SKOV-3 hücre hattında doksorubicin ile indüklenen apoptoza resveratrol ve darbeli elektromanyetik alan (PEMF) uygulamasının etkisinin incelenmesi

Abstract

Günümüzde kanser tedavisinde kaydedilen aşamalarla kanserli hastaların tedavi sonrası hayatta kalma süreleri artmıştır. Bununla birlikte araştırmalar kanser tedavisi sonrası yaşam kalitesini arttırmaya odaklanmıştır. Kemoterapi kaynaklı infertilite kanser sonrası yaşam kalitesini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Doksorubisin birçok kanser türünde yaygın olarak kullanılan antitümor bir ajandır. Doksorubisinin etki mekanizması gereği kardiyotoksik, nefrotoksik ve hepatoksik etkileri ortaya koyulmuştur. Doksorubisinin ovaryumda foliküler atreziye sebep olduğu bilinmektedir. Yapılan çalışmalarda foliküler atreziye ovaryum korteksindeki vasküler organizayon bozukluğunun sebep olduğu gösterilmiştir. Bu sonuçlara karşın ovaryum üzerine toksik etkisiyle alakalı çalışmalar bu kadar fazla sayıda ve etkisini net olarak açıklamaya yeterli değildir. Bu projenin amacı kemateröpotik ilaçlardan olan doksorubisinin yan etkilerini azaltmaya yönelik yeni ajanlar araştırmaktır. Bu açıdan resveratrol ve manyetik alan uygulamalarının doksorubisinin olumsuz etkilerini ortadan kaldırılmasına yönelik araştırılması hedeflenmektedir. Resveratrol üzüm yer fıstığı gibi bitkilerden elde edilen doğal bir fitoaleksindir. Yapılan çalışmalarda resveratrolün antioksidan, antiinflamatuar, yaşlanma karşıtı ve koruyucu etkilerinin olduğu gösterilmiştir. Resveratrol'un sıçanlarda foliküler atreziyi inhibe ettiği, over folliküler rezervini koruyarak ovaryum ömrünü uzattığı gösterilmiştir. Düşük darbeli elektromanyetik alan (PEMF), kemik kıkırdak onarımı yara iyileşmesi çalışmalarında olumlu sonuçlar vermiş antioksidan ve antiinflamatuar etkisi gösterilmiştir. Bu proje ile doksorubisinin yaratacağı ovaryum hasarının üzerine olumlu etkisi bilinen resveratrol ve daha önce böyle bir çalışmada kullanılmayan PEMF'in etkisinin ortaya koyulmuş olacaktır. Doxorubisinin ovaryum kortexindeki damar yapılarını bozduğu, kan besin akışının blokasyonu ile beslenemeyen kortexdeki foliküllerin atreziye uğradığı gösterilmiştir. PEMF'in ise vasküler aktiviteyi arttırıcı etkisi vardır. Doxorubisin ve PEMF'in simultane uygulanması ile doxorubisin kaynaklı ovaryan hasarın giderilebileceğini ön görülmektedir. Ayrıca resveratrol ile PEMF'in etki mekanizması açısından hücrelerde bölünme hızı, mRNA ve protein sentez seviyeleri, hücre membranlarında geçirgenlik ve Ca+2, Na+, K+ iyon transferlerindeki değişimler gibi bazı ortak özellikleri bulunmaktadır.

Today, survival time of cancer patients with cancer has increased during the stages of cancer treatment. However, research has focused on improving quality of life after cancer treatment. Chemotherapy-induced infertility is one of the most important factors affecting quality of life after cancer.Doxorubicin is an antitumor agent widely used in many types of cancer. Doxorubicin has cardiotoxic, nephrotoxic and hepatoxic effects due to its mechanism of action. Doxorubicin is known to cause follicular atresia in the ovary. Studies have shown that follicular atresia is the cause of vascular organizational dysfunction in the ovary cortex. Despite these conclusions, studies related to toxic effects on the ovarium are so numerous and do not clearly explain its effect. The aim of this project is to investigate new agents for reducing the side effects of doxorubicin.Resveratrol is a natural phytoalexin, obtained from plants such as grapes, peanuts. Studies have shown that resveratrol has antioxidant, antiinflammatory, anti-aging and protective effects. Resveratrol has been shown to inhibit follicular atresia in rats, prolonging the life span of ovaries by maintaining over follicular reserve.Low-pulsed electromagnetic field (PEMF), has shown positive results in bone cartilage repair, also wound healing studies have shown antioxidant and antiinflammatory effect. It's shown that Doxorubicin disrupts the vascular structures in the ovarian cortex, follicles in the cortex that cannot be fed by the blockage of blood flow . PEMF has a vascular activity enhancing effect. It is predicted that doxorubicin induced ovarian damage can be eliminated by simultaneous apply of Doxorubicin and PEMF. In addition, resvaratol and PEMF have some common properties in terms of mechanism of action, such as rate of division in cells, mRNA and protein synthesis levels, permeability in cell membranes and changes in ion transfers such as Ca+2 Na+ and K+.