dc.contributor.advisor | Aral, Murat | |
dc.contributor.author | Yakar, Nizamettin | |
dc.date.accessioned | 2020-12-07T11:43:56Z | |
dc.date.available | 2020-12-07T11:43:56Z | |
dc.date.submitted | 2015 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/140844 | |
dc.description.abstract | Kronik hepatit B virüsü (HBV) ve hepatit C(HCV) virüsü'nün sebeb olduğu hastalıklar dünya çapında önemli viral bulaşlardan olup, akut ya da kronik hepatit, karaciğer sirozu ve hepatosellüler kansere sebep olabilir.Otoimmünitenin ve otoimmün hastalıkların gelişmesinde, viral bulaşların bazı mekanizmalar aracılığı ile rolü olduğu bilinmektedir. Buna bağlı olarak kronik viral hepatitlerin seyri sırasında da birçok otoimmün hastalıklar ve otoantikorlar gelişebilir. Özelikle HCV bulaşında sık görülen otoimmün hastalıklar ve otoantikorlara, HBV bulaşında da rastlanmaktadır. Çeşitli çalışmalar da kronik HBV ve HCV' nin otoimmün hastalıkların oluşum mekanizmalarını tetiklediğini ve her iki durumda da dolaşımdaki immünkomplekslerin depolanmasında artış olduğu bildirilmiştir. Bu virüslerden, hepatit B virüsü ve özellikle hepatit C virüsü otoimmüniteden sorumlu tutulmuş olup ve bu virüslerin çeşitli otoimmün hastalıklarla birlikte görülmesi dikkate değer bulunmuştur. Daha önce yapılan çalışmalarda bu virüslerin otoimmün olayları tetikleyebileceği gösterilmiştir. HBV ve HCV' ne bağlı hastalıklı karaciğer olgularında, diğer sistemlerde de otoimmün hastalıklara ve otoantikorlara sık rastlanması, hepatit virüslerinin otoimmün olayların göstergesi olan otoantikor oluşumunu tetikleyebileceği düşüncesine neden olmaktadır.Bu çalışmada, Kronik hepatit B ve hepatit C tanısı almış; HBV DNA ve HCV RNA'sı pozitif olan kronik hepatit B ve C hastalarında, anti-nükleer antikor (ANA), anti-düz kas antikor(ASMA), karaciğer böbrek mikrozomal antikor–1(LKM–1), anti-mitokondriyal antikorM2(AMA-M2), anti-tiroglobulin antikor(a-TG), anti-çift sarmal DNA(dsDNA), anti-tek sarmal DNA(ssDNA), anti-SM antikorlarının serumdaki varlılığını saptamak ve bulunan değerlerin kendi aralarında ve normal populasyon değerleriyle karşılaştırılması planlanmıştır.Çalışma, 2012 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinin çeşitli polikliniklerine başvuran 30 HBV DNA'sı pozitif, 30 HCV RNA'sı pozitif ve kronik hepatit B ve C tanısı almış hasta grubu serumları ile 30 sağlıklı kontrol grubu serum örneklerinde gerçekleştirildi. Hasta ve kontrol grubu serum örneklerinde, K.S.Ü. Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinin Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarının İmmünoloji bölümünde, anti-nükleer antikor(ANA), anti-düz kas antikor(ASMA), karaciğer böbrek mikrozomal antikor–1(LKM–1), anti-mitokondriyal antikorM2(AMA-M2), anti-tiroglobulin antikor(a-TG), anti-çift sarmal DNA(dsDNA), anti tek sarmal DNA(ssDNA), anti-SM antikorları ELISA yöntemi ile çalışıldı. Kronik hepatit B hasta grubunda, 3 olguda ANA(%10), 10 olguda ASMA(% 33,3), 1 olguda LKM–1(%3,3), 16 olguda AMA-M2(% 53,3), 1 olguda anti-TG(% 3,3), 3 olguda anti-dsDNA(%10), 3 olguda anti- ssDNA(%10) antikor pozitifliği olmak üzere 20 HBV-DNA pozitif kronik hepatit B hastada, toplam 37 otoantikor varlığı gözlendi. Olguların hiç birinde anti-SM antikor varlığı görülmedi. Kronik hepatit C hasta grubunda, 4 olguda ANA(%13,3), 14 olguda ASMA( %46,7), 2 olguda LKM–1(%6,7 ), 12 olguda AMA-M2(%40), 5 olguda anti-TG(%16,7), 4 olguda anti-dsDNA(%13,3 ), 4 olguda anti-ssDNA(%13,3 ) antikor pozitifliği olmak üzere 23 HCV-RNA pozitif kronik hepatit C hastada, toplam 45 otoantikor varlığı gözlendi. Olguların hiç birinde anti-SM antikor varlığı görülmedi. Kontrol grubunda ise 2 olguda ANA(%6,7), 5 olguda ASMA( %16,7), 8 olguda AMA-M2(%26,7), 3 olguda anti-TG(%10 ), 2 olguda anti-dsDNA(%6,7), 2 olguda anti-ssDNA(%6,7) antikor pozitifliği olmak üzere 14 sağlıklı kontrol grubunda, toplam 22 otoantikor varlığı gözlendi. Konrol grubu olguların hiç birinde anti-SM