Kentsel dönüşüm kavramı ve 6306 sayılı kanunun uygulamasından doğan hukuki sorunların özel hukuk açısından değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ülkemizde 1950'li yıllardan itibaren başlayan kentleşme hareketi yoğun bir biçimde seyretmiştir. Buna karşılık; sanayileşme hareketi aynı hız ve ivmede ilerlememiştir. Sanayileşme hızının, kentleşme hızına göre daha yavaş kaldığı bu süreçte kırdan kente gerçekleşen göçler, kaçak yapılaşmayı; sağlıksız, güvensiz, çarpık, düzensiz ve alt yapısı olmayan kentsel bölgeleri ve/veya kentleri meydana getirmiştir. Özellikle anılan bu kentsel sorunlarla mücadele noktasında getirilen çözümler, anılan bu sorunları kökten çözmek şöyle dursun; ancak günü kurtarma amacına hizmet etmiştir. Bunun en tipik örneğini muhtelif zamanlarda çıkarılan sayıları yaklaşık yirmiyi bulan af yasaları oluşturmaktadır. Bahse konu düzenlemeler ile kaçak yapılaşma önlenmek istenmişse de her defasında mevcut kaçak yapılar meşrulaşırken toplam kaçak yapı sayısı da artmıştır. 60-70 yıllık geçmişe dayanan anılan bu sorunlar; beraberinde toplumsal, siyasal, sosyal, kültürel vb. sorunları da getirmiştir. Bu minvalde; kentsel dönüşüm, kentsel sorunların çözümü noktasında en önemli araçlardan birisidir. Bunun yanı sıra, ülkemizin deprem kuşağında yer alması ve yakın geçmişimizde meydana gelmiş ve hatıralarımızda hala tazeliğini koruyan talihsiz afet olayları sebebi ile özellikle deprem riskine karşı telafisi güç ve/veya imkânsız zararların, can ve mal kayıplarının oluşmasını önlemek adına kentsel dönüşüm önemli bir araçtır. Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi için 2012 yılında 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu çalışma, üç bölümden oluşmakta olup birinci bölümde kentsel dönüşüm kavramı, tarihsel gelişimi, türleri, kentsel dönüşümü gerekli kılan nedenler açıklanmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde kentsel dönüşümün ülkemiz açısından hukuksal boyutu ve 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun genel işleyişi ve esasları ele alınmıştır. Son bölümde ise, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun uygulamasından kaynaklanan başlıca hukuksal problemlerin özel hukuk açısından değerlendirilmiştir. In the 1950s, urbanization began in Turkey. Realized urbanization is a type of rapid urbanization. Whereas; industrialization, was occured more slowly than urbanization in Turkey. Due to migration from rural areas to cities, illegal construction areas (slums) have emerged. Areas where slums are located are unhealthy, distorted, irregular, unplanned urban areas. But the solutions were not enough to solve the problems. The most typical example of this is zoning amnesty laws. Due to the zoning amnesty laws, both the existing shanty houses have become legitimate and the number of slums across the country has increased. Urban regeneration is one of the most effective tools for solving urban problems.In addition, Turkey is a country located in the earthquake line. In the recent past, many unfortunate earthquakes and disasters have occurred. Because of these situation urban regeneration is an important tool in order to prevent damages to the earthquake risk and the loss of life and property. The Law on Transformation of Areas Under Disaster Risk Numbered 6306 has been enacted in 2012 in order to transform the areas under disaster risk.This study consists of three parts. In the first part, the concept of urban transformation, its historical development, its types and the reasons that necessitate urban transformation were explained. In the second part, the legal aspects of urban transformation and the general functioning and principles of the Law on the Transformation of Areas under Disaster Risk Numbered 6306 were discussed. In the last section, the main legal problems arising from the implementation of Law Numbered 6306 on Transformation of Areas Under Disaster Risk are evaluated in terms of private law.
Collections