Obez ratlarda mini gastrik by-pass'ın histopatolojik bulgular ve metabolik hormonlar üzerine etkisi

Abstract

GirişÇağımızın dikkat çekici sağlık sorunlarından biri olan obezite, önlenebilir ölüm sebepleri arasında sigaradan sonra 2. sırada yer almaktadır. Dünya çapında popülaritesi artan bariatrik prosedürler; uzun süre egzersiz, diyet ve tıbbi tedavilerin kilo vermede yetersiz kaldığı durumlarda ön plana çıkmaktadır. Bu prosedürlerden biri olan Mini Gastrik By-Pass (MGB), mide hacmini küçülterek hem emilim kısıtlamasına hem de hormonal değişikliğe neden olmaktadır. AmaçBu çalışmamızda, ratlar üzerinde uyguladığımız Mini Gastrik By-Pass tekniğinin, obezite ve mide metabolizması üzerinde etkili olan mediyatörler ile Foveolar Hiperplazi (FH), Kistik Glandüler Dilatasyon (KGD) ve Fibrozis (F) üzerine olan etkilerini değerlendirmeyi amaçladık.Gereç-YöntemTürlerine göre obez olan Winstar-Hannover cinsi ratlar MGB grubu ve kontrol grubu olmak üzere sekizerli olarak 2 gruba ayrıldı. Randomize olarak seçilen her 2 grup operasyon öncesi ve sonrasında ağırlıkları ölçülerek ve 30. günde alınan kan örneklerinde Gastrin, Ghrelin ve Leptin düzeylerine bakılarak değerlendirildi. Hayvanların sakrifikasyon sonrası mideleri total olarak çıkarılarak histopatolojik incelemeye alındı.BulgularOperasyon sonrası 1. ayda MGB grubunda kontrol grubuna göre anlamlı kilo kaybı saptandı. Biyokimyasal analizde; MGB grubunun Gastrin ortalamaları Kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p=0,0001). Diğer taraftan, MGB grubunun Ghrelin ve Leptin ortalamaları Kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulunmuştur (p=0,0001). İmmunohistokimyasal analizde; MGB grubunun kardia bölgesinde Gastrin ortalamaları Kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Öte yandan, MGB grubunun pilor bölgesinde Ghrelin ortalamaları Kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulunmuştur. MGB grubunun kardiadaki Leptin ortalamaları Kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulunmuştur. Yapılan histopatolojik incelemede; MGB grubunda FH'nin kardiayada hafif düzeyde, KGD ve F'nin ise anastomoz bölgesinde orta ve yoğun düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Tartışma ve SonuçCerrahi dışı tedavi seçeneklerinin yetersiz kaldığı durumlarda devreye giren bariatrik prosedürler başarılı ve yüz güldürücü sonuçlar doğurmaktadır. Son yıllarda bu prosedürlerden biri olan Mini Gastrik By-pass kolay ve kısa zamanda uygulanabilirliği, kısa hastane yatışları ve ekonomik olması yönleriyle ön plana çıkmıştır. Gerçekleştirdiğimiz deneysel modelde; elde edilen sonuçlar ile kilo kaybı açısından etkin bir yöntem olduğu ortaya konulmuştur. Öte yandan, biyokimyasal ve histopatolojik veriler doğrultusunda uzun vadede neden olacağı olası problemlere karşı mücadelenin ilerleyen süreçlerde tartışmalara neden olacağı görüşündeyiz. Bu çalışma ideal bariatrik tekniğe ulaşma açısından ve metabolik cerrahi yöntemlerinin bilinmeyen yönlerinden olan histopatolojik sonuçların araştırılması konusunda pilot bir çalışma niteliğinde olup gelecekte benzer çalışmalar yapılması konusunda cesaret vericidir.

ABSTRACT:IntroductionNowadays, obesity one of the remarkable health problems, ranks second among preventable causes of death after smoking. Bariatric procedures gaining popularity worldwide, have come to when long-term exercises, diet and medical therapies fail to lose weight. One of these procedures, Mini Gastric By-Pass (MGB), decreases the volume of the stomach and provides absorption restriction as well as causing hormonal changes and leads to effective results. AimIn this study, we aimed to evaluate the effects of the Mini Gastric By-Pass technique applied on rats was examined by mediators effective on obesity and gastric metabolism, and histopathological data as Foveolar Hyperplasia (FH), Cystic Glandular Dilatation (CGD) and Fibrosis (F) with the effects on weight loss rates.Material and MethodsObese Winstar Hannover rats were divided into two groups as MGB and Control Group. Both groups were evaluated by measuring their weights before and after the operation and by examining at Gastrin, Ghrelin and Leptin levels in blood samples taken on the 30th day. After sacrification, the stomachs of the animals were totally resected for histopathological examination.ResultsSignificant weight loss was found in the MGB group at the first postoperative month compared to the control group.In biochemical analysis; Gastrin mean of MGB group was statistically higher than control group (p = 0.0001). On the other hand, the mean Ghrelin and Leptin levels of the MGB group were significantly lower than the control group (p = 0.0001).In immunohistochemical analysis; the mean Gastrin levels in the cardia region of the MGB group were significantly higher than the control group. On the other hand, the mean Ghrelin levels in the pyloric region of the study group were significantly lower than the control group. The mean Leptin levels in cardia of MGB group were found to be significantly lower than the control group. In histopathological examination; in the MGB group, FH was found to be mild at the cardia area; whereas CGH and F were moderate and intense at the anastomosis area.Discussion and ConclusionWhen non-surgical treatment options are inadequate, bariatric procedures are successful and have good results. In recent years, one of these procedures, Mini Gastric By-pass has come to the forefront in terms of its easy and short-time applicability, short hospital stays and economical. In our experimental model; with the results obtained, it has been shown to be an effective method in terms of weight loss. On the other hand, according to our biochemical and histopathological data, we argue that the struggle against possible problems that MGB may cause in the long-term will cause controversy in future. This study is a pilot study in terms of achieving the ideal bariatric technique and investigating histopathological results, unknown aspects of metabolic surgical methods, and is encouraging to conduct similar studies in the future.