Hipotetik küçük azı diş çekimleri ile hipotetik interproksimal mine aşındırma tekniğinin bolton değerleri üzerine etkilerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi

Abstract

Bu in vitro çalışmanın amacı, sınır vaka özelliği gösteren ve küçük azı dişlerinin çekim endikasyonu ile tedavi planlaması yapılabilecek hastalardan alınan sert alçı modeller üzerinde, çenelerdeki çapraşıklık miktarının hipotetik olarak interproksimal mine aşındırması (İMA) tekniğiyle dişlerden aşındırmalar yaparak elimine edilmesinin, Bolton uyumuna etkisini değerlendirmek ve hipotetik küçük azı diş çekim kombinasyonları ile karşılaştırmaktır. Çalışmamızda yer darlığı miktarı her bir çene için 6.0mm ile 8.0 mm arası olan 90 adet ortodontik model Bolton oranlarına göre Normal Bolton grubu (n=68) ve Yükek Bolton grubu (n=22) olmak üzere 2 alt gruba ayrılmıştır. Çalışmaya dahil edilen her bir model üzerinde elde edilen alt ve üst dişlere ait mezio-distal diş genişlikleri kullanılarak total, ön ve arka Bolton oranları ile Bolton değerleri hesap edilmiştir. Bu modellere hipotetik olarak 4 farklı küçük azı dişi çekimi kombinasyonu; tüm 1.küçük azı, tüm 2. küçük azı, üst 1. ve alt 2. küçük azı, üst 2. ve alt 1. küçük azı dişlerinin çekimi ve hipotetik İMA tedavisi sırası ile uygulanmıştır. Hipotetik işlemler sonrası elde edilen değerlere göre total, ön ve arka Bolton oranları ve Bolton değerleri yeniden hesaplanarak Bolton oranları ve değerleri açısından tekrar sınıflamaya tabi tutulup ve grup içi ve gruplar arası farklar ve sonuçlar karşılaştırmalı olarak istatiksel olarak analiz edilip, değerlendirilmiştir. Çalışmamızda Normal ve Yüksek Bolton gruplarında hipotetik olarak uygulanan tüm çekim kombinasyonları ve İMA sonrası elde edilen ortalama total Bolton oranlarının çalışmamızdaki başlangıç oranlarına göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düştüğü, İMA sonrası elde edilen oranlar ile ideal total Bolton oranları arasında anlamlı fark bulunmadığı, Bolton değerleri açısından tüm çekim kombinasyonları sonrası oluşan değerlerin istatiksel olarak anlamlı derecede yükseldiği, İMA sonrası oluşan değerler ile başlangıç Bolton değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadığı tespit edilmiştir. Çalışmamızda sınır vaka özelliği gösteren ve küçük azı dişlerinin çekimleri endikasyonu ile tedavi planlaması yapılabilecek hastalarda, İMA tedavisinin normal Bolton oranına sahip hastalarda mevcut durumun korunması ve ideal oklüzyona ulaşılabilmesi açısından, yüksek Bolton oranına sahip hastalarda ise küçük azı diş çekimi kombinasyonlarına göre Bolton uyumsuzluğunun azaltılması veya giderilmesi açısından tedavi alternatifi olarak daha uygun olacağı sonuçlarına varılmıştır.

The purpose of this study was to investigate whether the extraction of four premolars and interproximal enamel reduction therapy as a requirement of orthodontic treatment in borderline patients is a factor in the creation of tooth size discrepancies and to determine the Bolton overall and anterior ratios and Bolton values in order to evaluate and compare whether any tooth extraction combinations or interproximal enamel reduction therapy create more severe discrepancies. 90 pretreatment dental casts with 6-8 mm upper and lower dental arch crowding have been examined and divided into Normal (%91.3±1.91; (n=68)) and High Bolton (>%93.21; (n=22)) subgroups according to their pretreatment Bolton overall ratios. Hypothetical premolar extractions were performed in all cases by the following combinations: all first premolars, all second premolars, upper first and lower second premolars, upper second and lower first premolars. Hypothetical interproximal enamel reduction therapy was also performed in three sub-types, according to the principle of stripping necessary amount of enamel in each arch equal to the amount of crowding. In all groups, Bolton overall and anterior ratios and Bolton values were recalculated and re-categorized after hypothetical treatments. The resultant measurements were re-evaluated and intra- and inter-group differences were analyzed statistically to see whether a tooth-size discrepancy had been created. According to the results of this study, both in Normal and High Bolton groups the changes in Bolton overall ratios showed statistically significant increase after hypothetical removal of all premolar combinations while Bolton overall ratios were found statistically insignificant after hypothetical interproximal enamel reduction therapy. Both in Normal and High Bolton groups, the Bolton values showed statistically significant increase after hypothetical removal of all premolar combinations while no statistically significant differences were found after hypothetical interproximal enamel reduction therapy. In borderline patients, interproximal enamel reduction therapy showed the best results in order to maintain the Bolton overall ratios and reach the ideal occlusion in the Normal Bolton group while to reduce or prevent the Bolton overall ratios from getting worse in the High Bolton group. In borderline patients if extraction is unavoidable and necessary in the treatment plan, the extractions of all second premolars or upper second and lower first premolars should be preferred to get near ideal Bolton overall ratios.