Anadolu Selçuklu Çağı mimarisinde bir yapı ile bağlantılı türbeler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapan Anadolu'ya 11. yüzyıldan sonra gelen Türkler tarafından birçok beylik kurulmuştur. Bu beylikler Ahlatşahlar, Artuklular, Danişmendliler, Mengücekliler, Saltuklular, Çaka Beyliği ve siyasi yapının zamanla en güçlü devleti olan Anadolu Selçukluları'dır. 11. yüzyıldan Anadolu Selçuklu devletinin fiilen sona erdiği 14. yüzyılın başına (M.1308) kadar olan dönem `Selçuklu Çağı` olarak kabul edilmektedir. Anadolu'ya gelen Türkler ile mevcut kültürler arasında yeni bir sentez ortaya çıkmıştır. Kültür ve sanattaki bu etkileşimler Anadolu'nun farklı coğrafyalarında zengin bir sanat ortamının oluşmasına sebep olmuştur. Bu sanat ortamında mimari yapılar içerisinde bir yapıyla bağlantılı türbeler önemli bir grubu oluşturmaktadır. Bir grup türbenin farklı yapı türleriyle organik bağlantıları vardır. İncelenen çalışmada bu nitelikte 80 türbe tespit edilmiştir. Bu türbelerin bazıları yapı bünyesi içinde bazıları ise yapıya bitişik durumdadır. Türbelerin yapıyla aynı anda tasarlanmış olduğu örnekler bulunduğu gibi sonradan yapının bir mekânının türbeye dönüştürüldüğü ya da yapıya bitişik inşa edildiği türbeler de mevcuttur. Bu türbelerin yapılardaki konumu konusunda ise katı kurallardan çok şartların belirlediği bir düzen söz konusudur.Tez çalışmasında bir yapı ile bağlantılı türbelerin bânileri, mimarları ve sanatçıları, türbenin adına yapıldığı kişilerin sosyal, siyasal ve dini konumları, türbelerin yapılar içindeki konumları, mimari ve süsleme özellikleri değerlendirilmiştir. Türbelerin bağlantılı oldukları yapılar içerisinde medreseler en yoğun grubu oluşturmaktadır. Diğer yapılar sırayla cami- mescit, zaviye, hankâh ve bir yapı topluluğudur. Bu yapılarla bağlantılı türbeler sultanlara, hanedan üyelerine, devlet adamları ve yakınlarına, din adamları ile statüsü ve ismi bilinmeyen kişilere aittir. Bir yapı ile bağlantılı türbelerde bir geleneğin devam ettirildiği anlaşılmaktadır.İncelenen bir yapı ile bağlantılı türbelerin 12. yüzyılın sonlarından başlayarak 14. yüzyılın başlarına kadar devam eden süreçte tarihsel boyutta plan, mimari ve süsleme biçimlerine yönelik oluşan gelişmeler üzerinden yapılan değerlendirmelerden yola çıkılarak sonuçları belirtilmiştir. Many principalities were established by the Turks who came to Anatolia, which was home to culture and civilizations, after 11 centuries. These principalities are Ahlatşahs, Artukids, Danishmends, Mengüjek, Saltukids, Chaka Bey and Anatolian Seljuks, which became the strongest state of the political structure over time. The period from the 11th century until the beginning of the 14th century (AD 1308), when the Anatolian Seljuk state came to an end, is considered to be the `Seljuk Age`.A new synthesis emerged between the Turks who came to Anatolia and the existing cultures. These interactions in culture and art resulted in the formation of a rich art environment in different geographies of Anatolia. In this art environment, mausoleums associated with a building constitute an important group among architectural structures. A group of shrines have organic connections with different building types. In the study, 80 tombs of this nature were identified. Some of these tombs are within the structure of the building and some are adjacent to the building. There are examples in which the tombs were designed at the same time as the building, as well as there are also tombs where a part of the building was later converted into a shrine or built adjacent to the building. Regarding the location of these tombs in buildings, there is an order determined by conditions rather than strict rules.In the thesis study, the architects and artists of the mausoleums connected with a building, the social, political and religious positions of the people the tomb was built on, the positions of the tombs in the buildings, their architectural and decorative features were evaluated. Among the structures with which the tombs are connected, madrasahs have the most intensive usage area. Other buildings are mosque-masjid, lodge, hankâh and a building group, respectively. The tombs associated with these structures belong to sultans, members of the dynasty, statesmen and their relatives, clergymen and people whose status and name are unknown. It is understood that a tradition is continued in the tombs connected with a building.The results of the mausoleums associated with a structure under investigation are stated based on the evaluations made on the historical developments in the plan, architecture and decoration forms in the process starting from the end of the 12th century to the beginning of the 14th century.
Collections