Supozituvar sıvağlarında etken maddenin organ sıvılarına geçiş hızlarını tayinde doğal zarların in-vitro olarak kullanılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
128 ÖZET Bu çalışmada, doğal zarların suppozituvarlardan etken maddelerin organ sıvılarına geçiş hızlarını tayinde in-vitro olarak kullanılması incelenmiş, ve geliştirilen bir in-vitro yöntemce, ölüm halinde Yeni Zelanda tipi tavşanlardan çıkarılan canlılığını kaybetmemiş, izole rektum parçası doğal zar olarak kullanılmış tır. Suppozituvar sıvağı olarak lipofilik üç sıvağ, Kakao Yağı, Witepsol H15 ve Witepsol W45, etken madde olarak da Asetaminofen (üç değişik tanecik büyüklüğü aralığında, 250/210 um, 177/149 um, ve 105/088 um) t kullanıldı. Suppozituvarlar sıcakta hazırlama yön temi ile 0.250 g./l Supp. etken madde içerecek şekilde hazırlandı. Hazırlanan serilerin etken madde miktarları spektrofotometrik yön temle tayin edildi. Özel olarak yaptırılan çift cidarlı, sirkülasyon yapan su banyosu ile ısıtılan, deney kabı içerisine 100 mi. PH 7.4 isotonik fosfat tamponu konulup, pervaneli bir karıştırıcı ile 120-160 rpm hızla karıştırıldı. Canlılığını kaybetmemiş izole tavşan rektumundan hazırlanan 5 cm uzunluğundaki (ortalama ağırlığı - 2.229 g) bir bağırsak torbası içine bir suppozituvar ve 2 ml PH 7.4 isotonik tampon çözeltisi ile, batmasını temin için iki cam boncuk konularak deney ortamına daldırıldı. 10,20,40,60,90,120,150 ve 180. inci dakikalarda numune alınarak ortama geçen madde miktarı U.V. Spektro fotometrik yöntemle tayin edildi. Deney ortamının sıcaklığı Kakao yağı129 ile hazırlanan suppozituvarlar için 37+ 1°C, Witepsol W45 le olanlar için 39 ± 1°C idi. Witepsol H15 ile hazırlanan sup- pozituvarlarla her iki sıcaklıkta da çalışıldı. Ortama geçen % etken madde miktarları tayin edildi. Kakao Yağı ve Witepsol Hİ5 ile hazırlanan suppozituvarlarla, ağırlığı 1.900-2.850 kg olan erkek/ 3.100-3.650 kg olan dişi tavşanlar kullanılarak in-vivo koşullarda da çalışıldı. Suppozi-' tuvarların uygulanışından başlayarak 20,40,60,90,120.inci dakikalarda kulak verilerinden alınan kan numunelerinde total Asetaml.no- fen miktarları BRODIE ve AXELROD (54) yöntemi kullanılarak tayin edildi. Kan konsantrasyonu zaman eğrisi altında kalan alandan `% görünürde absorbe olan madde miktarları` tayin edildi. Kakao yağı içinde hazırlanmış, tanecik büyüklüğü dağılımı 105/088 um asetominofen içeren suppozituvarlarla yapılan deneylere 480 dakika devam edilerek, rektal uygulamadan sonra asetaminofenin yarı ömrü 1.01 saat olarak bulundu. Gerek in-vitro gerekse in-vivo deneylerde ortama geçen ve absorbe olan madde miktarları 40 dakikalık bir gecikme süresinden sonra, zamana karşı işaretlendiğinde, in-vivo deneylerde deneyin devam ettiği 120. ci dakikaya kadar, in-vitro deneylerde ortama geçen madde miktarı dozun % 14 'üne ulaşıncaya kadar doğrusal ilişki gözlendi, Bu doğruların eğimleri absorpsiyon hızları ile dolaylı olarak iliş kilidir. Bu eğimler karşılaştırıldığında, Asetaminofenin tanecik büyüklüğü arttıkça, yağlı sıvağlardan absorpsiyon hızının da art tığı gözlendi.130 U.S. P. XIX Çözünme hızı tayin aygıtı kullanılarak tanecik büyüklüklerine göre tayin edilen çözünme hızları ile, in-vitro yöntemle elde edilen eğimler arasında nitel ilişki gözlendi. Aynı tanecik büyüklükleri için in-vivo ve in-vitro deneylerden elde edilen eğimler grafikte karşılıklı işaretlendiğinde, bu iki yöntemle elde edilen bulgular arasında korelasyon (karşılıklı ilişki) bulundu (P < 0.01, r = 1.00). Geliştirdiğimiz in-vitro yöntemle elde ettiğimiz sonuçların gerek literatürdeki bulgularla gerekse yapmış olduğumuz in-vivo de ney sonuçları ile (korelasyon) karşılıklı ilişki içinde olmasına da yanarak, izole tavşan rektumunun suppozituvarlarda formülasyon parametrelerinin absorpsiyon yönünden araştırılması ve kontrolunda yapay zarlar yerine daha güvenilir olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır. 131 SUMMARY In this work, the use of natural membranes in the deter mination of absorption rate of drugs from suppositories in-vitro was investigated using the rectal parts of colons of albino rabbits as natural membranes. Isolated rectums, used, were cut off from the anaesthetized animals just before they were dead. Cocoa Butter, Witepsol H15 and Witepsol W45. were chosen as suppository bases. Acetaminophen, in three different particle sizes (250/210 um, 177/149 um, 105/088 vm), was used as a test drug. Suppositories containing 0.250 g. Acetaminophen each were prepared according to the fusion technique. Each batch was analysed for the Acetaminophen content. 