The value of post-truth in post-politics: The case of climate change
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma, 2016 yılında Oxford Sözlükleri tarafından yılın kelimesi olarak ilan edilen post-truth kavramının politik alandaki değerine odaklanmıştır. Çalışma içerisinde politik olan, 21. yüzyılın ikinci çeyreğinde gelişen teknoloji, sürekli dönüşüm halindeki ekonomik ilişkiler ve sosyolojik paradigmaların bu bağlamda yeniden yorumlanmasını göz önünde bulundurarak, özellikle Mouffe, Ranciere ve Zizek tarafından sıkça kullanılan, post-politika olarak tanımlanır. Post-politikanın gölgesinde, post-truth kavramına dair yazılan eserlere bir eleştiri noktası oluşturularak, kavramın, pre-modern ya da modern dönemlerin hakikat tartışmalarından azade olarak, ortaya çıktığı zaman içerisindeki politik, sosyolojik ve psikanalitik bağlamlar göz önünde bulundurularak anlaşılması gerektiği iddia edilmiştir. Hem zaman-mekansal hassasiyetin göz önünde bulundurulması hem de bahsi geçen bu üç sac ayağının post-truth kavramı üzerindeki etkilerini tartışmaya açmak için Slavoj Zizek'in düşünceleri bu çalışmanın ideolojik arka planını oluşturmaktadır. Bu minvalde, post-truth kavramının, hakikatin önemsizleşmesi ya da kişilerin, kurumların veya politik aktörlerin yalan söylemesi olarak değil, post-politik alanda manipüle edilen öznelerin, hakim paradigmanın özüne zarar vermeyecek ve onun statükosunu koruyacak söylemler üretmesi olduğu ileri sürülmüştür. Post-truth kavramının söylem düzeyinde nasıl yuvalandığını ortaya koymak için iklim değişikliği tartışması mercek altına alınmıştır. Derinlemesine görüşmeler ile bireylerin, haber ağları, sosyal medya ve çevresel faktörler gibi çeşitli yollarla iklim değişikliği üzerine geliştirdikleri düşüncelere ulaşmak amaçlanır. Bu düşüncelerin post-truth ve post-politika gerilimi arasındaki konumunu değerlendirmek için eleştirel söylem analizi kullanılarak, post-truth kavramına dair yapılan teorik tartışmanın, iklim değişikliği örneği üzerinde değerlendirilmesine ve sorgulanmasına yer verilmiştir. This study focused on the political value of the concept of post-truth, which was entitled as the word of the year by Oxford Dictionaries in 2016. In this study, considering the developing technology, economic relations in constant transformation and the reinterpretation of sociological paradigms in the second quarter of the 21st century, the political is defined as post-politics, which is frequently used by Mouffe, Ranciere and Zizek,. By creating a point of criticism for the works written about the concept of post-truth, in the shadow of post-politics, it was claimed that instead of referring to the discussions on the truth of the premodern or modern era, the concept should be understood by considering the current political, sociological, and psychoanalytic contexts. The ideas of Slavoj Zizek constitute the ideological background of this study, both to take into account the spatio-temporal precision and to discuss the effects of these three premises on the concept of post-truth. In this regard, it has argued that the concept of post-truth is not the insignificance of truth or the lies of individuals, institutions or political actors, but it is the production of discourses that would not harm the kernel of the dominant paradigm and that would protect its status quo, by individuals who are manipulated in the post-political sphere. In order to reveal how the post-truth concept is nested at the level of discourse, the climate change debate has been scrutinized. By conducting in-depth interviews, it is aimed to reach the opinions that individuals have developed on climate change in various ways such as news networks, social media, and environmental factors. To evaluate the position of these thoughts between post-truth and post-political tension, the theoretical discussion on the concept of post-truth is evaluated and questioned on the example of climate change by using the critical discourse analysis.
Collections