D vitamini serum düzeyleri ile D vitamini metabolizmasındaki kritik genlere ait varyasyonların beyin kanserinde incelenmesi

Abstract

Beyin tümörleri tüm dünyada görülen kanserlerin %1,4 ünü oluştururken kansere bağlı ölümlerin %2,4 ünü oluşturmaktadır. Primer beyin tümörleri, patolojik mekanizmaları halen tam olarak anlaşılamayan çok heterojen bir hastalık grubudur. Genetik faktörlerin beyin tümörlerinin gelişimine katkısı tam olarak anlaşılamamıştır. Genetik risk faktörlerini anlamak, en uygun kanser tedavisini seçmede çok önemlidir. Son yıllarda yapılan mikronutrient alımı ile kanser gelişimi arasındaki ilişkinin belirlenmesine yönelik çalışmalar, D vitamini ile metabolitlerinin kanser hücrelerinde direkt olarak proliferatif kapasiteyi bozabileceği ve bu şekilde anti-kanser ve toksik etki gösterebileceğini ortaya koymuştur. Bununla birlikte kanser türünün ve D vitamini reseptörlerindeki varyasyonların hastalığın gelişimini ve ilerleyişini etkileyebileceği de bildirilmiştir. D vitamini etkisini reseptörü aracılığı ile göstermekte olup yapılan çalışmalarda D vitamini reseptöründeki (VDR) polimorfizmlerin çeşitli kanser türlerinin patogenezinde de rolleri olabileceği gösterilmiştir. Bununla birlikte, VDBP ve albumin düzeylerinin D vitamin düzeyini etkilediği biliniyor. Yapılan birçok çalışmada D vitamini düzeyleri ile metabolizmasındaki bozuklukların hücre homeostazını ve büyümesini etkileyerek çeşitli hastalıkların patogenezine katkıda bulanabileceği gösterilmiş ve D vitamini düzeyinin metabolik hasatalıklardan, kardiyovasküler, psikatrik bozukluklara, sinirsel hastalıklarda bazı kanser türleriyle ilişkili olduğu belirtilmiştir. Çalışmamızda beyin kanseri hastalarında D vitamini düzeylerini ve çeşitli kanser türlerinde sınırlı ve çelişkili sonuçları bildirilen VDR genindeki FokI rs2228570, TaqI rs731236 polimorfizmleri ile daha önce ülkemizde hiç çalışılmamış olan VDBP genindeki rs7041 polimorfizmini inceleyerek hastalık gelişimi ve patogenezi üzerindeki etkilerini araştırmayı hedefledik. Çalışma kapsamında, beyin kanseri tanısı konulmuş hastalar ile sağlıklı kontrollerin VDR ve VDBP gen polimorfizmleri polimeraz zicir reaksiyonu – restriksiyon uzunluk polimorfizmi (PCR-RFLP) yöntemiyle, D vitamini düzeyleri ise HPLC yöntemiyle ölçülmüştür. D vitamin düzeyi, VDR-FokI, VDR-TaqI ve VDBP rs7041 polimorfizmleri ile yapılan deneylerde hasta ve kontrol grupları arasında istatiksel olarak anlamlı bir sonuç elde edilmemiştir. Literatürde, VDR rs2228570 ve rs731236 ile VDBP rs7041 polimorfizmleri ile serum D vitamini düzeylerinin beyin tümörleri ile ilişkisini araştıran sınırlı ve çelişkili sonuçlar olduğundan, çalışmamızın Türk toplumundaki beyin kanserli hastalarda D vitamini düzeyleri ve VDR ile VDBP polimorfimlerinin dağılımının incelenmesi açısından literatüre katkı sağlayacağı ve sonraki çalışmalara ışık tutacağı düşüncesindeyiz.Anahtar Kelimeler : Beyin Kanseri, Vitamin D, VDR ve VDBP Polimorfizmleri

Brain tumours constitute 1.4 % of all cancer types and 2.4 % among cancer related deaths. Primary brain tumours are very heterogeneous disease and pathological mechanisms of these tumours are still not fully understood. In addition, the contribution of genetic factors to the development of brain tumours remains still unexplained. To choose the best appropriate cancer tratment, it is important to understand the genetic risk factors . Recent studies to determine the relationship between micronutrient uptake and cancer development have shown that vitamin D and its metabolites may impair the proliferative capacity of cancer cells , thus exhibit an anti-cancer effect. However, it has also been reported that cancer type and variations of vitamin D receptors may trigger the disease development and proggression. Vitamin D shows its own effect through its receptor, and studies have shown that vitamin D polymorphisms of vitamin D receptor (VDR) may play pivotal role in the pathogenesis of various cancer types. Also, it is known that VDBP and albumin levels effect vitamin D levels. In many studies, it has been shown that vitamin D levels and metabolism disorders may contribute to the pathogenesis of various diseases by effecting the cell hemeostasis and growth. Vitamin D levels were found to be associated with metabolic impairment, cardiovascular, psychiatric disorders and in some cancer types of neurological disorders. In our study, we aimed to investigate the disease progression and effects of pathogenesis in brain cancer patients by determining the vitamin D levels, VDR FokI rs2228570 and TaqI rs731236 and VDBP rs7041 polymorphisms. VDR and VDBP gene polymorphisms of brain cancer -diagnosed patients and healthy controls were genotyped by polymerase chain reaction – restriction fragment length polymorphism ( PCR-RFLP) and vitamin D levels were measured with HPLC method. Vitamin D levels, VDR-FokI, VDR-TaqI and VDBP rs7041 polymorphisms were not found to be statistically significant in experiments completed with patients and control groups. Due to the limited number and conflicting results of VDR polymorphisms rs2228570, rs731236 and VDBP polymorphism rs7041 and serum vitamin D levels in relation to patients with brain cancer in the literature, we think our study will contribute to the literature in Turkish society, and will be holding light for the next studies.Key Words: Brain Cancer, Vitamin D, VDR and VDBP Polymorphisms