Maternal ferritin düzeyinin fetal gelişime olan etkisinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Demir eksikliği anemisinde sadece eritrosit yapımı etkilenmemekte, genel hücre büyümesi ve çoğalması da etkilenmektedir. Demir eksikliği anemisi düşük doğum ağırlığı ve preterm doğum riskini artırmaktadır. Fetal gelişim bozukluğu olan intrauterin gelişme kısıtlılığı perinatal mortalitede, kısa ve uzun dönem morbiditede artış ile ilişkilidir. İntrauterin gelişme kısıtlılığı, fetal ve neonatal ölümle en sık ilişkilendirilen sorunlardan olduğu için fetal büyümede azalmanın belirlenmesi perinatolojide çok önemli bir yer tutmaktadır. Çalışmamıza hastanemiz riskli gebelik servisi ve doğum salonunda intrauterin gelişme kısıtlılığı, SGA ve AGA tanısı konulan 150 hasta ve onların yenidoğanı dahil edilmiştir. Çalışmamızda doğum ağırlığı 10. persantilin altında olan hastalar SGA olarak tanımlanmıştır. Doğum ağırlığı 5. persantilin altında olan, amniyotik sıvı indeksi azalan ve umblikal kord doppler kan akımı azalanlar intrauterin gelişme kısıtlılığı olarak tanımlanmıştır. HC/ AC oranı %95 üzerinde olanlar asimetrik intrauterin gelişme kısıtlılığı olarak tanımlanmıştır. Çalışmamızda yenidoğanların doğum esnasında kord kanında ve maternal kanda bakılan hemoglobin ve hemotokrit değerleri, serum ferritin düzeyleri değerlendirilmiştir. Bu değerler gruplar arasında karşılaştırılmıştır. Her hastanın yaşı, gravidası, paritesi, gestasyonel haftası kaydedilmiştir. Her hastada intrauterin gelişme kısıtlılığına neden olabilecek sigara ve alkol kullanımı, gebelik yaşına göre düşük doğum ağırlığına neden olabilecek risk faktörlerinden düşük vücut kitle indeksi ve önceki gebelik yaşına göre düşük doğum ağırlığı öyküsü kaydedilmiştir. Tüm hastalarda maternal eğitim düzeyi ve gebelikte demir desteği kullanımı sorgulanmıştır. Her hastada C-reaktif protein ve lökosit sayımı yapılarak ferritin yüksekliğine neden olabilecek enfeksiyon dışlanmıştır. Her yenidoğanın doğum ağırlığı, baş çevresi, doğum şekli kaydedilmiştir. Çalışmamızda maternal ve fetal ferritinin fetal büyüme üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Literatürdeki çalışmaların çoğunda ferritin sınır değeri önceki çalışmalardan yola çıkılarak 12 µg/l veya 20 µg/l olarak kabul edilmiştir. Biz ise çalışmamızda hastaları SGA, asimetrik IUGK ve simetrik IUGK olarak 3 gruba ayırdık ve bunları AGA'lı hastalarla karşılaştırdık. İstatistiksel analizlerde her grupta hastaların ferritin değerlerini doğum ağırlığı normal olan hastaların ferritin değerleriyle(roc eğrileriyle) karşılaştırarak her grup için ferritin sınır değerleri saptadık ve analizleri bu değerlere göre yaptık. Bizim çalışmamızda maternal ferritin değerinin 32 µg/l altında olması düşük doğum ağırlığı ile 48 µg/l üstünde olması asimetrik IUGK ile ilişkili bulunmuştur. Çalışmamızda asimetrik intrauterin gelişme kısıtlılığında hem maternal hem de fetal ferritin düzeyleri daha yüksek saptanırken, simetrik intrauterin gelişme kısıtlılığı olanlarda daha düşük saptanmıştır. Çalışmamızda maternal hemoglobin ve ferritin düzeyleri yenidoğanın antropometrik ölçümleri ile pozitif korelasyon gözlenmiştir.Çalışmamız bir vaka-kontrol çalışmasıdır. Bu tür bir çalışma maternal ferritin değerleriyle fetal gelişim arasında ilişki bulunup bulunmadığından şüphe ettirir ancak neden-sonuç ilişkisini tam olarak göstermez. Bunu gösterebilmek için prospektif-kohort çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Iron deficiency anemia doesn't only impact erythrocyte production but also effects general cell growth. Iron deficiency anemia also associated with increased risk of small for gestational age and preterm births. Intrauterin growth retardation increases perinatal mortality, short and long term morbidity. Intrauterin growth retardation is one of the perinatal issues which usually causes fetal and neonatal morbidity. Because of that prediction of fetal growth restriction is very important.Our study involved 150 mothers and their neonates with diagnoses of IUGR, SGA or AGA in our high risk pregnancy department and delivery department. SGA defined as birth weight below the 10th percentile for gestational age. IUGR defined as birth weight below 5th percentile with decreased amniotic fluid index and increased umblical arter doppler. Asymmetric IUGR defined as elevated HC/AC ratio (≥95th percentile).Blood samples were obtained both neonates umblical cord and their mothers at birth. Blood samples portioned fort he measurement of hemoglobin, hematocrit and serum ferritin levels. These values were compared among groups. Patients' age, weight, gravida, parity and getational age were recorded. Alcohol and smoking history, low body mas index and previous low birth weight history were recorded. Maternal education status and iron supplementation usage during pregnancy were questioned. In order to exclude infection which can cause increased ferritin levels we measured all patients C reactive protein and leukocyte levels. Neonates birth weight, head circumference and mode of delivery were recorded. We intend to impact maternal and fetal ferritin levels on fetal growth.Most of the studies in the literature cutoff levels for ferritin accepted as 12 µg/l or 20 µg/l baed on previous studies. In our study we grouped patients as SGA, symmetric IUGR and asymmetric IUGR in 3 groups and compared these with AGA group. In statistical analysis ferritin levels of each group was compared with AGA group with roc curve and determined cutoff level for each group. We found a correlation maternal serum ferritin levels below 32 µg/l between low birth weight and ferritin levels below above 48 µg/l between asymmetric IUGR. In our study we determined both maternal and fetal high ferritin levels in asymmetric IUGR group but low ferritin levels in symmetric IUGR group. In our study we observed positive correlation between maternal hemoglobin and ferritin level and neonates anthropometric measurements.Our study is a case control study. Such studies doubts whether there is a relationship between maternal ferritin levels and fetal growth but doen't show cause and effect relationship. Therefore we need prospective cohort studies.
Collections