Peptik ülserlerde, mide asidi ile vagus çapı arasındaki ilişki

Abstract

-101- Ö Z E 5! Çalışmşmı$ın kokusu `peptic ülserlerde, mid® asiditepi ile U. va gus çapı arasındaki ilişkiyi` kapsamaktadır. Biz önce Bat deneyleri ile tezimize bir cevap aramaya çalıştık. Bunu açıklamadan önce vagus anatomisi, vagus sinirinin Gastro-entes- tinal sistem motor aktivitesine olan tesiri, sinirin sekretuvar et kisi, vagotomi şekilleri, vagotomi ile kombine olarak tatbik edilen operasyon şekilleri, post vagotomi sendrom^ vagotomiden alman sonuç lar ve tez ile ilgili literatür taranması gibi önemli temel konular etraflıca incelendi. Bundan sonra deneysel ve klinik çalışmalara ve bunların sonuçlarına geçildi. A- Rat ': deneyleri üç grupta ve 21 rat üzerinde çalışılarak ya pıldı. Kontrol grubu (I. grup), stres uygulanmayan grub (II. grub), stres uygulanan grub (III. grub). Bu gruplar arasında mide salgı vo ltunu, serbest, bağlı ve total asit değerleri, bulunan vagus çapları birbiri ile mukayese edildi. Bazı sonuçlara ulaşıldı : - III. grub ratlarda, normal ratlara nazaran 24 saatlik mide salgı volümünün arttığını saptadık. - III. grub ratlarda, II grub ratlara nazaran serbest asidi- te miktarı artmaktadır. Bağlı asit miktarı her iki grupta aynı bu lundu. Total asidite ise stres uygulanan grupta çok az bir artma gös terdi. - MİKROSKOBİK DE?İŞİKLİKLER ; stres uygulanan rat grubunda (7 rat) mide spesimenleri çıplak gözle ve diseksiyon mikroskobunda tetkik edildi, midenin glanduler kısmında mukozada hiperemi, peteşi ve harabiyet tesbit edildi. - MlKROSKOPlK DE?İŞİKLİKLER; mukozada, muşcularis mukozaya- 102 - kadar ilerliyen harabiyet, submucozada yer yer kanama sahaları, hi- peremi ve damarlarda dolgunluktan ibaretti. - H. vagus çap ölçüm sonuçlarının kontrol grubuna nazaran art ma gösterdiği saptandı. Bu artma II. grupta yarım misli, III. grup ta bir misli idi. B- 1974-1976 yılları arasında G.A.T.A. I. Hariciye Kİ. d® peptic ülserli 16 olgudan vagotomi sonucu elde edilen 25 vagus par çası (ÜLSER GRUBU) olarak alındı v@ % 10 luk formalinde muhafaza e- dildi. Patolojik rutin işlemlerden geçirildi ve parafin kalıplara tam transvers kesit elde edilecek şekilde dik olarak döküldü. Kesit leri yapıldı. Hematoxilen-eosin ile boyanarak elde edilen sinirin transvers kesit preparatları Lanameter denilen oculer micrometre ile ölçüldü. Bulunan değerler tablolar halinde sunuldu. Bu değerler preoperatif serbest ve total asit değşrleri ile mukayese edildi. Ba zı sonuçlara ulaşıldı. Ayrıca ülser grubu, ülser dışı nedenlerle ex olmuş (ası, ateşli silah yaralanması, ampiyem, peritonit) 4- otop si olgusundan çıkarılan 8 N. vagus parçaşıda KONÎEROL GEUBU olarak alındı ve birbiri ile mukayese edildi: s Şu : sonuçlara ulaşıldı % - Preoperatif devrede serbest ve total asit değerleri düşük olan olgularda H. vagus çapıda az bulundu. - Preoperatif devrede serbest ve total asit değerleri yük sek olan olgularda M. vagus çapı geniş yani fazla bulundu. - Genel kıyaslama yapıldığında: sağ vagus çapının sol vagus çapından daha fazla olduğu saptandı. ' - Hiatus hernisi nedeni ile vagotomi de eklenen olgularda si nir çapları normal idi. - Ülserli grupta bulduğumuz çap sonuçları, kontrol grubuna nazaran bir misli fazla idi.- 103 - - Bu arada kadavra çalışmalarıda yaptık. frafik kazası, be yin tümörü, kalp yetmezliği nedenleri ile ex olmuş, yaşları 14-46 arası olan 6 kadavradan elde ettiğimiz 12 adet N. vagus parçasını usulünce inceledik. Bulduğumuz sonuçları tablo halinde sunduk. - Ülserli gr&pta vagus sinirindeki histolojik yönden tipik sinir dokusu miktarı aynı zamanda dikkate değer genişlikte idi. - Literatür verilerine göre, duodenal ülserli olgularda, ge niş vagus sinirlerinin bulunması bu hastalıkta bünytvi istidat (konstitüsyonel predispozisyon) varsayımını içerir. - Duodenal ülserlerde daha büyük parietal hücre kitlesi ile büyük vagus sinirleri arasında teorik olarak bir münasebet beklene bilir. - Literatürde 173 insan kadavrası üzerinde yapılan çalışma larda, anterior vagus trunkusunun ortalama ı genişliği = 0.22 cm. ve posterior trunkusun genişliği ise 0.28 cm. olarak bulundu. - Peptic ülserli olgularda bulunan M. vagus çapındaki kalınlaş manın sinirim hangi tabakasında olduğu sorunu yeni araştırmalara açık bir alandır.