2000 sonrası Türkiye-Suriye ilişkileri ve Arap Baharı

Abstract

Suriye, Ortadoğu denkleminde başat aktörlerden birisi olup, Türkiye'nin Ortadoğu politikalarında önemli bir yere sahiptir. Be sebeple literatür Türkiye-Suriye ilişkileri bakımından zengin bir içeriğe sahiptir. Bu çalışma kapsamında 2000 yılı sonrası Türkiye-Suriye ilişkileri incelenmiş ve Arap Baharı'nın ilişkilere etkileri değerlendirilmiştir. İki ülke ilişkileri Türkiye'de AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 sonrası süreçte gelişim kaydetmiştir. 2010 yılında Ortadoğu'da halkların temel hak ve özgürlükler konusunda ki talepleri ''Arap Baharı'' adı verilen ayaklanmaların başlamasına neden olmuş, bir sene sonra olaylar Suriye'de başlamıştır. Suriye rejiminin halkın isteklerine cevap vermeyip, güç kullanması iki ülke ilişkilerini koparan neden olmuştur. Türkiye'nin yakın komşularıyla Siyasi ve ekonomik olarak iyi ilişkiler geliştirmesi menfaatine olmuştur. Türkiye'nin, Suriye krizini en iyi şekilde yönetip, yerinde hamleler yapması güvenliği açısından önem arz etmektedir.

Syria plays a dominant role in the Middle East equation and holds an important place in the regional politics of Turkey. Therefore, the literature is rich in content regarding Turkish-Syrian relations. In this study, Turkish-Syrian relations after 2000 and the Arab Spring are considered. Soon after the Justice and Development party (AKP) came to power in 2002, Turkish-Syrian relations experienced a period of development. In 2010, the demand of Middle Eastern society for fundamental rights and freedoms triggered riots which came to be known as the Arab Spring. These riots spread to Syria in 2011. The Syrian regime's refusal of the demands coupled with the use of excessive force against protestors resulted in the collapse of bilateral relations with Turkey. Turkey has benefitted greatly from healthy political and economic relations with its neighbors. It is imperative that Turkey manages the Syrian crisis in a most healthy and timely manner as it will profoundly impact its security.