Doğumsal brakial pleksus felçlerinde tanı yaklaşımları ve prognoz
dc.contributor.advisor | Çalışkan, Mine | |
dc.contributor.author | Torun, Emel | |
dc.date.accessioned | 2020-12-07T10:54:32Z | |
dc.date.available | 2020-12-07T10:54:32Z | |
dc.date.submitted | 2003 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/135207 | |
dc.description.abstract | 51 ÖZET Brakial pleksus, omuz, kol ve el kaslarının innervasyonundan sorumlu olan sinirlerin kaynak aldığı, medulla spinalisin servikal 5-8 ve torakal 1 segmentlerinden çıkan sinir köklerinin oluşturduğu sinir ağıdır. DBPF'i ise, doğum esnasında boynun traksiyonuna bağlı olarak bu sinir ağının gerilmesi veya bazen sinir kopması ile sonuçlanan hasarıdır. Sıklığı tüm canlı doğumların %0.5-2.5' i olan bu lezyonun ağırlığına göre klinik ve laboratuar bulguları değişmektedir. Geçmişte önemli bir sakatlık nedeni olan DBPF'i, günümüzde tam tekniklerinin gelişmesi ve tedavisinde büyük aşama kaydedilmesine rağmen halen ciddi bir sağlık problemidir. DBPF' i olan bir bebeğin ilk değerlendirmesi ve mevcut laboratuar teknikleri ile lezyonun ağırlığının saptanması en önemli aşamadır. Olgunun takip ve tedavisine karar vermek için prognozunun belirlenmesi gerekmektedir. DBPF' li bir bebeğin ayrıntılı klinik değerlendirme ve laboratuar yöntemleri ile durumu ortaya konduktan sonra multidisipliner bir anlayış ile takip ve tedavisi yapılmalıdır. DBPF' li olguların başlangıçtaki değerlendirmelerinde, lezyon çevresindeki ödemin etkisi ile klinik bulgular daha ağır olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle periyodik aralarla hastaların değerlendirilmesi, motor düzelmenin tespiti için gereklidir. Hafif vakalarda klinik düzelme ilk aylarda başlar ve tedavinin de yardımı ile vakaların % 75-80' inde tam veya tama yakan iyileşme saptanır. Daha ağır vakalarda, özellikle rüptür veya avülsiyon tarzı lezyon mevcut ise, iyileşme geç olur veya yeterli iyileşme görülmez. Bu vakalarda erken sinir onarımı gerekebilir. DBPF' ni değerlendirirken laboratuar yöntemleri oldukça yardımcı olur. EMG, sinir hasarının derecesini belirlemede ve lezyonun yerini saptamada oldukça faydalıdır. Ayrıca takip edilen hastaların iyileşme derecesini saptamada ve erken cerrahi uygulanan hastaların ameliyat sonrası izlemlerinde kullanılır. DBPF' inde lezyon bölgesinin görüntülenmesinde kullanılan yöntemlerin en güncel olanı servikal MRG' dir. Çocuklarda kullanımı giderek yaygınlaşan MRG, invazif olmaması, radyasyona maruz kalınmaması, pleksus etrafindaki çevre dokunun iyi ayır edilmesi nedeniyle tercih edilmektedir. Çalışmamızda, DBPF nedeniyle İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Çocuk Nörolojisi Bilim Dalma yenidoğan veya süt çocukluğu döneminde başvuran hastaların, bir yıllık klinik izlem ve laboratuar sonuçlan ile prognoz tahminleri yapılmıştır. Bu amaçla, 14' ü erkek, 12' si kız olmak üzere 26 olgu izlenmiştir. | |
dc.description.abstract | en_US | |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları | tr_TR |
dc.subject | Child Health and Diseases | en_US |
dc.title | Doğumsal brakial pleksus felçlerinde tanı yaklaşımları ve prognoz | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 132708 | |
dc.publisher.institute | Çocuk Sağlığı Enstitüsü | |
dc.publisher.university | İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 129645 | |
dc.description.pages | 57 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |