Laparoskopik ve açık overiektomi yapılan köpeklerde operasyon sırası ve sonrasındaki değişimlerin karşılaştırılması

Abstract

Bu çalışmada otuz altı sağlıklı dişi köpekte laparoskopik ovariektomi (LOVE) ve geleneksel açık ovariektomi (GOVE) yöntemlerinin erken dönemdeki cerrahi stres parametreleri [proenflamatuvar sitokinler (TNF-α ve IL-6), akut faz proteinleri (CRP, Hp), indüklenebilir nitrik oksit sentaz (İNOS) mitojen ile aktive edilen protein kinase (MAPK14) ve kortizol], ağrı skoru, oksijen satürasyonu, kalp frekansı ve D-Dimer seviyeleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlandı. Çalışmada GOVE grubunda rutin ovariektomi yöntemi yapılırken, LOVE grubuna 3 portlu laparoskopik ovariektomi yöntemi uygulandı. Pre (0. saat) ve postoperatif (1, 3, 6. saat ve 7. gün) dönemde cerrahi stres parametreleri değerlendirildi. Postoperatif (1, 3, 6. saat ve 7. gün) dönemde ağrı skorları Melbourne Üniversitesi Ağrı Skoru (UMPS) testi ile değerlendirildi. Pıhtılaşma oranlarını karşılaştırmak amacıyla 0-1. saatte D-Dimer (DD) analizleri yapıldı. Postoperatif erken dönemde LOVE grubunda GOVE grubuna göre operasyon süresi, cerrahi stres, ağrı skoru ve D-Dimer seviyeleri düşük bulundu (P<0,05). Postoperatif 7. günde gruplar arasında cerrahi stres ve ağrı skoru yönünden fark bulunmadı. Sonuç olarak; minimal invazif bir yöntem olan LOVE'nin GOVE'ye göre daha az cerrahi stres, operasyon süresi ve postoperatif ağrıya neden olduğu, hastanın preoperatif aktivitelerine daha kısa sürede döndüğü saptandı. Bu nedenle üç portlu LOVE'nin, GOVE'ye göre hem daha güvenli hem de hasta konforu açısından daha avantajlı bir yöntem olduğu kanısına varıldı.

The aim of this study is to determine the effects of laparoscopic ovariectomy (LOVE) and conventional open ovariectomy (GOVE) methods on early-stage surgical stress parameters [proinflammatory cytokines (TNF-Αα and IL-6), acute phase proteins (CRP, Hp), inducible nitric oxide synthase (İNOS), mitogen-activated protein kinase (MAPK14) and cortisol], pain scores, oxygen saturation, heart rate and D-Dimer levels in 36 healthy bitches. Three-port laparoscopic ovariectomy was performed on the LOVE group, while routine ovariectomy was performed on the GOVE group. Surgical stress parameters were assessed during the pre- (0 hour) and postoperative periods (1st, 3rd, 6th hour and 7 days). Pain scores in the postoperative period (1, 3, 6 hours, and 7 days) were evaluated with the University of Melbourne Pain Score (UMPS) test. D-Dimer (DD) analyses were performed at 0-1 hour to compare coagulation rates. At the early postoperative stage, operation time, surgical stress, pain scores and DD levels were lower (P<0.05) in the LOVE group compared to the GOVE group. No differences were found in terms of surgical stress and pain scores between the groups on day 7 post-operation. As a result, we found that LOVE, a minimal invasive method, caused less surgical stress and post-operative pain as well as a shorter operation period compared to GOVE, and the patients returned to their preoperative activities in a shorter time. Therefore, it was concluded that the three-port LOVE was more advantageous than GOVE in terms of safety and patient comfort.