Türkiye`nin sınır aşan sularının uluslararası stratejiler bakımından değerlendirilmesi
dc.contributor.advisor | Burak, Zinet Selmin | |
dc.contributor.author | Çora, Emel | |
dc.date.accessioned | 2020-12-07T11:05:09Z | |
dc.date.available | 2020-12-07T11:05:09Z | |
dc.date.submitted | 2003 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/136611 | |
dc.description.abstract | Bu tezde dünyadaki su kaynaklan, bazı uluslararası su problemleri, Türkiye'deki sınır aşan sular ve bunların hukuki statüsü ile suyun kullanımında ve paylaşımında yer alan temel doktrinlerden söz edilmiştir. Sınır aşan suların ulaşım dışında kullanımı konusunda henüz hiçbir hukuk kuralı kabul edilmemiş olmasına rağmen bu konuda problemler yaşayan ülkeler, aralarında bazı sözleşmeler ve ilkeler oluşturmuşlardır. BM tarafından tamamen benimsenmeyen bu sözleşmeler hukuki yaptırımdan uzaktır. Fakat uluslararası literatürde yer almışlardır. Dünyada sınır aşan sular genelde sorunludur. Türkiye'de özellikle, Fırat ve Dicle üzerindeki sulama projesi komşu ülkelerle olan ilişkilerde sorun oluşturmaktadır. Fakat asıl problem iki ya da daha fazla ülkenin kullandığı suyun nasıl paylaşılacağı sorunudur. Çünkü ülkeler ve akarsu havzaları farklı özellikler göstermektedir. Sınır oluşturan veya sınır değiştiren suların önemli bir bölümü Türkiye'de yer almaktadır. Dünyada 214 adet sınır oluşturan veya sınır değiştiren su bulunmaktadır. Bunların 96' sı Türkiye'dedir. Fırat ve Dicle Nehirleri Türkiye ile komşuları arasında sorunlara neden olan akarsulardır. Çünkü bu akarsular, Orta Doğu'nun önemli stratejik su kaynaklarındandır. Türkiye'nin komşularıyla suyun kullanımı konusundaki iyi niyet çabaları devam etmektedir. Ancak uluslararası arenada etkili olabilmek için daha kapsamlı çalışmalar yapmalıdır. Bunun için kabul görmüş bazı doktrinleri ele alarak detaylandırabilir. Ulusal çıkarlara ters düşmeyecek biçimde geliştirilebilecek doktrinlerden bazıları Sınırlı Bölgesel Hükümranlık Görüşü, Karşılıklı Haklar Görüşü ve Uluslararası Suların Ortak Yönetilmesi Görüşleridir. Bir başka görüş olan Mutlak Hükümranlık Görüşü (veya Harmon Doktrini) ise uluslararası platformda rağbet görmemiştir. Fakat yine de gelecekte, suların kullanımında Türkiye ile komşuları arasında çıkacak sorunlarda bu doktrinin bir koz olarak elde tutulması yararlı olabilir. | |
dc.description.abstract | In this thesis, water resources in the world, some international water problems and transboundary waters in Turkey, their legal status and basic doctrines related to their use and share are discussed. Although no international treaty has been signed with regard to transboundary waters with the exception of navigation, countries facing problems about this subject have formulated some agreements and come to a consensus in some cases. Since UN does not accept these, they cannot be enforced on international platform. However, they are involved in the international literature. Generally, the subjects about transboundary waters have serious problems. In Turkey, especially, irrigation projects on the Tigris and Euphrates form serious question for its neighbors. However, the basic problem is that how these waters will be shared, because the countries and their river basins exhibit different features. A significant number of transboundary waters is located in Turkey. There are 214 transboundary waters in the world; and 96 of these are located in Turkey. Euphrates and Tigris are the rivers that generate problems between Turkey and its neighbors. The reason is that these constitute the main important strategic resources in the Middle East. Turkey's effort about sharing its transboundary waters with its neighbors is still an on going process. However, more comprehensive studies have to be undertaken. For this, it would be appropriate to carry out an in-depth analysis related to some accepted doctrines. Restricted Territorial Sovereignty, Correlative Rights and Common Management are some doctrines, which can be improved without creating any conflict with our national interest. Absolute Territorial Sovereignty (Harmon Doctrine) is another doctrine that was not accepted by most of the countries. However, it might be useful for Turkey to use this doctrine against the problems about its transboundary waters in the future. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Uluslararası İlişkiler | tr_TR |
dc.subject | International Relations | en_US |
dc.title | Türkiye`nin sınır aşan sularının uluslararası stratejiler bakımından değerlendirilmesi | |
dc.title.alternative | The evaluation of Turkey`s transboundary waters about international strategies | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Deniz İşletmeciliği Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 158977 | |
dc.publisher.institute | Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü | |
dc.publisher.university | İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 144398 | |
dc.description.pages | 132 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |