dc.description.abstract | Bu tez, Bosna-Hersek'in kültürel mirasına ve su kültünün gelişimine katkıdabulunan Osmanlı dönemi yapılarını ele almaktadır.Varoluşsal amacı dışında su, Osmanlı İmparatorluğu'nda yüksek bir önemesahiptir ve Osmanlı İmparatorluğu içinde kentsel ve mimari tasarım bağlamında elealındığında bu öge, dini ve sosyal sembolizmle şekillenen geleneksel ritüellerin birparçasıdır.Bu tez; Bosna-Hersek'te bulunan su ile bağlantılı çok sayıda yapı olmasınarağmen, kentleşmenin başladığı Osmanlı döneminde ortaya çıkan hamamlar ilesınırlandırılmıştır. Osmanlı döneminde inşa edilen hamamlar genellikle bir külliyeninparçası niteliğindedir. Bu nedenle tez kapsamında çalışılan hamam yapıları bukülliyenin bir parçası olan ve genius loci'ye katkıda bulunan çevrelerindeki kamusalyapılarla bir bütün olarak ele alınmıştır. Bahsi geçen hamamlarının, genius loci ileolan ilişkisine üç farklı açıdan yaklaşım söz konusudur;1. Mimari ve çevresel,2. Psikolojik/duygusal,3. Sosyal ve işlevsel özellikler.İlk bölüm, çalışılmak üzere belirlenen mirasın ve bu miras üzerindeki tümetkenlerin doğru bir şekilde tanıtılması ve sunulması üzerinedir. Araştırmanın yolgösterici fikri neredeyse unutulmuş olan Bosna-Hersek'teki hamam geleneğineteşvik etmek ve bu geleneği korumaktır. Bosna-Hersek'te 18. yüzyılın ikinciyarısından Osmanlı idaresinin sonuna kadar geçen sürede, 42 şehirde 56 hamam inşa viedilmiştir. Günümüzde bu 56 hamamdan sadece yedisi mevcuttur; ancak buhamamların yapı bütünlüğü ve özgün işlevi korunamamıştır. Tezin ikinci kısmındaBosna-Hersek'teki hamam ve su kültürü ile bölgenin tarihi gelişiminden kısacabahsedilmiştir.Üçüncü bölüm Bosna-Hersek'teki yedi hamam üzerine yapılan araştırmalarıiçerir. Bu bölümde hamamların öykülerine ve mimari betimlemelerine yerverilmiştir. Bosna-Hersek'teki hamamların sürdürülebilir bir şekilde korunmasıamacına yönelik günümüzdeki uygulamaları tanımlamanın ardından; Türkiye'dekihamamlar öncelikli olarak Bosna-Hersek'e `ithal` edilmelerinin kaçınılmaz olduğugörüşüyle ele alınmıştır. Bununla birlikte her iki ülkedeki hamamların korunmadurumları değerlendirilmiş ve karşılaştırmaları yapılmıştır.Hamam kültürünün Bosna-Hersek'e katkısından dördüncü bölümdebahsedilmiştir. Beşinci bölümde ise yapılan detaylı analizler neticesinde, tezkapsamında ele alınan yedi hamam yapısı için müdahale önerileri sunulmuştur.Bu tez kapsamında su kültünü besleyen ve kent dokusunun bir parçası olanhamam, mimari/çevresel, psikolojik/duygusal ve sosyolojik/işlevsel yönlerden analizedilmiştir. Osmanlı döneminde kurulan Bosna-Hersek yerleşimlerindeki bumekânların genius loci'yi meydana getiren rolü çalışma boyunca irdelenmiştir. | |
dc.description.abstract | This dissertation elaborates the cultural heritage of Bosnia and Herzegovinafrom the Ottoman period that has contributed to the development of specific watercult, and its structures in this area.Except water's existential purpose, the high importance of water in theOttoman Empire is apparent, as for the urban and architectural design, as theinfluence of traditional rituals shaped by religious and social symbolism of water.Practically, water and culture are inseparable from each other, could besimply entitled as water cult or water culture.Even though there are numerous structures linked with the water, thedissertation is limited on hammams, which appeared in Ottoman era, whenurbanization started in Bosnia and Herzegovina. They have been observed in termsof public buildings, which contributed to the specific genius loci, occurred alongwith them.The thesis is focused on hammam's correlation with the genius loci, or thespirit of the place phenomenon, examined through several aspects: 1. architecturaland environmental; 2. psychological/emotional; and 3. Social and functionalcharacteristics.First chapters are concentrated on proper introduction and presentation ofselected fragment of Bosnia and Herzegovina's heritage and all influentialactualities. The guiding idea at the initial researches was to promote and preservealmost forgotten tradition (from 56 hammams, in second part of the eighteenthcentury, placed in 42 towns at the end of Ottoman rule, only seven of them remained,and not even one, did not preserve, simultaneously, the original shape and originalpurpose). viiiHammam in Bosnia and Herzegovina has been highlighted from the historicaldevelopment point of view, as part of a long-abandoned style of life, which has been,often forgotten. The second part of thesis is focused on the seven remained examplesfrom Bosnia and Herzegovina.After the definitions of the key terms from the hypothesis and introduction ofremained exemplar cases in Bosnia and Herzegovina, the hammams in currentTurkey, the country from where they were, primarily, `imported` to Bosnia andHerzegovina have been inevitably involved into the discussion, same as the globalconditions of these structures in both countries and their comparisons.As a result of detailed analysis, and before final conclusions, the propositionsfor future interventions for every case study, with conditional sustainability, havebeen presented.Hammam as structure, which cherish the water cult was analyzed from allmentioned aspects, as separately, as a part of urban fabric. Its role in creation ofgenius loci in Bosnian settlements established in Ottoman era is confirmed, as fromtangible, as from the intangible point of view | en_US |