ve LKM–1 antikor varlığı görülmedi.Sonuç olarak; HBV ve HCV' ne bağlı kronik viral hepatitlerde, otoimmünnite ve otoimmün hastalıklar için özgün olan ANA, LKM–1, AMA-M2, a-TG, anti-dsDNA, anti-ssDNA, antikor pozitifliğinin sıklığı açısından kontrol grubuna oranla daha fazla pozitif bulunmuş olmakla beraber; hasta grublarıyla kontrol grubu arasında antikor pozitifliğinin sıklığı açısından istatistiksel olarak fark görülmeyip (p> 0.05), ASMA pozitifliği açısından ise istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p <0.05). Kronik viral hepatit B ve C'de otoantikor sıklığını araştıran bu çalışmada ve diğer çalışmalarda HBV ve HCV'nin otoantikor oluşumunu uyardığı görülmüştür. Yapılacak ileri araştırmalar ile bu antikorların hastalığın kronikleşmesinde ve aktivasyonunda oynadığı rol açıklığa kavuşturulabilir. Bu durum özellikle hepatit B ve C virüsü ile gelişen otoimmün hastalıklarda; hastalık oluşumu ve tedavi açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle yeni tanı alan kronik hepatit B ve C hastalarında otoantikor bakılması hastalığın ilerlemesi, ortaya çıkabilecek otoimmün olaylar ve karaciğer dışı bulgular açısından fikir verebilir. Ayrıca bu otoantikorlara sağlıklı kişilerde rastlanabilmektedir. | |
dc.description.abstract | Chronic hepatitis B virus (HBV) and hepatitis C virus (HCV) are important viral infections worldwide and may cause acute or chronic hepatitis, liver cirrhosis and hepatocellular cancer. It is known that viral infections have a role to play in autoimmunity and autoimmune diseases through some mechanism. Accordingly, many autoimmune diseases and auto-antibodies may develop during chronic viral hepatitis. Especially, autoimmune diseases and auto-antibodies that are frequently seen in HCV infection are also encountered in HBV infection. Several studies have indicated that chronic HBV and HCV trigger formative mechanisms of autoimmune diseases and reported that in both cases there is an increase in the storage of immune-complexes in circulation. Of these viruses, hepatitis B virus and especially hepatitis C virus are held responsible for autoimmunity and the fact that these viruses are seen together with various autoimmune diseases have been found to be noteworthy and it was demonstrated in previous studies that these viruses might trigger autoimmune incidents. The fact that autoimmune diseases and auto-antibodies are often encountered in other systems, too, in cases involving liver diseases associated with HBV and HCV leads to the idea that hepatitis viruses might trigger formation of antibodies, which indicate autoimmune incidents.The purpose of this study is to determine the sero-prevalence of anti-nuclear antibody (ANA), anti-straight muscle antibody (ASMA), liver kidney micro-chromosomal antibody–1(LKM–1), anti-mitochondrial antibody M2 (AMA-M2), anti-thyro-globulin antibody (a-TG), anti-double stranded DNA (dsDNA), anti-single stranded DNA (ssDNA) and anti-SM antibodies in patients with chronic hepatitis B and C who were diagnosed with chronic hepatitis B and hepatitis C and had positive HBV DNA and HCV RNA, and compare these values between themselves and values obtained normal population.The study was conducted on serums of a group of patients diagnosed with hepatitis B and hepatitis C involving 30 patients with positive HBV DNA, 30 patients with positive HCV RNA who applied to various polyclinics of Kahramanmaraş Sütçü Imam University Health Practice and Research Hospital in the year 2012, and the serums of a control group involving 30 healthy people. Studies were conducted using the ELISA method on patient and control group serum samples at the K.S.Ü. Immunology department of Medical Microbiology Lab in Health Practice and Research Hospital regarding anti-nuclear antibody (ANA), anti-straight muscle antibody (ASMA), liver kidney micro-chromosomal antibody–1 (LKM–1), anti-mitochondrial antibody M2 (AMA-M2), anti-thyro-globulin antibody (a-TG), anti-double stranded DNA (dsDNA), human single stranded DNA (ssDNA) and anti-SM antibodies. Existence of 37 auto-antibodies was detected in a group of 20 HBV-DNA-positive chronic hepatitis B patients; 3 cases involved ANA (10 %) antibody positivity, 10 cases involved ASMA antibody positivity (33,3 %), 1 case involved LKM–1 antibody positivity (3,3 %), 16 cases involved AMA-M2 antibody positivity (53,3 %), 1 case involved anti-TG antibody positivity (3,3 %), 3 cases involved anti-dsDNA antibody positivity (10 %), and 3 cases involved anti- ssDNA antibody positivity (10 %). Existence of anti-SM antibody was not observed in any of the cases. On the other hand, presence of 45 antibodies was detected in a group of 23 HCV-RNA patients with chronic hepatitis C; 4 cases involved ANA antibody positivity (13,3 %), 14 cases involved ASMA antibody positivity (46,7 %), 2 cases involved LKM–1 antibody positivity (6,7 %), 12 cases involved AMA-M2 antibody positivity (40 %), 5 cases involved anti-TG antibody positivity (16,7 %), 4 cases anti-dsDNA antibody positivity (13,3 %), and 4 cases involved anti-ssDNA antibody positivity (13,3 %). Existence of anti-SM antibody was not observed in any of the cases. In the control group, presence of 22 antibodies was observed in a group of 14 healthy patients; 2 cases involved ANA antibody positivity (6,7 %), 5 cases involved ASMA antibody positivity (16,7 %), 8 cases involved AMA-M2 antibody positivity (26,7 %), 3 cases involved anti-TG antibody positivity (10 % ), 2 cases involved anti-dsDNA antibody positivity (6,7 %), and 2 cases involved anti-ssDNA antibody positivity (6,7 %). Anti-SM and LKM–1 antibodies were not observed in any of the cases in the control group. In conclusion, although the prevalence of the antibody positivity of ANA, LKM–1, AMA-M2, a-TG, anti-dsDNA, anti-ssDNA, which are specific to autoimmunity and autoimmune diseases, was found to be higher in HBV and HCV-related chronic viral hepatitis compared to the control group, there was not a statistically significant difference between the patient groups and the control group in terms of antibody positivity (p> 0.05), but the difference was statistically significant in terms of ASMA positivity (p< 0.05). It was seen in this study and in other studies which investigated autoantibody prevalence in chronic viral hepatitis B and C, that HBV and HCV induced formation of auto-antibodies. The role played by these antibodies in making the disease chronic and activating it can be revealed through further studies that will be conducted. This is important for pathogenesis and treatment especially in autoimmune diseases caused by hepatitis B and C viruses. Therefore, screening chronic hepatitis B and C patients for the presence of auto-antibodies may provide ideas as to the progress of the disease and autoimmune incidents and extra-hepatic findings that might arise. Moreover, these auto-antibodies are encountered in healthy individuals. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Mikrobiyoloji | tr_TR |
dc.subject | Microbiology | en_US |
dc.title | HBV DNA ve HCV RNA`sı pozitif olan kronik hepatit B ve C hastalarında otoantikor seroprevalansının araştırılması | |
dc.title.alternative | A study on auto-antobody seroprevalance in hepati̇ti̇s B and C patients with pozi̇ti̇ve hbv dna and HCV rna | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Autoantibodies | |
dc.subject.ytm | Hepatitis B virus | |
dc.subject.ytm | Prevalence | |
dc.subject.ytm | Hepatitis C virus | |
dc.subject.ytm | DNA | |
dc.subject.ytm | RNA | |
dc.subject.ytm | Hepatitis B | |
dc.subject.ytm | Hepatitis C | |
dc.subject.ytm | Hepatitis B | |
dc.subject.ytm | Autoimmunity | |
dc.identifier.yokid | 10094906 | |
dc.publisher.institute | Sağlık Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 412512 | |
dc.description.pages | 115 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |