dc.description.abstract | 7. ÖZET Koroner arter bypass greft (KABG) cerrahisi planlanan hastalarda aprotinin ve traneksamik asitin (TA) kan kaybı, kan-kan ürünü ihtiyacı, antifıbrinolitik etki, miyokard, akciğer ve beyni koruyucu etkilerini konrol grubu ile karşılaştırmalı olarak değerlendirmeyi amaçladık. Elektif, primer KABG cerrahisi planlanan 60 hasta rastgele üç eşit gruba ayrıldı. Aprotinin grubunda (Grup A, n=20) cilt insizyonundan önce- 2 milyon KİÜ, prime solüsyonuna-2 milyon KİÜ ve operasyon sırasında -500.000 KİÜ/saat olmak üzere toplam 6 milyon KİÜ aprotinin verildi TA grubunda (Grup T. n=20) indüksiyonundan sonra, cilt insizyonundan önce 10 gm TA infuzyon şeklinde verildi. Kontrol grubunda (Grup K, n=20) medikasyon uygulanmadı Hematolojik bulgular ve koagülasyon profili ile ilgili ölçümler (Hemoglobin, hematokrit, trombosit, aPTT, PT, plazminojen, fıbrinojen ve d-dimer) preoperatif, KPB'ın sonunda, KPB'tan 6, 24 ve 48 saat sonra yapılıp kaydedildi. Peroperatif ve postoperatif kanama miktarı ve gereken kan-kan ürünleri transfüzyonu miktarı belirlendi. Miyokarda olan etkiyi değerlendirmek amacıyla EKG ve miyokard enzimleri (Tnl, CKMB, SGOT, LDH,) preoperatif ve postoperatif, 6, 24 ve 48 Saatlerde kaydedildi. Akciğer fonksiyonlarını değerlendirmek amacıyla akciğer kompliyans ve rezistansı; (indüksiyon öncesi-sonrası, KPB'tan hemen sonra, 1, 2, 4, 6, 12 ve 24 saat sonra belirlendi ve Pa02/P,/02 ve PaO/FIO* değerleri hesaplanıp kaydedildi Laktat düzeyleri (indüksiyon öncesi-sonrası, sternotomi sonrası, kanülasyon öncesi, KPB'tan 1, 2, 4, 6, 12 ve 24 saat sonra) belirlendi. Tüm olguların hemodinamik ölçümleri; indüksiyondan önce- sonra, protaminden önce-sonra, KPB'tan 6 ve 24 saat sonra yapılarak kaydedildi 53Cerrahiyi izleyen ilk 20 gün içerisinde yeni ortaya çıkan lokal nörolojik değişiklikler (stroke), nöropsikiatrik semptomlar saptandı, ayrıca hastaların progno/ları, yoğun bakımda kalış ve taburcu süreleri kaydedildi Koagülasyon profili sonuçlarımızı değerlendirdiğimizde 6 ve 24 saatlerde al'TT çalışma grubunda kontrol grubuna göre daha uzundu (63 6013 90, 66.4016.10, 44.4014.40; sn; p=0.032), (59.50+3 80, 52 7014 30, 3° 001:2 70, sn, p-0.001) plazminojen ve d-dimer değerleri aprotinin grubunda TA grubundan ve tedavi grubunda kontrol grubundan daha düşüktü (51 8013 90, 60 1013 40, 67 4014 70, %; p=0.032), (60.90±3.30; 55.70+3 05; 73 3014 30, %; p=0 004). (524 10117 20; 538.60121.50; 887.90198.40, ng/dl. p=0.001). (499 10 1 100, 499.1010.10, 574.50132.00; ng/dl; p=0.007) Operasyon sırasındaki kanama (277.00135.13, 310 25+31 80. 453.50+40.49; mi; p=0.004) ve postoperatif göğüs tüpü drenajı (515 75+44 80, 632 50+79.00; 710.50+100.58; mi; p=0.080) toplam kanama ise (792 75+72 60, 942.75+72.60; 1164.00+95.90; mi; p=0.007) aprotinin grubunda TA grubundan, tedavi grubunda kontrol grubundan daha azdı. Toplam kan-kan ürünleri aprotinin grubunda (1.6510.39; Ü) iken TA grubunda (4.45+0.91; U) ve kontrol grubunda (6.35li 12; Ü) (p=0.001)olarak belirlendi. Aprotinin grubunda TA grubundan, çalışma grubunda kontrol grubundan daha az kan-kan ürünleri transfüzyonu yapıldı (p=0.001). Postoperatif dönemde aprotinin grubunda nöropsikiyatrik semptom gözlenmezken TA grubunda 6 hastada kontrol grubunda ise 2 hastada gözlendi. Sonuç olarak çalışmamızda aprotinin verilen grupta kanama miktarı, kan -kan ürünü transfüzyonu ihtiyacı ve nöropsikiatrik semptomların insidansı traneksamik asit ve kontrol grubuna göre belirgin oarak daha az bulunmuştur 54 | |