100 ml PH 7.4 isotonic phosphate buffer solution was placed in a special glass funnel, having an outer jacket, heated by a circulating water bath.- One suppository and two glass beads were placed in a bag, 5 cm in length, prepared froip the isolated rectum of a rabbit. After putting 2 ml PH 7.4 phosphate buffer into the bag, the other end of it, was tied with a piece of coton thread. That bag was hlng into the buffer solution in the funnel, which was stirred by a propeller type of stirrer with a stirring rate of 120-160 rpm. Samples were taken at 10,20,40,60,90,120,150 and 180 minutes and the amount of the test drug passed through the natural membrane was determined spectrophotometrically. The temperature of the testmedium was kept at 37 ± 1°C for the suppositories of Cocoa Butter, 39 ± 1°C for those of Witepsol W45. Suppositories prepared with Witepsol H15 were dealt with, both at 37 ± 1°C and 39 ± 1°C respec tively. The results were calculated as the percentage of the dose applied. Absorption of Acetaminophen from the suppositories prepared with Cocoa Butter and Witepsol H15 were investigated using male (weighing 1.900-2.850 kg) and female (weighing 3.100-3650 kg) rabbits in-vivo. A blood sample was taken from an ear vein of the animal just before the administration of suppository for the blank determination. After the insertion of suppository, blood samples were taken at 20,40,60,90, and 120 minutes and total acetaminophen concentration in blood was determined by Brodie and Axelrod's method. The area under the blood concentration/ time curve was estimated. The ratio of the area to the dose given by rectal route was named as % apparent amount of drug absorbed`. Applying the suppositories, prepared with Cocoa butter and Acetaminophen 105/088, rectally, the half life of Acetaminophen in rabbits were determined as 1.01 hour, using the blood concentration/ time curve for 480 minutes. The relationship between the time and the amount of test drug passed into the test medium or absorbed was linear, at both in- vitro and in-vivo tests:, after a lag-time of 40 minutes. This linear133 relationship was seen until the end of the test in-vivo for 120 minutes. At in-vitro tests, the linear relationship between time and percent amount of drug passed into the test medium started to become as mitotic when this amount reached up to about 14 % of Acetaminophen content of the suppository used in the test. The slopes of the line wof calculated by regression analysis for the time course during the relationship stayed linear. The slope was in connection of the rate of absorption in a way. When the slopes were compared it was seen that the bigger the particle size of Acetaminophen in the suppository the higher the rate of absorption from fatty bases. Taking the particle sizes of Acetaminofen into consideration, a qualitative relation between the slopes of in-vitro results and dissolution rates - determined using the U.S. P. XIX. Dissolution Tester-were observed. When the slopes of in-vivo versus in-vitro results were plotted for each particle size, a quantitative correlation was found. The results of the in-vitro tests- the procedure was designed by us using isolated rabbit's rectum- being in correlation with those seen in literature end the results of the in-vivo tests, we conclude that isolated rectums of rabbits can be used in the investigation and control of formulation parameters, in respect with absorption characteristics, more confidentely than artificial membranes.
Collections