Adana ili Ceyhan ilçesi Kızıldere Köyü`nde üriner patoloji epidemiyolojisi

Abstract

ÖZET Adana İli Ceyhan İlçesi Kızıldere Köyü'nde Üriner Patoloji Epidemiyolojisi Bu çalışma insanlar arasında ayrım yapmaksızın yenidoğan, genç, yaşlı; kısacası herkeste ve her yaşta rastlanabilen üriner patolojilerin Adana İli Ceyhan İlçesi Kızıldere Köyündeki birinci basamak hekimliği düzeyinde epidemiyolojik özelliklerini belirlemek amacıyla yapıldı. Kızıldere Köyü'nde 249 hanede yaşayan 1181 kişinin tipik kırsal kesim özelliklerine sahip oldukları görüldü: sosyo-ekonomik seviye düşük, cins ayrımı olmaksızın genç bir nüfus, akrabalık ilişkisi fazla, erkekler kadınlardan daha eğitimli, temel meslek çiftçilik idi. Sağlık alt ve üst yapısı kurulmamıştı. Çalışmaya katılan 937 kişi ile % 86.0'Iık bir katılım hızı elde edildi. Kızıldere Köyü'nde üriner patoloji prevalansı %38.7 olup Türkiye değerlerinin üzerinde idi. Üriner patolojiler topluca heriki cinste eşit, ancak gençlerde, bekarlarda, akraba ilişkisi bildirenlerde, eğitimsizlerde, yüksek fiziksel aktiviteye rağmen az sıvı tüketenlerde daha fazla görülmekteydi. Üriner patolojilerin %40.2'sini üriner enfeksiyon hastalıkları, %33.6'sını üriner enfeksiyonlarla birlikte taş hastalığı (ÜET), % 26.2'sini de üriner taş hastalığı oluşturmaktaydı. Üriner enfeksiyonlar kadınlarda, gençlerde, düşük eğitim seviyeli grupta, az sıvı tüketenlerde daha fazla, en az dul veya boşanmışlarda görülmekte, akrabalıktan etkilenmemekteydi. En belirgin yakınma dizüri ve özgül Iaboratuvar parametresi Iökositüri idi. ÜET ise erkeklerde, genç yaş grubunda, bekarlarda, akrabalık ilişkisi bildiren gruplarda, düşük eğitim seviyeli grupta, yüksek fiziksel aktiviteye rağmen az sıvı tüketen grupta görülmekteydi. En belirgin yakınma noktüri ve özgül Iaboratuvar parametresi Iökositüri ve hematüri idi. ÜET tanısı alanlar en çok sülfür grubu besinleri tüketmekte ve idrarla tripl amonyum fosfat, amorf fosfat ve kalsiyum-oksalat kristali çıkarmaktaydı. Üriner taş hastalığı ise her iki cinste eşit, ancak gençlerde, akrabalık ilişkisi bildiren grupta, düşük eğitim seviyeli grupta, yüksek fiziksel aktiviteye rağmen az sıvı tüketenlerde daha fazla görülmekteydi. Medeni durum görülme üriner taş hastalığı görülme sıklığını etkilemezken, bu hastalar en çok noktüri+ağrı yakınması bildirmekte, en çok sülfür grubu besinlerle beslenmekte ve en çok kalsiyum-oksalat ve kalsiyum-sülfat kristalürisi göstermekteydiler. Özgül Iaboratuvar parametresi hematüri idi. Akrabalık ilişkisi enfeksiyon dışında belirleyici olması nedeniyle önlenmeli, eğitime önem verilerek kişilerin sağlık öz-bakıları arttırılmalı, bölgenin sıcak iklimi göz önünde tutularak bol sıvı tüketimi öğütlenmeli, akrabalarında üriner patoloji olanların hekim kontrolünden geçmeleri önerilmelidir. ANAHTAR KELİMELER: Üriner, üriner patoloji, üriner enfeksiyon, üriner taş hastalığı, epidemiyoloji.

ABSTRACT The Epidemiology of Urinary Pathologies in Kızıldere Village of Ceyhan District of Adana Province, Turkey Urinary pathologies affect all age and sex groups without any differentiation. This study covered 1181 people living in 249 houses at Kızıldere Village of Ceyhan District in Adana Province, Turkey. It was aimed to determine the epidemiological characteristics of urinary pathologies that can be detected by Primary Health Care Level possibilities. The village had a typical rural character with a low socio-economic status, young population with equal sex distribution, a high incidence of family relationships, a higher level of education among males than females, and farming being the main source of living. The sub- and supra-structure of health was completely missing. Among 1181 people 937 were included in the study with a participation rate of 86.0%. The urinary pathologies prevalence was 38.7% at the village, being higher than the values of Turkey. The urinary pathologies were observed equally in both sexes, but more frequently among young age groups, singles, in presence of family relationships, among people with low level of education, among highly active people with insufficient water intake. Urinary infections (US) constituted 40.2%, while urinary infections superimposed to urinary lithiasis (UIL) and urinary lithiasis (UL) alone constituted 33.6% and 26.2% of all urinary pathologies, respectively. UIs were more frequently observed among females, young age groups, low-education levels and in presence of low water intake in spite of high activity, but less frequently among divorced or widows. The presence of family relationship did not affect the presence of UIs, presenting most frequently with dysuria and leukocyturia. UlLs, presenting mostly with nocturia and leukocyturia+haematuria, were most frequently observed among males, young age groups, singles, in groups with family relationships, low-education levels and in presence of low water intake in spite of high activity. ULs, presenting mostly with nocturia+pain and haematuria, was most frequently observed among young age groups, in presence of family relationships, low-education groups and in presence of low water intake in despite of high activity. Sexes and marital status did not affect the occurrence of UL. The food group preferred by UL and UIL patients was sulphur group and UL patients presented with calcium-oxalate and calcium-sulphate crystalluria, while UIL patients presented with struvitc, amorphous phosphate and calcium-oxalate crystalluria. The education for health is the main target of all efforts to prevent urinary pathologies, in addition to discourage marriages between family members, to promote high water intake and to suggest medical control to those with a family member with any of the urinary pathologies. KEY WORDS:Urinary, urinary pathologies, urinary infections, urinary lithiasis, epidemiology. IX