Hipotiroid hastalarda l-tiroksin tedavisinin aterosklerotik risk faktörleri olan homosistein ve fibrinojen üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZETHomosistein ve fibrinojen aterotromboz ve ateroskleroz yönünden bağımsız bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Hipotiroidide hiperhomosisteinemi ve hiperfibrinojenemi olduğu çalışmalarda gösterilmiştir. Ancak hiperhomosisteineminin etiolojisi kesinlik kazanmamıştır. Diğer yandan L-tiroksin tedavisinin hiperfibrinojenemi üzerine olan etkisi bilinmemektedir. Amacımız hipotiroidi ve sağlıklı olgularda homosistein ve fibrinojen düzeylerini araştırmak, hipotiroid olgularda L-tiroksin tedavisinin bu faktörler üzerine etkisini değerlendirmektir. Çalışmaya Ocak 2001 ve Aralık 2001 tarihleri arasında prospektif olarak, hipotiroidi tanısı alan, çalışma kriterlerine uygun seçilmiş 35 hasta ve hipotiroidisi olmayan 11 olgudan oluşan kontrol grubu dahil edildi. Tüm hastalarda tam kan sayımı, rutin kan biyokimyası (kreatinin, açlık kan şekeri dahil) Serum TSH, total plazma homosistein, vitamin B12, folat seviyeleri, fibrinojen, total kolesterol, LDL-kolesterol, HDL kolesterol, VLDL kolesterol ve trigliserid ölçüldü. Hipotrioid hastalarda ikinci total plazma homosistein düzeyi, L-tiroksin tedavisi ile TSH normale döner dönmez değerlendirildi. Analiz için 2 ve Fisher kesin 2 testleri, bağımsız gruplarda t testi, Mann-Whitney U testi, bağımlı gruplarda t test, Wilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi, tekrarlı ölçümlerde varyans analizi, Pearson ve Spearman katsayısı kullanıldı.Hipotirodi grubunda plazma total homosistein, serum kolesterol, LDL ve fibrinojen düzeylerinin kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek olduğu izlendi. Hipotiroid hastalarda plazma total homosistein, serum kolesterol ve LDL tedavi sonrası anlamlı bir düşüş gösterdi. Tedavi sonrası fibrinojen düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı olmamasına rağmen düşüş izlendi. Homosisteinin tedavi öncesi ve sonrası arasındaki farkı (Homosistein) ile değişkenlerin değişimi arasındaki ilişki incelendiğinde folat, trigliserid ve TSH ile arasında bir korelasyon olduğu saptandıHipotiroidide görülen aterosklerozda, hiperlipidemi yanında, hiperhomosisteinemi ve hiperfibrinojeneminin de sorumlu olması muhtemeldir. Homosisteindeki değişimle serum folatında (serum kreatinin ve kreatinin klirensinde görülmeyen) görülen paralel değişiklikler; hipotiroidideki homosistein cevabının arkasında renal mekanizmadan ziyade vitamin durumunun yattığını düşündürmektedir. ÖZETHomosistein ve fibrinojen aterotromboz ve ateroskleroz yönünden bağımsız bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Hipotiroidide hiperhomosisteinemi ve hiperfibrinojenemi olduğu çalışmalarda gösterilmiştir. Ancak hiperhomosisteineminin etiolojisi kesinlik kazanmamıştır. Diğer yandan L-tiroksin tedavisinin hiperfibrinojenemi üzerine olan etkisi bilinmemektedir. Amacımız hipotiroidi ve sağlıklı olgularda homosistein ve fibrinojen düzeylerini araştırmak, hipotiroid olgularda L-tiroksin tedavisinin bu faktörler üzerine etkisini değerlendirmektir. Çalışmaya Ocak 2001 ve Aralık 2001 tarihleri arasında prospektif olarak, hipotiroidi tanısı alan, çalışma kriterlerine uygun seçilmiş 35 hasta ve hipotiroidisi olmayan 11 olgudan oluşan kontrol grubu dahil edildi. Tüm hastalarda tam kan sayımı, rutin kan biyokimyası (kreatinin, açlık kan şekeri dahil) Serum TSH, total plazma homosistein, vitamin B12, folat seviyeleri, fibrinojen, total kolesterol, LDL-kolesterol, HDL kolesterol, VLDL kolesterol ve trigliserid ölçüldü. Hipotrioid hastalarda ikinci total plazma homosistein düzeyi, L-tiroksin tedavisi ile TSH normale döner dönmez değerlendirildi. Analiz için 2 ve Fisher kesin 2 testleri, bağımsız gruplarda t testi, Mann-Whitney U testi, bağımlı gruplarda t test, Wilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi, tekrarlı ölçümlerde varyans analizi, Pearson ve Spearman katsayısı kullanıldı.Hipotirodi grubunda plazma total homosistein, serum kolesterol, LDL ve fibrinojen düzeylerinin kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek olduğu izlendi. Hipotiroid hastalarda plazma total homosistein, serum kolesterol ve LDL tedavi sonrası anlamlı bir düşüş gösterdi. Tedavi sonrası fibrinojen düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı olmamasına rağmen düşüş izlendi. Homosisteinin tedavi öncesi ve sonrası arasındaki farkı (Homosistein) ile değişkenlerin değişimi arasındaki ilişki incelendiğinde folat, trigliserid ve TSH ile arasında bir korelasyon olduğu saptandıHipotiroidide görülen aterosklerozda, hiperlipidemi yanında, hiperhomosisteinemi ve hiperfibrinojeneminin de sorumlu olması muhtemeldir. Homosisteindeki değişimle serum folatında (serum kreatinin ve kreatinin klirensinde görülmeyen) görülen paralel değişiklikler; hipotiroidideki homosistein cevabının arkasında renal mekanizmadan ziyade vitamin durumunun yattığını düşündürmektedir.
Collections