Tifoda çeşitli klinik ve laboratuvar bulguların tanı değeri
dc.contributor.advisor | Baydar, İbrahim | |
dc.contributor.author | Karataş, Mehmet | |
dc.date.accessioned | 2020-12-07T10:46:25Z | |
dc.date.available | 2020-12-07T10:46:25Z | |
dc.date.submitted | 1998 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/134205 | |
dc.description.abstract | VH-ÖZET Retrospektif olarak yapılan bu çalışmada Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Bakteriyoloji Kliniği'nde yatırılarak takip edilen tifo olgularında analize elverişli bulunan 33 hastanın tedavi öncesi klinik ve laboratuvar bulguları incelendi. Kontrol grubu olarak tifo dışı ateş yüksekliği olan 30 hasta kullanıldı. Bu çalışma ile tifo tanısında klinik muayene ve laboratuvar bulgularının tam değeri araştırılmıştır. Ti folu hastaların tümünde ateş-nabız diskordansı olmasına karşın kontrol grubunda hiçbir olguda tesbit edilemedi. Fark istatisuki olarak oldukça anlamlı bulunmuştur (p < 0.0001). Paslı dil tifolu 33 hastanın 24 (% 72.7)'ünde vardı. Kontrol grubunda ise hiçbir olguda paslı dil görülmedi. Buna göre yapılan istatistiki analizde paslı dil bulgusunun tifo tanısında önemli bir bulgu olduğu görüldü ( p <0.0001). incelenen hasla grubunun 23 (% 69.9)'ünde splenomegali saptanırken kontrol grubu olguların hiçbirinde splenomegali tesbit edilemedi. Fakat hasta grubunda 27 (% 81.8) olguda hepatonıegali olmasına karşın kontrol olgu grubundaki 12 ( % 40.0) olguda hepatomegali olduğu görülmüştür (p < 0.001). Buna göre tifo tanısında splenomegali bulgusunun, hepatomegaliden daha önemli olduğu sonucuna varıldı (p O.0001). Tifoya özgü cilt lezyonları (tache rose) hasta grubunun 17 ( % 51.5)'sinde bulunurken kontrol grubunda tesbit edilememiştir. Her iki grup Ki kare (x²) yöntemi ile karşılaştırılmış ve farkın anlamlı olduğu görülmüştür (p 0.001). 1 i folu 33 hastanın laboratuvar analizinde, hastaların 9 (% 27.2),unda lökopeni bulunurken kontrol grubunda hiçbir hastada lökopeni görülmedi. Yapılan karşılaştırmada lökope i bulgusunun kontrol grubu ile kıyaslandığındatanıda önemli (p< 0.001), evren değerleri ile kıyaslandığında tanı değerinin olmadığı görüldü (p >0.05). Hastaların lökosit sayısı evren değerlerinin üzerinde olduğunda tifo tanısını dışlatması yönünden çok anlamlı bulundu. Hastaların lökosit formülünde hiçbir hastada eozinofîl hücre görülmedi. Fakat kontrol grubunda 30 olgunun 16 (% 53.3)'sında eozinofîl hücre görülmüş olup eozinopeni bulgusunun tanıda oldukça önemli olduğu sonucuna varıldı (p <0.0001). Anemi bulgusu olgu grubunda 22 (% 66.6) hastada mevcut idi (p <().0()1). Trombositopeni yönünden hastalar incelendiğinde tifolu 33 olgunun 15 (% 45.4) trombositopeni olmasına karşın kontrol grubunda yalnız bir olguda görülmüştür. Buna göre tifo tanısında trombositopeni çok önemli bir bulgudur (p 0. 0001). AST yüksekliği olgu grubunda % 78.7 iken kontrol grubunda % 3()'dur (p O.0001). ALT yüksekliği ise hastaların % 69.6, kontrol grubunun ise % 43.3'ünde bulunmuştur (p <0.05). Buna göre tifo tanısında AST yüksekliği ALT yüksekliğinden daha değerlidir. İncelenen 33 hastanın serolojik muayenesinde TO düzeyi 16, hastada TH düzeyi ise 18 hastada 1/200'ün üzerinde idi (p O.0001). Buna göre Gruber - Widal testinin ancak hastalığın son haftalarında tanı değeri olduğu, ilk günlerde yapıldığında tanıya katkısının yeterli olmadığı görülmüştür | |
dc.description.abstract | SUMMARY İn this study we examined the clinical and laboratory findings of 33 patients with typhoid fever who were observed 'in the Department of Cinical Bacteriology and Infectious Diseases in Gaziantep University. As a control group, we chose 30 patients with Fever whose typhi)! d lever was excluded. Our aim was to evaluate the importance of clinical and laboialory findings in the diagnosis of typhoid fever. We used Khi square (x-1) test for the statistical measurements. Most frequently encountered physical examination findings were relative bradycardia (% 100), rusty tongue (% 72.7). splenomegaly (% 69.9), hepatomegaly (% 81.8) and rose spots (% 51.5). These seem to be the most reliable abnormal findings found in the physical examination for diagnosing typhoid fever (p O.0001). On the other hand ; anemia, leukopenia, thrombocytopenia, increasing AST, ALT, LDII levels and high TO/TCI titers were the most important laboratory findings in the diagnosis of the patients with typhoid fever (p O.0001). In 33 patients serologic examination, TO level was found to be greater than 1/200 in 16 and TH level in 18 (p O.0001). According to these data, Grtiber-Widal test is found to be significant in the diagnosis of typhoid fever only at the later stages of the disease. 52 | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları | tr_TR |
dc.subject | Clinical Microbiology and Infectious Diseases | en_US |
dc.title | Tifoda çeşitli klinik ve laboratuvar bulguların tanı değeri | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.subject.ytm | Typhoid fever | |
dc.subject.ytm | Diagnosis | |
dc.identifier.yokid | 69550 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 69550 | |
dc.description.pages | 59 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |