük düzeylerde kal maktadır. Ayrıca, Ağustos 21'den sonra oluşan tarakların ise kütlü verimine hemen hiç bir katkısı olmadığı da bulunmuştur. Pamuk kütlü verimine katkı yönünden ise, önem sırasına göre en önemli aylar temmuz, haziran, ağustos olmuştur. Ancak, erken ekim yapıldıkça, haziran ayının kütlü verimine katkı Payı de özellikle La 510 ONS çeşidinde artmaktadır. Kütlü verimi göz önüne alındığında ise, Çukurova 1518 çeşidinden elde edilen verimin La 510 ONS 'ye oranla daha yüksek olduğu bulunmuştur. Her iki çeşitteki. kütlü verimleri göz önüne alındığında, genelde en yüksek verim Çiftçi parsellerindenelde edilmiş, onu Kontrollü Mücadele, Kontrol parselleri izlemiştir. Ancak, kâr söz konusu olunca, Çukurova 1518 çeşidinde geç ekim yapılan 1986 yılı dışında, 1987, 1988 yıllarında sıra ile 2 ve 3 ilaçlama yapılan Kontrollü Mücadele parsellerinden elde edilen kâr, 5 ilaçlama yapılan Çiftçi parsellerinden daha yüksek düzeyde olmuştur. Yapılan bu çalışma ile, Çukurova 1518 çeşidinde 1986 yılında Çiftçi parsellerinde 7 olan ilaçlama 4'e, 1987 ve 1988 yıllarında ise Çiftçi parsellerinde 5 olan ilaçlama, kâr göz önüne alındığında, 2-3'e düşürülmüştür. Benzer veriler la' 510 ONS çeşidi için de saptanmıştır. Bu durum, Adana ilinde 1.674.406 dekarlık pamuk ekim alanın da ilaç kullanımının, çevre kirlenmesinin, döviz yitiğinin azalması ve biyolojik dengenin korunması açısından büyük önem taşımaktadır. | |
dc.description.abstract | SUMMARY Studies on cotton plant phenelogy-pests-yield interactions `by constructing life tables for two cotton cultivars in Çukurova region It has been aimed to study the level of damage on cotton caused by cotton pests in different phenological periods. It was also tried to determine ET of some cotton pests. The experiments were carried out with La 510 ONS and Çukurova 1518 cultivars unde^r three different treat ments (Control, farmer, integrated control plots with Temik' 15 G (Aldicarb) and without Temik during 1986- 1988. The experimental design was randomised block with 3 replicates. Five cotton plants in per 1.25 ra cotton row (1/1000 decar) for each replicate have been counted and tagged at 2 to 3 days intervals from the formation of squaring until the cotton plant ceased its growth and development. The size of each plot has been 300 square metre. All sucking pests except cotton whitefly (Bemisia tabaci (Gennadius)) have been counted once per week, whereas it has been counted twice per week on 10 leaves per plot. Frankliniella intonsa (Trybom) was also coun ted once per week on 10 blooms per plot. Both parasites and predators have been collected once per week by using D-vac vacuum collector and 20 sucking of 5 sec. Was made in each plot. The parasitised larvae also has been cultured. Life tables have been constructed for cotton plant for the first time in this study. Physiological factors and sucking pests such as Cotton aphid (Aphis gossypii Glover) Cotton white fly (Bemisia tabaci (Gennadius)) and lepidopterous pests such as American bollworm (Heliothis armigera (Hvbner)), Egyptian cotton85 leaf worm (Spodoptera litt oralis (Boişduval)) and Pink bollworm (Pectinophora gosaypiella (Saunders)) have been determined as key factors on cotton plants in Çukurova during 1986-1988. It has been also found that damage caused by other sucking pests such as Thrips tabaci lind., Empoasca decipiens Paoli, Qxyearenus hyalinipensis (Costa)» Exolvr gos pratensis (L. ), Creantiades pallidua (Ramb. ), Nezara viridula (L.) and lepidopterous peats such as Spodoptera exiqua (Hubner), Agrotis ipsilon (Hufn.), Agrotis segetam (Dennis % Schiff. ) have been net important economically. Physiological factors hare caused at 50.8 to 62.2 56 and 59.3 to 73.2 sheadings in cotrol plots of Çukurova 1518 and La 510 ONS cultivars during 1986-1988 respect ively. These sheadings were at highest point during July when cotton plants grow rapidly and before the 2 nd irrigation. 24.6 to 33.8 % on Çukurova 1518 and 15.9 to 24.6 % on La 510 ONS of fruiting forms which formed during cotton growing season will form open bolls at the end of growing season. Cotton aphid has caused similar damage levels on both cotton cultivars. Its damage has been 9*6 i» on Çu kurova 1518 and 8.0 % on La 510 ONS cultivars in control plots during 1986. Economic thresholds of cotton aphid on Çukurova 1518 and La 510 ONS has been found to be 42 and 47 > nymph ? adult per leaf as the result of regression analysis formed between the number of nymph * adult per leaf and the damage level occured on the reproduc tive organs of the plant. Economical analysis also showed that chemical treatments against the pest have been un necessary during June and the second half of Jjly.86 On the other hand, Cotton white fly has been low population leye Is on la 510 ONS compared to Çukurova 1518 in all of plots and years. Cotton whitefly popul ation level has began to increase in the middle of July and it has reached its peak at the beginning of sept- ember. As a result of multiple regression analysis bet ween larvae + pupae of cotton whitefly per leaf and yield decrease (kg/da), economic threshold of cotton whitefly has been found to be 104 and 8 larvae #> pupae per leaf for Çukurova 1518 and La 510 ONS cultivars respectively. It has been found that lepidopterous species such as American bollworm, Egyptian cotton leaf worm have caused 3.9 İ» and 7.9 # damage levels on Çukurova 1518 cultivar, where as they caused 0.8 % and 6.8 # damage levels on La 510 ONS cultivar. Moreover, when the cotton has been sown early in April and middle in April in cotton growing season, both American boll worm and Egyptian cotton leaf worm have caused no damage on cotton plants. But they have caused important problems on cotton plants when they were sown lately in the cotton growing season. They have caused no problem on cotton during July and august when no - chemical treatments have been applied to both homopter- ous pests during June. If no chemical application has been ş'âde in June, natural balance has not destroyed in cotton fields and existing predators and parasites could suppress the lepidopterous pestt in the cotton fields. Cotton plant grows rapidly in ^uly and also physiological shedding could reach to highest level in July. Damages of lepidopterous a pp. have been at lowest degree compared to physiological, sheadings. On the oHjer hand,, the squares forming after August 21 have no87 contribution to cumulative cotton yield. For this reason It has been not necessary to apply chemical treatments against those pests. She. cotton. plant -could, tolerate damage from American boll worm and Egyptian cotton leaf worm after 2 nd half of July, That's why cotton plant has a tremendous capacity to tolerate square shedding but to some dagree. From wiev of contribution to the cotton yield» «July, June and August have been the most important months. However» as long as cotton has been sown early, percentages contribution of blooms which produce harves- table bolls of June to cumulative yield have shown inc reasing tendency» especially on La 510 OFS cultivar. As far as cotton yield have been concerned, cotton yield obtained has been higher on Çukurova 1518 compared to la 510 ONS. Considering the cotton yields obtained from both cultivars, the highest yield has been obtained from far mer plots and integrated control, followed by control plots. On the other hand, as far as cotton returns have been concerned, the highest retvrs on Çukurova 1518 cultivar were obtained from integrated control plots treated 2 to 3 times compared to farmer plots treated 5 times in 1987 and 1988 except for 1986. The highest returns on Lr 510 ONS cultivar have been also obtained from integrated control plots treated 4 and 2 to 4 times compared to farmer plots treated 7 and 5 times in 198? and 1988 respectively. The number of application has been decreased from 7 to 4 in 1986, from 5 to 2-3 in 1987» 1988 in both cotton cultivars. Considering the 1.674.406 decar cotton sown area in Adana province »the results obtained with special reference to the protection of natural balance »decreasing the numbers of chemical treatments and forcing exchange loss »and also decreasing the environmental pollution are of great econo- 'mical..importance. | en_US |