Derı̇n çürüklü süt dı̇şlerı̇nı̇n pulpa kuafajında farklı kapaklama ajanlarının etkı̇nlı̇ğı̇nı̇n in-vivo olarak değerlendı̇rı̇lmesı̇

Abstract

Giriş-amaç: Bu çalışmanın amacı derin çürüklü süt dişlerinin tek aşamalı indirekt pulpa tedavisinde geride bırakılan demineralize dentin üzerine uygulanan üç farklı kapaklama ajanının [Ca(OH)2/Biodentine/TheraCal LC] başarısının klinik, radyografik ve histopatolojik olarak değerlendirilmesidir.Gereç yöntem: Çalışmaya yaşları 4-9 arasında değişen geri dönüşümsüz pulpa iltihabı belirtisi ve semptomları olmayan derin çürüklü süt azı dişine sahip 109 hasta dahil edilmiştir. Dişler uygulanacak kapaklama ajanlarına göre üç gruba ayrılmıştır: Kalsiyum hidroksit grubu (kontrol grubu) (n=36), biyoaktif trikalsiyum silikat grubu (Biodentine) (n=37), rezin içerikli trikalsiyum silikat grubu (TheraCal LC) (n=36). Her grupta kapaklama ajanlarının üzerine cam iyonomer kaide yerleştirilerek restorasyonlar kompozit rezin ile tamamlanmıştır. Tüm dişler 6., 12., 18. ve 24. aylarda klinik ve radyografik olarak değerlendirilmiştir. Takip süreci ve sonrasında çalışma kapsamındaki süt ikinci azı dişlerinden fizyolojik düşme zamanı gelen 23 adet diş çekilerek % 10'luk formalinde fikse edilmiştir. Histolojik olarak örnekler; odontoblastik tabakanın devamlılığı, tersiyer dentin formasyonu ve kalitesi, pulpal iltihap derecesi ve pulpadaki diğer değişiklikler açısından değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler istatistiksel olarak analiz edilmiştir (p=0,05).Bulgular: İki yıl sonunda klinik ve radyografik olarak Ca(OH)2 ve Biodentine grubununlarının %100, TheraCal LC grubunun ise %93,3 oranında başarı sergilediği ve gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı bulunmuştur (p>0.05). Histopatolojik değerlendirmede belirlenen kriterler açısından Biodentine grubundaki örneklerde çoğunlukla sağlıklı pulpa yapısının korunduğu, Ca(OH)2 grubuna ait örneklerde çoğunlukla iyileşmiş pulpaya ait görüntüler olduğu belirlenmiştir. TheraCal LC grubundaki örneklerde ise sağlıklı pulpa görüntüsü tespit edilememiştir.Sonuçlar: Derin çürüklü süt dişlerinde yapılan indirekt pulpa tedavisi, kullanılan materyalden bağımsız olacak şekilde, yüksek klinik ve radyografik performansa sahip olsa da histopatolojik olarak seçilen materyalin hem tersiyer dentinin yapısını hem de pulpa sağlığını etkilediği görülmüştür. Özellikle uzun dönem başarı gerektiren daha küçük yaş gruplarında indirekt pulpa tedavisinde rezin içeren materyaller yerine Biodentine ya da Ca(OH)2 gibi materyallerin tercih edilmesinin daha uygun bir yaklaşım olacağı düşünülmektedir.Anahtar kelimeler: Derin çürük, histopatoloji, indirekt pulpa tedavisi, kalsiyum silikat

Introduction: The aim of this study is to evaluate the clinical, radiographical and histopathologically success of three different materials [Ca(OH)2/Biodentine/TheraCal LC] applied on the remaining demineralized dentin in the one-stage indirect pulp capping of primary teeth with deep caries lesion.Methods: A total of 109 patients, aged five to nine years old, with deep caries primary teeth without signs or symptoms of irreversible pulpitis were included to this study. The teeth were divided into three groups according to the pulp capping agents: Calcium hydroxide group (control group) (n=36), bioactive tricalcium silicate group (Biodentine) (n=37) and resin based tricalcium silicate group (TheraCal LC) (n=36). In each group, restoration was completed with a composite resin after using a glass ionomer base on pulp capping agents. All teeth were evaluated clinically and radiographically at 6., 12., 18. and 24. months. In the regular exfoliation period 23 teeth from the groups that were included in this study were extracted and fixed in 10% formalin. Examples were evaluated histologically according to the continuity of odontoblastic layer, tertiary dentin formation and quality, pulpal inflammation grade and other pulpal changes. The data were analyzed statistically (p=0.05).Result: At the end of two years, Ca(OH)2 group and Biodentine group showed 100% success rate, while the TheraCal LC group showed 93.3% success rate, clinically and radiographically. There was no statistically significant difference between the three study groups for clinic and radiographic success rates (p>0.05). In terms of the criterias determined in the histopathological evaluation, in the Biodentine group, healthy pulp structures were preserved by majority of the samples and in the Ca(OH)2 group, healedpulp images were mostly observed. In the TheraCal LC group, healthy pulp images were not detected.Conclusion: Indirect pulp treatment exhibited high clinical and radiographic success rate in the primary teeth with deep caries lesion, regardless of the applied pulp capping agents. Nevertheless, histopathological evaluation showed that selected material affected both structure of tertiary dentin and pulp health. Especially in young aged groups that require long-term success, it is thought that it is more appropriate to prefer materials such as Ca(OH)2 or Biodentine instead of resin containing materials in indirect pulp treatment.Key words: Calcium silicate, deep caries, primary teeth, histopathology, indirect pulp capping