Show simple item record

dc.contributor.advisorSöğüt, Özgür
dc.contributor.authorKüçükdağli, Ökkeş Taha
dc.date.accessioned2020-12-07T07:57:42Z
dc.date.available2020-12-07T07:57:42Z
dc.date.submitted2015
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/110504
dc.description.abstractAmaç: Bu çalışmada acil serviste klinik ve radyolojik bulgularla akut inme tanısı konulan erişkin hastalarda inme tipinin ayrımında ve hastalığın ciddiyetinin belirlenmesinde serum oksidatif stres parametrelerinin ve lenfosit DNA hasarı düzeylerinin prediktif bir değeri olup olmadığının araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisine; Mayıs 2014-Ekim 2014 tarihleri arasında başvuran ve akut inme tanısı konulan 66 erişkin hasta prospektif olarak çalışmaya alındı. Çalışmaya alınan hastaların 42'si iskemik inme ve 24'ü hemorajik inme olguları idi. Kontrol grubu olarak 35 sağlıklı gönüllü dâhil edildi. Çalışmaya dâhil edilen olgular, anamnez, fizik muayene, laboratuvar ve görüntüleme yöntemlerinden yararlanılarak iskemik inme olguları ve hemorajik inme olguları şeklinde ayırıcı tanı yapılarak iki gruba ayrıldı. Her iki hasta grubundan da semptomların başlangıcından itibaren ilk 24 saat içinde plazma oksidatif stres parametreleri olarak total oksidan seviye (TOS), total antioksidan seviye (TAS) ve oksidatif stres indeksi (OSİ) değerleri ve lenfosit DNA hasarı düzeyleri çalışıldı. İskemik ve hemorajik inme olguları anamnez ve fizik muayene bulguları ile Ulusal Sağlık Enstitüsü İnme Skalası (NIHSS)'na göre 1.grup; NIH, 0-6 puan, hafif-orta, 2. grup; NIH, 7-15 puan, orta-ağır ve 3. grup; NIH, 16-42 puan, ağır-çok ağır şeklinde, inme ciddiyetine göre üç gruba ayrıldı. Guruplar arasında oksidatif stres parametreleri olarak TOS, TAS ve OSİ değerleri ve DNA hasarı düzeyleri karşılaştırıldı.Bulgular: Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, inme grubunda serum TAS, TOS, OSİ değerlerinin ve lenfosit DNA hasarı düzeylerinin istatistiksel olarak anlamlı düzeylerde yükseldiği saptandı (bütün parametreler için p<0,05). İnmenin tipinin belirleyiciliği açısından gruplar karşılaştırıldığında gruplar arasında plazma DNA hasarı düzeyleri ve OSİ değerleri bakımından anlamlı fark saptanmadı (her iki parametre için p>0,005). İskemik inme olgularında hemorajik inmeli olgularla karşılaştırıldığında plazma TAS ve TOS değerlerinin istatistiksel olarak anlamlı düzeylerde yüksek olduğu saptandı (her iki parametre için p<0.001). NIHSS' ya göre gruplar karşılaştırıldığında gruplar arasında plazma TAS, TOS ve OSİ değerleri bakımından anlamlı fark saptanmadı (bütün parametreler için p>0,005). Fakat inme ciddiyeti arttıkça (grup 1'den grup 3'e doğru) plazma DNA hasarı düzeylerinde anlamlı artış olduğu gözlendi (p<0,001).Sonuç: Akut inme geçiren hastalarda erken dönemde, oksidatif stresin erken biyolojik belirteçleri olarak plazma TOS ve TAS değerlerinin inme tipinin ayrımında, radyolojik görüntüleme yöntemlerine yardımcı olarak kullanılabileceğini düşünmekteyiz. Yine, bu hastalarda erken dönemde serum lenfosit DNA hasarı düzeylerinin; inmede kullanılan skalalara alternatif ve objektif bir biyolojik belirteç olarak inme ciddiyetini göstermede kullanılabileceğini belirtmek istiyoruz.
dc.description.abstractObjective: This study aimed to analyse whether serum oxidative stress parameters and lymphocyte DNA damage have predictive value in the discrimination of stroke type and determination of disease severity in adult patients diagnosed with acute stroke via clinical and radiological findings in the emergency department.Materials and Methods: A total of 66 adult patients who admitted to the Department of Emergency Medicine, Bezmialem Vakif University Faculty of Medicine between May 2014 and October 2014 and diagnosed with acute stroke were prospectively included in the study. Of the cases, 42 were ischemic stroke and 24 were hemorrhagic stroke. As a control group, 35 eligible healthy volunteers were enrolled. Differential diagnosis was established through patients' history, physical examination, laboratory and imaging methods and the patients participating in the study were divided into two groups as ischemic stroke and hemorrhagic stroke cases. In both patient groups, total oxidant status (TOS), total antioxidant status (TAS) and oxidative stress index (OSI) levels and the level of lymphocyte DNA damage were studied within the first 24 hours after the onset of symptoms. Based on medical history and physical examination, ischemic and hemorrhagic stroke cases were classified according to the National Institutes of Health Stroke Scale or NIH Stroke Scale (NIHSS) into three groups as group 1(NIH scores ranging from 0-6 points, mild-moderate); group2 (NIH scores ranging from, 7-15 points, moderate-severe) and group 3 (NIH scores ranging from 16-42 points, severe-very severe) As oxidative stress parameters, TOS, TAS and OSI values and DNA damage levels were compared between the groups.Results: When compared with the control group, TAS, TOS and OSI values and the level of lymphocyte DNA damage were found to be significantly higher in patients with stroke compared with those in the controls (all comparisons, p<0.05). When the patients were classified into subgroups with respect to stroke type, serum TOS and TAS values were significantly higher in ischemic stroke than hemorrhagic stroke (both comparisons, p<0.001). However, there was no significant difference in OSI values and DNA damage levels in either group of patients (both comparisons, p>0.05).When the patients were classified into subgroups with respect to NIH Stroke Scale, no significant difference was observed between the groups 1 and 3 in terms of TAS, TOS and OSI values (all comparisons, p>0.05 for all parameters). However, a significantly higher plasma lymphocyte DNA damage levels were observed in group 3 who had severe stroke (between-group comparison for all three groups, p <0.001). Conclusion: We conclude that plasma TOS and TAS values, as the biomarkers of oxidative stress, can help to determine the type of stroke with radiologic imaging studies in patients with stroke in the early period. In addition, lymphocyte DNA levels can be regarded as an objective alternative criterion to the stroke assessment tools in identifying the initial severity of stroke patients.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectNörolojitr_TR
dc.subjectNeurologyen_US
dc.subjectİlk ve Acil Yardımtr_TR
dc.subjectEmergency and First Aiden_US
dc.titleAkut iskemik ve hemorajik inme olgularının ayrımında oksidatif stres parametrelerinin ve lenfosit DNA hasarının tanısal rolünün araştırılması
dc.title.alternativeThe diagnostic role of oxidative stress parameters and lymphocyte DNA damage in discrimination of acute ischemic and hemorrhagic stroke
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentAcil Tıp Anabilim Dalı
dc.subject.ytmDNA damage
dc.subject.ytmEmergency medicine
dc.subject.ytmCerebrovascular disorders
dc.subject.ytmOxidative stress
dc.identifier.yokid10071731
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityBEZM-İ ÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid435547
dc.description.pages82
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess